"Aşık Paşa Türbesi 7 asırdır kente değer katıyor"

"Aşık Paşa Türbesi 7 asırdır kente değer katıyor"

Türkçe'nin Anadolu'da edebiyat dili olmasına büyük katkı sağlayan Aşık Paşa'nın türbesi ve çevresinde temizlik ve çevre düzenlemesi yapıldı- Kırşehir Kültür ve Turizm Vekili Eyüp Temur:- "Kırşehir'de görülmesi gereken üç sac ayağı var. Bunlar Aşık Paşa Tü

KIRŞEHİR (AA) - Kırşehir'de 13. yüzyılda yaşayan Türkçe'nin öncülerinden Aşık Paşa'nın mezarının bulunduğu türbe, yaklaşık 7 asırdır kentin kültürüne, tarihine ve turizmine katkı sağlıyor.

Kent merkezinde bulunan Aşık Paşa Türbesi ve çevresinde Turizm Haftası dolayısıyla temizlik ve çevre düzenlemesi çalışması yapıldı. Hafta dolayısıyla Kırşehir'e gelen yerli ve yabancı turistlere, görülmesi gereken yerler arasında Aşık Paşa Türbesi de öneriliyor.

Kırgız çadırını andıran mimarisi ile dikkat çeken Aşık Paşa Türbesi, 1333 yılında Eretna Veziri Alaattin Alişahruhi tarafından yaptırıldı. Tamamen mermer kullanılarak yapılan türbe, asimetrik uzun cephesi, yana alınmış dar ve uzun portalı ile Selçuklu mimarisinden ayrılıyor. Çam ağaçları ile çevrili türbesinin arka bahçesinde ise Aşık Paşa’nın annesi ve oğlunun mezarı bulunuyor.

İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Eyüp Temur, AA muhabirine, Aşık Paşa'nın 1300'lü yıllarda Türkçe yazdığı bin 200 beyitlik eseri "Garibname" ile Türk dilinin yaygınlaşmasına büyük katkı sağladığını söyledi.

Aşık Paşa'nın Süleyman Çelebi gibi pek çok değerli insana da ilham kaynağı olduğunu ifade eden Temur, hem akli hem de nakli bilimlerle ilgilendiğini dile getirdi.

Şair Aşık Paşa'nın "Garibname" eserinin günümüze ulaşan çok kıymetli bir eser olduğunu aktaran Temur, şöyle devam etti:

"Garibname, 10 bölümden oluşuyor. Her bölümde 10 ayrı konu var ve toplamda 100 mesneviden oluşuyor. Aşık Paşa, hayatı boyunca bu eseri yazmış. Eserlerinde 550 konudan bahsediyor. Bunlardan bazıları madencilik, ziraat, bahçe kurma, tohum çimlendirme, ceviz, değirmencilik, peygamberler, Cudi Dağı gibi konular. Aşık Paşa'nın eserine Garibname ismini vermesinin iki sebebi vardır. Bunlardan ilki 1300'lü yıllarda Türkçe'nin garip olmasıdır. Çünkü edebiyat dili Farsça'ydı. İkincisi ise insanların dünyada garip olduğunu düşündüğü içindir. 1400'lü yıllarda yaşayan Dante'nin İlahi Komedya'sının bir benzerini ondan 200 sene önce Aşık Paşa yazdı."

Aşık Paşa'nın asıl adının Ali olduğunu anlatan Temur, "Aşık' kelimesi onun mahlası, paşa da o yıllarda ailenin en büyük oğluna 'baş ağa' denirmiş. Bu daha sonra dilimizde evrilerek paşa olmuş. Aşık Paşa, Osmanlı'nın kuruluş döneminde Osman Gazi'nin ve Orhan Gazi'nin yanında bulunmuş ve zaman zaman heyet içerisinde Mısır'a görevlendirilmiştir. Bir dönem Kırşehir'e beylik yaptığı da bilinmektedir." şeklinde konuştu.

Kırşehir'e yolu düşenlerin Aşık Paşa Türbesi'ni ziyaret etmeleri tavsiyesinde bulunan Temur, "Zaten Kırşehir'de görülmesi gereken üç sac ayağı var. Bunlar Aşık Paşa Türbesi, Cacabey Gökbilim Medresesi ve Ahi Evran Türbesi'dir. Aşık Paşa Türbesi, kentin tarihine, kültür ve turizmine yaklaşık 7 asırdır değer katıyor." ifadelerini kullandı.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :