Bakan Gül, AA Editör Masası'na konuk oldu

Bakan Gül, AA Editör Masası'na konuk oldu

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül: (4)- "(Tüketici uyuşmazlıkları) Bir arabulucuya bu kapıyı açacağız. Orada anlaşamazlarsa yine mahkemeye gelecekler"- "Çocukların ve tarafların örselenmemesi, kamu düzeni ile ilgili kısımlar ayrı olmak üzere mahkemenin uygun g

ANKARA (AA) - Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuk sisteminin uygulanması konusunda çalışma yürüttüklerini belirterek, "Bir arabulucuya bu kapıyı açacağız. Orada anlaşamazlarsa yine mahkemeye gelecekler." dedi.

Gül, konuk olduğu Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin ne zaman kamuoyu ile paylaşılacağına ilişkin bir soru üzerine Gül, belgenin 5 yıllık bir süreyi kapsadığına işaret ederek, "Önümüzdeki dönemde, yakın tarihte açıklayacağız." bilgisini verdi.

Belgede genel itibarıyla güven veren ve erişilebilir bir adalet yaklaşımı üzerinde çalıştıklarını anlatan Gül, "Adliye, adaletin kapısıdır. O kapıdan giren herkes, adil bir şekilde yargılanmış ve adil bir şekilde sonuca ulaşmış olarak çıkmak zorunda. Bizim bütün çabamız da bu. Adliyeye yolu düşen, ya da düşmese bile 'benim yolum düştüğünde adil bir şekilde yargılanacağım' düşüncesini, inancını oluşturmak için çabalarımızı artırıyoruz. Çok önemli elbette çalışmalar yapıldı ama reformlar bisiklet üzerinde gitmek gibidir. Daha fazla yapacaksınız ki geriye gitmeyesiniz, adım atmanız lazım." diye konuştu.

Bakan Gül, adil ve makul sürede yargılama konusuna değinerek, Türkiye'de hakim ve savcıların önünde geçen yıl itibarıyla 11 milyon dosyanın bulunduğuna işaret etti.

Adil ve makul sürede yargılamada arabuluculuğun önemine dikkati çeken Gül, ticari davalarda arabuluculuğa başladıklarını, milyonlarca liralık uyuşmazlıkların arabuluculukta birkaç hafta içerisinde çözülebildiğini aktardı.

Gül, arabuluculuk konusunda, "İş davalarında geçen yıl başlamıştık. Şimdi bunun seçim sonrasında Meclis açılması durumunda bunu Meclisimizle de paylaşacağız. Alanlarını genişletmek için önerilerimizi de sunacağız." bilgisini verdi.

- "Aile uyuşmazlıklarında arabuluculuğu tartışıyoruz"

Arabuluculuk sistemini aile ve tüketici ihtilaflarında uygulamayı planladıklarını ifade eden Gül, herkes tüketici olduğundan bu konunun 81 milyonu ilgilendirdiğini vurguladı. Bakan Gül, "Tüketici ihtilafı ile alakalı mahkemeye gelip...Şimdi hakem heyetleri devam edecek zaten ama onların üstündekiler için de mahkemeye gidiyor. Zaten kendisi tükenmiş oluyor, dava bitene kadar. Ama bir arabulucuya bu kapıyı açacağız. Orada anlaşamazlarsa yine mahkemeye gelecekler. Çocukların ve tarafların örselenmemesi, kamu düzeni ile ilgili kısımlar ayrı olmak üzere mahkemenin uygun görmesi ile arabuluculuk sistemini yine aile uyuşmazlıklarında tartışıyoruz, çalışıyoruz. Bu anlamda genişlemesini planlıyoruz." diye konuştu.

Gül, reformda, hakim ve savcı yardımcılığının bulunduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"Mezun olan bir arkadaşımız, hemen cübbesini giyiyor, hakim ve savcı olarak karar veriyor. Burada daha fazla tecrübe, daha fazla teori, daha fazla pratik yapacak, hakimin yanında karar verirken savcının yanında iddianame hazırlarken bazı işlemleri yapacak ama doğrudan kendisinin vereceği karar yerine hakim buna bakacak, uygunsa öyle karar verecek. Sonrasında da sınavı kazanarak hakim olup, cübbeyi giyip kendisi bizzat karar verecek. Bu Türk yargısında yeni bir olay, yeni bir devrim niteliğinde.

Savcı yardımcılığı da düşünüyoruz. Bunlarla alakalı çalışmalarımız, reform belgemizde var. Hukuk eğitimi kalitesiyle ilgili YÖK ile yaptığımız çalışmalar var. Hukuk eğitiminin niteliğinin artırılması konusunda çalışmalarımız da var."

- "Etik Bildirgesi Türk yargısında bir ilk"

Bakan Gül, Türk Yargı Etiği Bildirgesi'nden neler beklendiğine ilişkin bir soru üzerine, bunun Türk yargısında ilk olduğuna işaret etti.

