Bakan Selçuk: “Memurlarımız ve işçilerimiz, kendi görüş ve düşünceleri doğrultusunda özgürce istediği sendikaya üye olabilir”

Bakan Selçuk: “Memurlarımız ve işçilerimiz, kendi görüş ve düşünceleri doğrultusunda özgürce istediği sendikaya üye olabilir”

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) 6'ncı Olağan Genel Kurulu'na katıldı.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) 6'ncı Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Bakan Selçuk, "Memurlarımız ve işçilerimiz, kendi görüş ve düşünceleri doğrultusunda özgürce istediği sendikaya üye olabilir" dedi.

Ankara'da bir otelde iki gün sürecek kurulun birinci günkü açılış oturumuna katılan ve oturumda konuşan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, "Dün gece ırak sınırında şehit düşen askerlerimize rahmet dilemek istiyorum. Kederli ailelerine TSK'ya ve aziz milletimize sabır diliyorum. Kahraman yaralı askerlerimize de acil şifalar diliyorum" diye konuştu.

Konuşmasında Memur - Sen Kurucu Genel Başkanı Mehmet Akif İnan'ı anarak hatıralarından bahseden Bakan Selçuk, "Babam Atilla Koç, "Akif abi, Ankara'da üniversiteye başladığım dönemde tanıştığım, kendisinden çok şeyler öğrendiğim abilerimdendi" diye söz eder. Eşim, Akif Hocanın Ankara Fen Lisesi'nde öğrencisi olmuş, Akif İnan'ın, matematik, bilim ve teknoloji konularına meraklı gençlere edebiyatı, şiiri ve hatta divan şiirini nasıl sevdirdiğini anlatır. Üstünden 30 yıl 35 yıl geçmiş olsa da öğrencileri üstünde unutulmaz izler bırakmış birisi" ifadelerini kaydetti.

Memur kelimesinin kökeninden bahseden Bakan Selçuk, "Memur kelimesi, Arapça "emr" kökünden geliyor. "Emr" deyince günümüzde öncelikle emir veya talimat anlaşılıyor. Yapılacak iş vazife anlamına geliyor. Memur varsa bir de amir olmalıdır diye düşünülüyor ve akla hemen bir hiyerarşi geliyor. Memur işini hakkıyla yapan demek, oysa "emr" aynı zamanda, yapılacak iş, vazife anlamı taşır. Yani memur; kamu görevini, kamu hizmetini yapan kişidir. Ben de şu anda, Bakan olarak bir kamu görevi icra ediyorum ve kelimenin hakiki manasıyla ben de bir memurum" ifadelerini aktardı.

Memur sendikalarının, demokrasi, çalışma ve toplumsal hayatın temel unsurlarından olduğunu aktaran Bakan Selçuk, "(Memur Sendikaları) Sivil toplum kuruluşlarımız arasında da örgütlü en güçlü yapıya sahiptir. Üstlendikleri misyonla toplumun tüm kesimlerini doğrudan ya da dolaylı şekilde ilgilendiren, çalışma hayatı, sosyal güvenlik, örgütlenme ve toplu sözleşme gibi birçok konuda öncü rol üstlenmişlerdir. Sizler birçok konuda sorunluluk sahibisiniz. Yakın dönemde 15 Temmuz hain darbe girişiminde milletimizin verdiği demokrasi mücadelesinde bunu birlikte tecrübe ettik" sözlerine yer verdi.

Sendika kurma hakkının kamu çalışanlarına 1995 yılında Anayasa değişikliği ile tanındığını hatırlatan Bakan Selçuk, bu hakkın kullanımını düzenleyen yasanın ise 2001 yılında yürürlüğe girdiğini vurguladı.

AK Parti iktidarında kamu görevlileri sendikacılığında sendikalılaşma oranında artış olduğunu belirten Bakan Selçuk, "2002 yılında yüzde 48 olan sendikalaşma oranı, 2018 yılında yüzde 68'e ulaştı. Hükümet olarak elbette en büyük temennimiz, bu oranların çok daha yüksek seviyelere çıkması ve tüm kamu çalışanlarımızın sendikalaşması yönünde" dedi.

AK Parti'nin bugüne kadar kamu görevlileri sendikacılığında son derece önemli değişiklikleri hayata geçirdiğinden bahseden Bakan Selçuk, "Bunlardan en önemlisi şüphesiz kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarının toplu sözleşme ile de belirlenebilmesine imkân sağlayan 2010 Anayasa referandumudur. 2012 yılında yürürlüğe giren yasa doğrultusunda toplam dört toplu sözleşme gerçekleştirdik. Yönetime katılma ve sosyal diyaloğun geliştirilmesi amacıyla kurumsal düzeyde Kurum İdari Kurullarını oluşturduk" diye konuştu.

Kamu görevlilerinin geneline ilişkin olarak, yılda iki kez toplanan Kamu Personeli Danışma Kurulunu yeniden yapılandırdıklarını bildiren Bakan Selçuk, AK Parti hükümetleri olarak, kamu görevlileri sendikacılığını sadece toplu pazarlık süreçlerinden ibaret görmeyerek son derece önemli yönetsel demokrasi uygulamalarını da hayata geçirdiklerinin altını çizdi

AK Parti hükümetlerindeki yenilikleri anlatan Bakan Selçuk, şunları kaydetti:

"Tasarrufu Teşvik Fonunda ve Konut Edindirme Yardımı hesaplarında birikmiş olan paraları son kuruşuna kadar hak sahiplerine ödedik. Bankaların maaş promosyonlarını 2011 yılında 200 bin, 2013 yılında da 100 bin sözleşmeli personeli kadroya geçirdik. Yaklaşık 20 bin 4/C'li geçici personeli ise 4/B'li sözleşmeli personel statüsüne taşıdık. Çok yakın bir zamanda kamuda ve özelde çalışan tüm emekçi kardeşlerimizle, birlik içinde kutlayacağımız 1 Mayıs'ı, Emek ve Dayanışma Günü ilan ettik. Günümüzün ulaşım ve iletişim teknolojisinin anlamsız hale getirdiği hafta sonu tatillerinde memurun il dışına çıkış yasağını kaldırdık. Kamu personel yönetiminde, genel olarak devlet sisteminin demokratikleşmesine uygun düzenlemeleri hayata geçirdik. Kamuda başörtüsü yasağını Cumhurbaşkanımızın talimatı ile yürürlükten kaldırdık. Yargı denetimi dışında kalan uyarma ve kınama disiplin cezalarına yargı yolunu açtık. Uyarma ve kınama cezası alan aday memurların görevine son verilmesi uygulamasını kaldırdık. Yüksek Askeri Şura'nın (YAŞ) ilişik kesme kararlarının yargı denetimine açılmasını sağladık ve YAŞ mağdurlarının haklarını iade ettik. Gururla söylüyorum ki, Memur-Sen'in de yıllardır mücadelesini verdiği kamuda başörtüsü yasağını Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı ve aziz milletimizin desteğiyle yürürlükten kaldırdık. 28 Şubat sürecinde başörtüsü sebebiyle aday memurken görevine son verilen memurlara, kurumlarında yeniden atanma imkânı sağladık. Hamdolsun kardeşlerimiz bugün huzur ve güven içerisinde görevlerini ifa ediyorlar. Kendimden örnek vereyim: Çok değil, bundan 10 yıl öncesinde, benim şu anda karşınızda bulunduğum kıyafetimle Bakan olarak bulunmam bir rejim sorunu olarak görülüyordu. 2007'de yüzde 47 oy almış AK Parti'ye karşı açılan kapatma davasının en önemli gerekçelerinden biriydi bu konu. Oysa toplumumuzda böyle bir sorun, bir ayrım yoktu. Aynı ailede, arkadaş ve iş çevresinde başörtülü ve başı açık kadınlar birlikteliklerini sürdürüyorlardı. Biz bu sorunu toplumsal barış çerçevesinde değerlendirdik ve çok şükür, türlü provokasyon ve çatışma gayretlerine prim vermeden suhuletle çözdük. Son olarak da af kanunlarıyla disiplin cezaları affedilen memurların kamuda yeniden istihdam edilmelerinde kontenjan kısıtlamasını kaldırdık."

Engelli memur istihdamında 10 kata varan artış sağlandığını söyleyen Bakan Selçuk, "Kamu kurumlarında 2002 Yılında istihdam edilen engelli memur sayısı 5 bin 777 iken, bu sayı 2018 yılı sonu itibariyle 53 bin 964 olmuştur. 2018 Aralık ayında gerçekleştirilen 2 bin 504 engelli atamasıyla, bu sayı 56 binin üzerine çıkacaktır. Bugüne kadar toplam 41 bin 643 şehit yakını, gazi ve gazi yakınını kamu kurumlarına yerleştirdik. Bunun yüzde 85'i 35 bin 328 tanesi hükümetlerimiz döneminde gerçekleştirildi. 1988 yılından beri Devlet koruması altındaki çocuklarımızdan kamu kurumlarına yerleştirilen hak sahibi sayısı ise 50 bine yaklaştı. Bunun da yüzde 60'ı yine hükümetlerimiz döneminde yapıldı. Bu rakamlar şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarımıza, engelli kardeşlerimize tanınan hakların iyileştirilmesinin de açık bir göstergesidir" şeklinde konuştu.

Kıdem Tazminatı konusuna önem verdiklerini anlatan Bakan Selçuk, "Her kesimi dinleyerek, hiçbir ön yargı ve ön kabul olmadan çalışmalarımızı başlatıyoruz. Bakanlığımızda gerekli görevlendirmeleri yaptık, ekibimizi oluşturduk. Çalışmaların, Bakanlığımız tarafından tüm ilgili kamu kurumlarıyla koordineli bir biçimde yürütüleceğinden kimsenin şüphesi olmasın, sonuçların da tüm kesimler açısında çözüm olacağına inanmanızı isterim" ifadelerini kullandı.

Bazı belediyelerde üye oldukları sendikalar yüzünden baskı alınan çalışanların olduğunu öğrendiklerini aktaran Bakan Selçuk, "Cumhurbaşkanımızın da geçtiğimiz gün vurguladığı üzere, Anayasal bir hak olan sendikaya üye olma temel özgürlüklerdendir. Memurlarımız ve işçilerimiz, kendi görüş ve düşünceleri doğrultusunda özgürce istediği sendikaya üye olabilir. Buradan özellikle belirtmeliyim ki, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 657 sayılı Kanunumuz, bakanlığımın bu konudaki denetim ve yaptırım mekanizmaları her zaman yanınızdadır. Bizler, sizlerin baskılara karşı yanınızda olmaya devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi.

Kaynak:Haber Kaynağı