Selman S. Akyüz

Selman S. Akyüz

Artık yazabilirim

Uzun süredir yazı yazmıyorum. Bir baktım şöyle geriye. Memleket Gazetesi’nin internet sitesinde duran, en son yazdığım yazının tarihi, 12 Nisan 2010. Konyaspor’un Bolu galibiyetinden sonra ağırlıklı olarak Ziya Doğan’ın takımda yarattığı değişiklikleri dile getirmiştim. Takım şampiyon oldu ve sokaklardaki o sevinç, İstanbul takımlarına ifrit olanlar için dünyanın en güzel duygusunu yaşattı.


Öncelikle neden 2 aydır yazmadığımı anlatayım. Lig devam ederken çok kişi arayıp neden yazmadığımı sordu. İki önemli nedeni var. Ben gazeteciliğin eleştiri, muhalefet temelli yapılması gerektiğine inananlardanım. Tabi ki iyi şeyler, icraatlar, başarılar duyurulmalı ve takdir edilmeli. Ama doğru gitmeyenlerin, yapılması gerekenlerin gündeme getirilmesi, kamuoyuna anlatılması basının, gazetecinin, spor gazetecisinin öncelikli görevidir. Bugüne kadar da ağırlıklı olarak böyle yaptım. Bahattin Karapınar göreve gelmeden önce de, görevdeyken de bu böyle devam etti. Hatta sezon başındaki eleştirilerimiz nedeniyle Uğur Özteke ile birlikte ciddi tepkilere maruz kaldık. Büyük tartışmalar yaşadık. “Gönderilen salatalıkları” aldık, kabul ettik. Ancak Konyaspor yönetimindeki istifaların sayısının sürekli artması ve takımın ikinci yarıdaki berbat durumu nedeniyle beni arayanlara da yazmamamın nedenini “neyini yazacağım, bu haldeki bir yönetim ve futbol takımının neyini eleştireyim. Zaten bitmiş durumdalar” diyerek açıkladım. Neyini yazacağım, çaresizlik var, umut yok.   


Fakat bir de totem var bu işin içinde. Tatlıcak Tesislerinde karşılaştığım Bahattin Karapınar ile Konyaspor’un Mehmet Köseoğlu döneminde yaşadığı şampiyonlukla ilgili konuşurken “o dönemi bildiğimi ancak yazı yazmadığımı, sadece muhabirlik yaptığımı” belirttim. Bunun üzerine Karapınar, şakayla karışık, “keşke şimdi de yazmasan da rahat rahat bir şampiyon olsak” dedi. Bu tür tepkilere alışık olduğum için umursamadım ancak Karapınar’ın bu totemi (batıl inanç-nesnelerden, davranış değişikliklerinden medet ummak- Tıpkı Karabükspor’un kendilerine maç vereceğini düşünmeleri gibi) daha sonra bende de etkili oldu.


Ben yazmadım ve Konyaspor şampiyon oldu… (!)


“Neden yazmıyorsun?” sorusunun ardından şimdi de “neden tebrik etmiyorsun?” şeklinde sözler gelmeye başladı. Özellikle yönetim cephesinden. Azmini takdir ettiğim Cengiz Yönet’in sitemi de ulaştı. Uğur Özteke’nin olmadığı televizyondaki bir programımızda kendisini konuk ettik. Takımın ilk altı şansı bile az iken kendisinin “ilk ikiden çıkacağız” sözlerine tepki göstermiş ve fazla iyimser olduğunu belirterek takımın o günkü gibi gitmesi halinde ilk altıya bile giremeyeceğini söylemiştim. Açık sözlülüğünü de takdir ettiğim Sayın Yönet, ani bir çıkış yaparak “sizin bu programda söylediklerinizin tersi çıkıyor” dedi.


Bunlara binaen kendisi bir kutlamayı hak ettiğini ifade ediyor. Doğrudur. Şimdi kutluyorum.


Konyaspor’u her türlü olumsuz şartlara rağmen Turkcell Süper Lig’e taşıyan Sayın Başkan Bahattin Karapınar, yöneticiler Ömer Atiker, Ekrem Coşkun, Süleyman Işıkçeviren, Mustafa Küçüksöker, Cengiz Yönet, Hasan Kulaksız, Fethi Büyükbalta, Erol Ilgaz, Cafer Tayyar Şahin, Ömer Faruk Özer, Mehmet Soylu, Selçuk Buğdaycı ve Mehmet Ali Acar’ı tebrik ediyorum.


Ekrem Coşkun’un
düştüğü hataya düşmeyeceğim. Hilmi Kulluk ve arkadaşları ile Osman Tezcan ve Yusuf Selek gibi isimleri şampiyonluktan dolayı kutlamayacağım. Emekleri olabilir. Özellikle sonlara doğru ayrılan Tezcan ve Selek’in. Onlar ayrıldılar ve takımın şampiyon olamaması durumunda yaşayacakları sıkıntıdan kat kat daha fazla getirisi olan şampiyonluktan feragat ettiler. Bu yüzden onları verdikleri destekten dolayı değil istifa etme cesaretinden dolayı kutluyorum. En azından  


Bazıları gibi telefon açıp tebrik etmiyorum. Eleştiriyi bu sütundan yaptığım gibi kutlamayı da buradan yapmak doğru olandır.  


Şimdi karşımızda Konyaspor’u süper lige çıkararak elini güçlendirmiş, “ben artık yokum” diyenlerin ikna edildiği, ciddi takviyeler yapmaya hazırlanan, işi bildiğini gösteren ve Irak’tan Arjantin’e transfer hinterlandını genişleten bir yönetim var.


Çaresiz değiller artık, eskisi gibi devam edebiliriz. Yazabiliriz. 

Önceki ve Sonraki Yazılar