Aşaği Hadimli Müjgan Ana

Yıllar önce Hadim Bağ Bozumu Şenliklerinde yaşlı bir kadın görmüştüm. Belediyenin önüne oturmuş, önüne serdiği Hadim dokumalarını, mahcup bir şekilde satmaya çalışıyordu. O zaman şöyle bir dokunup geçmiştim o dokumalara.

Yıllar sonra Aşağı Hadim’li arkadaşım Mustafa Orhan sayesinde tanıdım Aşağı Hadim’li Müjgan Anayı. Aşağı Hadim’de dokuma yapan kimse kalmadığına göre ondan başkası değildi belediyenin önünde dokuduğu bezleri mahcup bir halde satmaya çalışan.

_mg_9620.jpg

İnsan onu tanıdığı zaman “Anadolu bitmez, bitiremezler” demekten kendini alamıyor.

Müjgan Akdemir onun adı.

Hangi niteliklerini sayayım, fedakar, cefakar, toprağına tutkun, yüreği gerçek bir ana yüreği, sadece kendi çocuklarını değil, bütün insanlara sevgiyle dolu kocaman bir yürek. Gözleri ışıl ışıl, yüz çizgilerine onca yılın acısı sinmiş ama o hepsini yüreğine bastırmış. Kızı, Anakız Yavuz ölünce şiirlere dökmüş acısını, sevincini, ama en çok da acılarını.

_mg_9627.jpg

 

Daha on iki yaşında öğrenmiş tezgahta bez dokumayı. Onun çocukluğunda Aşağı Hadim’de 350 dokuma tezgahı varmış. Dokunan ürünler satılmayınca, para etmeyince ondan başka kimse kalmamış dokuma yapan. Onun da yaşı yaylasını alınca çarşaf, gömlek, pijamalık, yatak çarşafı, sofralık bez dokuyamaz olmuş.

İsteyen olsa bir ayda öğretirim dokumayı,  ikinci ayda para kazanır hale gelir, diyor,ama genç kızlardan bir tane bile hevesli çıkmıyor.

_mg_9650.jpg

 

80 kadar keçisi vardı Müjgan Ananın. Bu yüzden Orman Bakanlığının görevlileriyle yıllarca cebelleşmiş. Görevliler keçi üreticileri üzerinde öyle bir baskı kurmuşlar ki, onun deyişine göre ağılda kapalı duran sürüye bile ceza yazar olmuşlar. Son yıllarda bu baskı biraz hafiflemiş de üretici rahat bir nefes alabilmiş.

Bahar gelince Beyreli tarafında Yellice Yaylasına yaylaya çıkıyormuş ama eşi kalp krizi geçirip birkaç kere anjiyo olunca keçilerini satmak zorunda kalmışlar. Yine de yaylacılık bir tutku Müjgan Anada. Bahar gelince yine Yellice Yaylasının yolunu tutacakmış.

img_9570.jpg

 

Kızı mutfakta bize yemek hazırlarken o bize ürettiği bezleri, gömlekleri, çarşafları, cehizlik peşkirleri gösteriyor.  Peşkirlerde kırmızı renkte işlenmiş nakışlar var. Herifin keli ava gider, avradın keli nakış eder, diyor, gülerek.

Her zaman kullandığı tezgah evinin girişinde kurulu duruyor. Bu tezgahta nasıl dokuma yaptığını bize gösteriyor Müjgan Ana. Çözgülük ve eski tezgah ise yukardaki evde. Bu eski tezgahta depme yelek ve pantolon üretiyormuş eskiden. Bu tezgahın yüzlerce senelik bir tezgah olduğunu söylüyor.

Yellice Yaylasında görüşme umuduyla ayrılıyorum Müjgan Ananın yanından.

img_9644.jpg

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum