Bakanlar Kurulu toplantısı

Bakanlar Kurulu toplantısı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş: (2)- "(Yeni anayasa çalışmaları) MHP teknik düzeyde AK Parti'nin kendisine göndermiş olduğu anayasa değişiklik paketiyle ilgili çalışmalarını sürdürüyor. En kısa zamanda bize resmi olarak da cevaplarını bi

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili, "MHP teknik düzeyde AK Parti'nin kendisine göndermiş olduğu anayasa değişiklik paketiyle ilgili çalışmalarını sürdürüyor. En kısa zamanda bize resmi olarak da cevaplarını bildirecekler. Sonunda da eğer zaten varsa ortaya çıkan herhangi bir sorun, bunların aşılması bakımından ya da teknik müzakerelerle sorunlar aşılmışsa o zaman liderler düzeyinde son noktayı koyarak hem bunun nasıl parlamentoya gönderileceği hem de bunun takviminin ne olacağı kararlaştırılacaktır. En kısa zamanda sonuca ulaşacağımızı ümit ediyoruz." dedi.

Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'nde, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"Türk askerinin bulunduğu bir bölgeye Esat rejimine ait olduğu değerlendirilen bir hava saldırısı düzenlendi. Saldırının failine ilişkin elinizdeki bilgiler nelerdir. Rejimle ya da Rusya ile bu konu ele alındı mı?" sorusuna Kurtulmuş, "Rusya, saldırıda bulunan hava araçlarının Rusya'ya ait olmadığını bizzat Sayın Putin vasıtasıyla teyit etmiştir. Biz bu saldıran hava aracının, uçak ya da İHA, o bölgedeki bütün hareketliliklerin hepsinin kayıtları var. Bunlarla ilgili teyit yapıldıktan sonra gerekli girişimlerde bulunulacaktır." yanıtını verdi.

Türkiye'nin yaptığı harekatın gizli kapaklı, başka ülkelerin aleyhine olacak bir operasyon olmadığının altını çizen Kurtulmuş, harekatın, uluslararası camianın ve ilgili bütün tarafların üzerinde ittifak ettiği bölgeden DEAŞ 'ın çıkarılması ve Türkiye'nin ulusal menfaatlerini zedeleyen PYD'nin Menbiç'teki varlığına son verilmesiyle ilgili olduğunu bildirdi.

Kurtulmuş, Türkiye'nin tavrı ve tarzının açık ve net olduğunu belirterek, ilgili bütün uçuşlarla ilgili kayıtlar gözden geçirildikten sonra gerekli adımların atılacağını ifade etti.

"MHP ile yeni anayasa konusunda yapılan görüşmelerde gelinen aşama nedir. Liderlerin görüşmesi yakın bir zamanda olacak mı?" sorusuna Kurtulmuş, şu karşılığı verdi:

"Bizim teklifimiz MHP'ye ulaştırıldı. MHP'den ve AK Parti'den ilgili arkadaşlarımız teklif üzerindeki çalışmalarını yaptılar ve bu çalışmalara devam ediyorlar. MHP teknik düzeyde AK Parti'nin kendisine göndermiş olduğu anayasa değişiklik paketiyle ilgili çalışmalarını sürdürüyor. En kısa zamanda bize resmi olarak da cevaplarını bildirecekler. Sonunda da eğer zaten varsa ortaya çıkan herhangi bir sorun, bunların aşılması bakımından ya da teknik müzakerelerle sorunlar aşılmışsa o zaman liderler düzeyinde son noktayı koyarak hem bunun nasıl parlamentoya gönderileceği hem de bunun takviminin ne olacağı kararlaştırılacaktır. En kısa zamanda sonuca ulaşacağımızı ümit ediyoruz."

"Yunan istihbaratının Türkiye ile ilgili bir raporu sızdırıldı. Türkiye'nin günde 3 bin mülteciyi Yunanistan'a göndermeyi planladığı iddiasındalar. Buna bir yanıtınız var mı?" sorusu üzerine Kurtulmuş, "Geri kabul anlaşması ve birebir anlaşmasına Türkiye şimdiye kadar bütünüyle uyuyor. Bu anlaşma sadece Yunanistan'la yapılan bir anlaşma değil, AB ile varılan bir anlaşmadır. Eş zamanlı olarak iki anlaşma yürütülmüştür, bunlardan birisi vize serbestisi, diğeri ise geri kabul anlaşması ve birebir oraya geçenlerin buraya iadesiyle ilgili anlaşma. Türkiye üzerine düşeni yaptı. Şu anda neredeyse sıfır düzeyine inmiştir Türkiye'den yasadışı yolları kullanarak giden göçmenler." dedi.

- "AB üzerine düşen sorumluluğu yerine getirsin"

Türkiye'nin AB'den kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini beklediğine dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Nedir o? Birincisi AB, Haziran 2016 gibi mutabakata varılmış olan vize serbestisini bir an evvel uygulamaya koymalıdır. Yani Türk vatandaşları için artık Avrupa Birliği'nde seyahat etmek vizesiz olmalıdır. İkincisi Avrupa Birliği, Türkiye'nin göçmenlere yapmış olduğu desteklerin yükünü hafifletmek bakımından, 3 milyar dolarlık bir fonu kullandırma kararı almıştı. Bu konuda zaman zaman az, cüzi miktarda kullanımlar oluyor. Sonuçta bu fonun kullanılmasıyla ilgili de AB'nin bu işi bir takvime bağlamasını temenni ediyoruz. Dolayısıyla vize serbestisi, göçmenlerin geri gönderilmesi meselesi, geri kabul anlaşması sadece Türkiye ile Yunanistan arasındaki bir mesele değil, Türkiye ile AB arasındaki bir meseledir, bunun bu şekilde görülmesi lazım."

Kurtulmuş, "Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin siyaseten tuzak kurabileceği uyarısında bulundu. Sizde böyle bir izlenim var mı?" sorusuna, şu yanıtı verdi:

"Biz, MHP ile resmi olarak görüşmelerimize devam ediyoruz. MHP de belli bir noktaya gelip, geldiği noktada eğer anayasa teklifimizi kabul ettiklerini bildirirlerse, liderler son noktayı koyacak görüşmeyi yapacaklar. Ya müştereken ya AK Parti'nin teklifini MHP'nin desteklemesi şeklinde anayasa teklifi parlamentoya gidecektir. Biz kimsenin niyetiyle, nasıl hareket edeceğiyle ilgilenmeyiz. Siyaset somut bir iştir. Eğer parlamentodan 330'u çıkarabilirsek, millete gider, 367'yi bulsak bile millete gider. Bu kadar önemli bir kararın, yönetim sisteminin, Türkiye'de bu anlamda yürütme sisteminin değiştirilmesi kısmında atılacak bu önem adımın mutlaka millete sorulması gerekir. Ümit ediyoruz, gelinen nokta onu gösteriyor Parlamentoda en az 330'u aşacak bir noktaya geliyoruz."

- "Dolar belli seviyeye düşecektir"

"Dolarda düşüş olacak mı? Lirayı özendirmek için somut planlarınız söz konusu mu?" sorusu üzerine Kurtulmuş, "Lirayı özendirmek için somut planlarımız var, bunları zaman zaman açıklıyoruz. Türkiye'nin bu anlamda yapmış olduğu ticaretin, ödemelerin Türk parası üzerinden yapılmasını sağlayacak girişimlerde bulunuyoruz. Bunlar kesinleştikçe de kamuoyuyla paylaşıyoruz." dedi.

Hiç kimsenin, "Dolar şu anda, şu hafta, şu noktaya çıkar ya da düşer." deme gücünün olmadığını belirten Kurtulmuş, zaman zaman spekülasyonları yapan çevrelerin bile böyle bir gücünün olmadığını bildirdi.

Kurtulmuş, dövizin, doların, Türk parasının değerlenmesinin ağırlıklı olarak Türkiye ekonomisinin iç yapısındaki sorunlardan kaynaklanmadığını vurgulayarak, şunları ifade etti:

"Türkiye ekonomisi birtakım yapısal zafiyetler gösterdiği için döviz dalgalanıyor değildir. ABD'deki başkanlık sistemi ve bunun Trump'un yönetim değişimiyle birlikte özellikle dünyadaki Amerika'nın küresel politikalarındaki muhtemel değişikliklerin ne olacağı, Amerikan iç politikasında da Amerikan ekonomisinin hangi yöne doğru evrileceğine ilişkin beklenti farklılıklarından doğan bir türbülans var. Dolasıyla ağırlıklı olarak bu türbülans Türkiye'nin dışındaki olan şartlardan kaynaklanıyor, Türk ekonomisinin zafiyetinden kaynaklanmıyor. Öyle olduğu için de biz açıkçası oldukça iyimseriz. Belli bir süre sonra çok açık söylüyorum, dolar belli seviyeye düşecektir ama 'şu gün, şu seviyeye düşer' gibi bir kehanette bulunmanın doğru olmadığı kanaatindeyim."

"Ekonomiyle ilgili bir kriz beklentisi var. Siz nasıl bir tablo çiziyorsunuz Türkiye'nin gidişatıyla ilgili." sorusu üzerine Kurtulmuş, dünya ekonomisinin sanayi kapitalizminden sonra sürekli krizler içerisinde olduğunu hatırlattı.

- "Türkiye üretim ekonomisini artıracak"

Kurtulmuş, 1997'de büyük Asya'da, 2008'de Avrupa'da ve bütün dünyada yaşanan finansal krizi hatırlatarak, dünya ekonomisinin mevcut yapısal sorunları devam ettiği sürece, gelecek dönemde bazı krizler beklemenin mümkün olduğunu söyledi.

"Gıda, enerji, su krizi gibi dünya ekonomisini de etkileyecek önemli krizlerle karşı karşıya kalabiliriz, bu ayrı bir şey." diyen Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Şunu Türkiye ekonomisi test etmiştir, çok şükür Türkiye bu büyük krizlere, örneğin 2008-2009 dönemindeki büyük krizlere rağmen, Türkiye ekonomisi bundan etkilenmemiştir. Ben bu krizlerden de Türkiye'nin etkilenmeyeceğini ve Türkiye'nin Allah'a çok şükür bakın bu kadar şey yaşıyoruz. Dünyanın başka bir ülkesi olsa hallaç pamuğu gibi sağa sola savrulurdu. Türkiye 2015'ten beri terör örgütleriyle savaşıyor, 15 Temmuz'da hem DEAŞ'ı hem PKK'sı hem diğer örgütleri bütün unsurlarıyla Türkiye'ye müdahale ediyor, Türkiye'ye karşı bir terör saldırısını sürdürüyor. Türkiye, Fırat Kalkanı Operasyonu gibi operasyonlarla Suriye'de, yani kendi topraklarının dışarısında kendisine gelecek terör tehditlerini önlemeye çalışıyor. Musul'da fevkalade hassas bir durumu birebir müteyakkız bir şekilde takip ediyor. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de FETÖ'nün darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kalıyor. Allah'a çok şükür eğer Türkiye bugün suyun üstündeki saman çöpü gibi ekonomik bakımdan oradan buraya savrulmuyorsa, bunun temel nedeni Türkiye ekonomisinin makro dengelerinin oturmuş olmasıdır."

Numan Kurtulmuş, gelecek dönemde Türkiye'nin bu istikamette yürüyeceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Cazibe merkezleri üzerinden Türkiye'de üretim ekonomisini artıracak, bölgesel kalkınmasına katkı sunacak yeni adımları attıkça, özellikle yüksek teknoloji alanında Türkiye adımlarını atmaya devam ettikçe, Allah'ın izniyle Türkiye bu tür krizlere karşı daha mukavim bir hal alacak ve yolumuza devam edeceğiz, onun için kimse endişelenmesin, Türkiye ekonomisi endişe edilecek bir noktada değildir."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :