"Askeri Fabrikalar Da Piyasaya Açılsın"

"Askeri Fabrikalar Da Piyasaya Açılsın"

Türk Harb-İş'in Dünyada ve Türkiye'de Savunma Sektörünün Durumu Raporu:

GÖKSEL YILDIRIM - Savunma ve güvenlik iş kolunun yaklaşık 23 bin üyeyle en büyük sendikası olan Türk Harb-İş, askeri fabrikaların piyasaya yönelik üretim yapabilmesini sağlayacak düzenlemeler yapılmasını ve savunma sanayinde güçlü bir aktör haline gelmesini istiyor. 

Türk Harb-İş Sendikası'nın hazırladığı Dünyada ve Türkiye'de savunma Sektörünün Durumu Raporu'na göre, "güçlü devlet" olmanın önemli gerekliliklerinden birini, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilen ulusal bir savunma sanayine sahip olmak oluşturuyor.

Dünyanın hemen her yerinde ülkeler, milli savunma sektörlerini koruyan ve ihtiyaçların öncelikle yurtiçinden karşılanmasını sağlayan politikalar benimsiyor. Bu nedenle savunma sanayine yönelik tedarikte, yerli ürünlere öncelik ve ağırlık verilmesi gerekiyor.

Savunma ürünleri genellikle ileri teknoloji kullanılarak elde ediliyor. Halihazırda Türkiye'nin teknoloji üreten değil, teknoloji ithal eden bir ülke görünümünde olduğuna işaret edilen raporda, bu nedenle, teknoloji gelişimine ağırlık verilmesinin ve bu amaçla Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesinin önemi vurgulandı.

Askeri fabrikaların, savunma sanayinde en önemli rolü oynayan merkezi unsurlardan biri olmasına rağmen yeterli ağırlığa sahip olmadığı görüşüne yer verilen raporda, bu fabrikaların gerek sahip oldukları potansiyel gerekse imkanlarıyla pek çok ihtiyaca cevap verebilecek nitelikte olduğu belirtildi. Raporda, bu nedenle askeri fabrikaların sistemin güçlü aktörleri olarak geliştirilmesi ve desteklenerek varlıklarını sürdürmeleri gerektiği ifade edildi.

Raporda, savunma sanayinin gelişimi ve askeri fabrikaların savunma sanayindeki etkinliğinin artmasına yönelik öneriler ile bu şekilde elde edilebilecek olumlu sonuçlar şöyle sıralandı:  

- Savunma sanayinde en çok ihtiyaç duyulan şeylerden biri, nitelikli ve yetişmiş iş gücüdür. Kamuda uygulanan istihdam ve ücret politikaları, nitelikli personel istihdamı ve kamu kurumlarında çalışmanın devam ettirilmesine engel teşkil etmektedir. Bu nedenle savunma sanayi sektöründeki istihdam ve ücret politikaları, buradaki nitelikli işçilerin özel sektöre geçişini engelleyecek şekilde yeniden gözden geçirilmelidir.

- TSK'nın ihtiyaç duyduğu silah, teknolojik sistemler, askeri araç, alet-edevat gibi ürünlere yönelik bir planlama yapılmalı ve sektörün buna göre yeniden yapılandırılması teşvik edilmelidir.

- Sektör içinde yer alan askeri fabrikalar ve Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) gibi kuruluşlar, ülke savunması ve güvenliği için önemli işlevler yüklenmelerine rağmen mevzuatta diğer kamu kuruluşlarıyla aynı hükümlere tabidir. Savunma sektörünün özel konumu düşünüldüğünde bunların hukuksal statülerinde değişiklik yapılması zorunlu görülmektedir.

- Halihazırda sektörde görev yapan kuruluşların üretim ve satışlarının büyük ölçüde yurtiçine yönelik olduğu görülmektedir. Ancak Türkiye'nin sektör içindeki ağırlığının artırılması için bu şirketlerin ihracat potansiyel ve kapasitelerinin artırılması gerekmektedir.

- Sektör içindeki en deneyimli aktörler olan askeri fabrikalardan daha fazla yararlanılmasını sağlayacak önlemler alınmalıdır. Halen özel sektör tarafından yapılan pek çok üretimin askeri fabrikalarca yapılması hem bunların daha verimli ve işlevsel olmalarını sağlayacak hem de kamu kaynaklarının etkin kullanımını beraberinde getirecektir.

- Askeri fabrikaların imkanları göz önünde bulundurulduğunda özel sektörün bazı ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik de üretim yapabilecekleri, bu şekilde kapasitelerinin hiçbir şekilde atıl kalmayacağı görülmektedir. Bu nedenle mevzuatta askeri fabrikaların piyasaya yönelik üretim yapabilmesini sağlayacak düzenlemelere gidilmelidir.

- Savunma sanayinde faaliyet gösteren kuruluşlar arasında koordinasyon sağlanmalıdır. Bu şekilde ülke kaynaklarının daha etkin ve verimli şekilde kullanılmasının önü açılmalıdır. Buna benzer şekilde askeri fabrikalar arasında ayrı bir koordinasyon sistemi de oluşturulmalıdır.

- Savunma sektörü yatırımları uzun ve yoğun çaba gerektiren çatışmalarla sonuç üretir. Bu nedenle, sektöre yönelik yatırımlar ve Ar-Ge çalışmaları yapılmalı, ancak bunların sonuç üretmesi bağlamında sabırlı bir tavır takınılmalıdır.

- Sektördeki mal, malzeme ve insan kaynağı planlaması uzun vadeli yapılmalıdır. Ancak bu çalışmalar esasında savunma sanayini diğer sektörlerden farklı ve ülke güvenliği için hassas bir yapısının bulunduğu göz önünde bulundurulmalıdır.

- Askeri fabrikalar ticari açıdan da savunma sektörü içerisine sokulmalıdır. Günümüzde pek çok askeri ürün askeri fabrikalar tarafından üretilebilecek düzeydedir. Bu kuruluşların deneyimleri ile teknik imkanlarından daha fazla yararlanılmalıdır.  

Kaynak:Haber Kaynağı