"Bu, Türkiye'nin uzun süreden beri üzerinde tartıştığı bir konunun karara bağlanması olarak mı değerlendirilmeli." ifadelerine karşılık Gül, "Doğru. Her meslekte etik, ahlaki bir ilkeler olması lazım. Bunlar yazılı da olmayabilir ama 'mesleğe yakıştı mı' gibi de hep söyleriz. Bu ilk defa ete kemiğe büründürülmüş, yazılı hale getirilmiş oldu." dedi.

Hakim ve savcıların da dahil olduğu katılımcı bir düzenleme yaptıklarını anlatan Gül, şöyle konuştu:

"Süpürge temiz olacak ki temizlerken bütün kirleri alsın. İşte yargı da öyledir. En temiz olması gereken, yani bütün sıkıntıları süpürürken siz hep temiz olacaksınız. Bu konuda en fazla hakim, savcılarımız çok hassas. Çünkü bir kişinin yaptığı bir hata, tüm yargıya mal olabiliyor. En fazla yargı mensuplarımız bu konuda etik ilkeler, ahlaki ilkelerle... Vatandaş, mesleğine yakışır şekilde hakim, savcı ilkelerini, davranışlarını görünce bu yargıya olan güveni de artıracak. Dolayısıyla bu konuda bağlayıcı olarak tüm hakim savcılarımızın uyacağı meslek kuralı olarak, vatandaş geldiğinde nezaketle davranmadan tutun da hukukun üstünde hiçbir güç olmadığını, bu konuyla ilgili sosyal davranışlardan tutun, meslektaşlar arasındaki hukuka varıncaya kadar bağımsız, tarafsızlığı vurgulayıcı da tüm ilkeler var. Bu da Türk yargısının standardını daha yükseğe çıkarma anlamında millete verdiği bir taahhüttür. Bu yargı mensuplarımızın bir sözüdür. Dolayısıyla elbette etik boyutu aşan, disiplin boyutuna gelenler de vardır. Burada açığa alma, ihraç gibi hususlar da var. Yani biz bunu kamuoyu ile paylaşmıyoruz ama Hakimler Savcılar Kurulunda bir kişi, disiplinle ilgili bir boyuta geldiyse bu hususta açığa almalar oluyor, gerekli yargılamalar oluyor. Çünkü asla leke kaldırmayacak meslek, hakim, savcı mesleğidir."

- "Yargıda hedef süre, yargıya güveni artırıcı bir çalışma"

Bakan Gül, yargıda hedef süre uygulamasına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Sürecin 1 Ocak'tan itibaren başladığını hatırlatan Gül, dava açan vatandaşa, davasının ne zaman biteceğine ilişkin tahmini bir sürenin bulunduğu yazılı bir belge verildiğini dile getirdi.

"Uygulamada, yalnızca süreyi bildirmiyorsunuz aynı zamanda dava süresini kısaltma ile ilgili de bir iddia var." değerlendirmesinin yapılması üzerine Gül, "Evet bir iddia var." diye konuştu.

Bunun yargı makamlarını bağlayıcı bir süre olduğuna işaret eden Gül, yaklaşık 2 bin ihtilaf türüne göre, bu davaların bitme sürelerine ilişkin bilgilerin yer aldığını anlattı. Gül, "Hakimler Savcılar Kurulu üzerinden bir izleme değerlendirme kurulu oluşturuldu. Bu süre neden aşıldı? Biz vatandaşa 'senin davan 180 günde bitecek' dedik ya da savcılık makamı, 'davanı 120 günde açacağım' dedi. 220 gün oldu diyelim açılmadı. Sistem buradaki eksiklik nedir, ona bakarak takip edecek. 120 gün dedik ama 30 günde de açılabilir. Bu azami süre. Kısalması da değil adil, makul sürede olmasına yönelik belirlenen süre. Bu da yargıya güveni artırıcı bir çalışma." dedi.

"Dosya, vadedilen süre içerisinde bitirilmediğinde not mu kırıyorsunuz?" sorusu üzerine Adalet Bakanı Gül, şunları kaydetti:

"Hakimler Savcılar Kurulu Teftiş Kurulunda bu konuda düzenleme yapıldı. Terfide ve diğer hususlarda bu konuda bir uzama olduğunda, 'demek ki davaları çok uzatıyor, duruşmaları erteliyor, yan taraftaki mahkeme ortalaması şu kadarken diğeri bu kadar'... Ama personelden kaynaklı bir sorunu var, yani doğrudan hakim ve savcı ile ilgili olmayan bir konuysa, mevzuatta o konuyla ilgili bir sorun varsa onu laboratuvar gibi test etme imkanı da oluyor. Yani personel yok, tek başına çalışıyorsa onu görmüş oluyoruz. Bilirkişiler geciktirmişse, avukatlar, taraflar uzatmışsa, yani fotoğrafı röntgen gibi çekmiş olacağız."

(Bitti)

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :