Aydınlar Ocağı'nda efsaneler konuşuldu

Aydınlar Ocağı'nda efsaneler konuşuldu

Aydınlar Ocağı’nda Konya’nın Efsaneleri’ni anlatan yazar Abdurrahim Küçük, efsanelerin, “halk arasında anlatılan, nesilden nesile aktarılan olağanüstü durum” olduğunu söyledi

Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, “Konya’nın Efsaneleri” dile geldi.

İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen sohbetten önce araştırmacı-yazar Kâzım Öztürk, bir şiiri Necip Fazıl’ın Zındık olmak üzere diğeri Mescid-i Aksa olan üç şiir okudu. Yazar Abdurrahim Küçük ise, Kudüs-ü Şerif’deki İsrail mezalimiyle ilgili yazdığı “Kudüs” adlı şiirini okuyarak konuşmasına başladı. Konya’nın Efsaneleri adlı kitabında 54 efsaneye yer verdiğini belirten Küçük,  efsaneyi “Halk arasında yaygın bir şekilde anlatılan, nesilden nesile aktarılan bir olağanüstü durum. Birçok insanın olmak isteyip de olamadığı pek çok insanın hayat hikâyesi” şeklinde tarif etti. Devletlerin ve şehirlerin kadîm olmasıyla bağlantılı olan efsanelerin, o şehir ne kadar kadîm ise efsanelerin de o kadar daha çok olduğunu ve Konya’nın da en eski medeniyetlere beşiklik yapan kadîm bir şehir olması dolayısıyla çok efsanesi bulunduğunu ifade eden Küçük, “Oğuz Türklerinin Kınık boyunun öncülüğünde kurulan Selçuklu Devleti’nin başkenti olan şehrimizde de bir çok efsane vardır. Bunlar Hristiyanlık dönemine ait efsanelerdir. Abbasiler, Emeviler ve Osmanlılar dönemine ait efsaneler de mevcuttur” dedi.

KONYA İSMİ NERDEN GELİYOR?

Konya’nın isminin nereden geldiğiyle ilgili kısa bir açıklama da yapan Küçük, “Kutsal tafsir anlamına gelen “ikon” kökünden geldiği ve bir başka ifadeye göre ise, “ikonia” kökünden geldiği ve Konya’ya gelip yerleşen biz azizden dolayı “aziz resim” anlamına gelen söylentilerin olduğunu belirtti. Bir başka efsaneye göre, iki dervişin havada uçarken suların çekildikten sonra şehrin güzelliğinin ortaya çıkmasıyla birlikte birinin diğerine; “konalım mı?” demesi üzerine diğer dervişin “kon ya” demesiyle birlikte bu şehrin isminin “Konya” olduğu ve Arapların da Konya dediklerini aktaran Küçük, dinleyicilere 20’ye yakın efsane anlattı. Zengibar Sarayı Efsanesi ile Süleyman Peygamber ve Serçe Kuşu Efsanesinden başlayarak Battalgazi Efsanesi ve “Karaman’ın Koyunu, Sonra Çıkar Oyunu” efsanesinin koyunla herhangi bir ilgisinin bulunmadığını da söyledi.  Ali Gav Efsanesi ile Seyit Harun Veli ve Deve Taşı Efsanesini de anlatan Küçük,  Taşkent’in “Çamlarınız kurumasın, güzeliniz farımasın (ihtiyarlamasın)” hikâyesinden sonra sırasıyla şu efsaneleri anlattı: Alâeddin Tepesi Efsanesi, Sille Efsanesi, İplikçi Camii Efsanesi, Tavus Ana Efsanesi, Mevlâna’nın Mezarı Efsanesi, Yunus Efsanesi, Kaşıkçı Güzeli Efsanesi, Klistra Efsanesi, Yavuz ve Dede Molla Efsanesi, Dereli Seyrek Basan Efsanesi, Tahir ile Zühre Efsanesi, Siyam Efendi Efsanesi.