Arakanlı Müslüman gazeteciler bölgede yaşanan dramı anlattı

Arakanlı Müslüman gazeteciler bölgede yaşanan dramı anlattı

Arakanlı Müslüman gazeteci Kadir:- "Arakanlı Müslümanların durumu kritik. Yemek yok, yaşam standartları yok, eğitim alamıyorlar. Aralarında Türkiye'nin ve BM'nin de bulunduğu birçok yerden sivil toplum kuruluşları ellerinden geleni yapıyor"- "Bangladeş hü

ANKARA (AA) - DİLDAR BAYKAN - Arakanlı Müslüman gazeteci Muhammed Kadir, "Arakanlı Müslümanların durumu kritik. Yemek yok, yaşam standartları yok, eğitim alamıyorlar. Aralarında Türkiye ve Birleşmiş Milletlerin (BM) de bulunduğu birçok yerden sivil toplum kuruluşları, ellerinden geleni yapıyor. Bangladeş hükümeti, bu şartlar altında Arakanlıları Myanmar'a geri göndermeye çalışıyor. Arakan'da kalacak yerleri bile yok. Her yer yakıldı, yıkıldı. Bu insanlar nereye nasıl dönecek?" diye konuştu.

TRT'nin medya programı kapsamında Ankara'da bulunan Arakanlı gazeteciler Muhammed Kadir ve Muhammed Yunus, Arakan'daki krizi ve bölgedeki gazetecilerin çalışma koşullarını AA muhabirine değerlendirdi.

Muhammed Kadir, Arakan'da 25 Ağustos'tan bu yana yaşanan şiddet olaylarının en yoğun olduğu Maundaw bölgesinde doğduğunu, 1991'de Bangladeş'e göç ettiğini, 2003 yılından bu yana da gazetecilik yaptığını anlattı.

Arakan'ın farklı bölgelerinde 20'ye yakın muhabirleri olduğunu belirten Kadir, "Gazeteciler, Arakan'ın bir yerinden bir yerine seyahat edemiyor. Bu nedenle her bölgede muhabirimiz var. Cep telefonu ve anlık mesajlaşma uygulamaları aracılığıyla bilgileri alarak bölgedeki gelişmeleri takip etmeye çalışıyoruz." diye konuştu.

Kadir, Arakan'da 2012'de Müslümanlar ve Budistler arasında yaşanan şiddet olaylarının ardından burada görev yapan bazı gazetecilerin tutuklandığına dikkati çekti.

- "Uluslararası toplum, Myanmar'a baskı yapmalı"

Bangladeş'e geçen Arakanlı Müslümanların son derece güç şartlar altında yaşam savaşı verdiğine işaret eden Kadir, "Arakanlı Müslümanların durumu kritik. Yemek yok, yaşam standartları yok, eğitim alamıyorlar. Aralarında Türkiye'nin ve BM'nin de bulunduğu birçok yerden sivil toplum kuruluşları ellerinden geleni yapıyor. Bangladeş hükümeti, bu şartlar altında Arakanlıları Myanmar'a geri göndermeye çalışıyor. Arakan'da kalacak yerleri bile yok. Her yer yakıldı, yıkıldı. Bu insanlar nereye nasıl dönecek?" değerlendirmesinde bulundu.

Kadir, Arakanlı Müslümanların geri dönmeleri için güvenli ve onurlu bir ortam sağlanması gerektiğine vurgu yaparak, "Uluslararası toplum, Myanmar'a Arakanlı Müslümanların güvenliği konusunda baskı yapmalı." ifadesini kullandı.

TRT'nin verdiği eğitimle özellikle yeni medya alanında fikir sahibi olduğunu dile getiren Kadir, "Sosyal medyanın önemini burada öğrendik. Daha önce sosyal medya platformlarını haber için nasıl kullanacağımız hakkında fikrim yoktu." dedi.

Muhammed Yunus da Myanmar vatandaşlığına sahip olduğu için Yangon'da eğitmen olarak çalışabildiğini belirterek, Arakanlı Müslümanların özellikle seyahat etme konusunda ciddi problemler yaşadığına dikkati çekti.

Arakan'da 2012'de yaşanan olayların ardından bu eyaleti bir kere ziyaret ettiğini söyleyen Yunus, "Arakan'da havaalanında bir problem yaşamadım. Ama Arakanlı mülteci kamplarında problem var. Burada polis ya da güvenlik görevlileri size eşlik ediyor." diye konuştu.

- Tek sorun din değil

Arakanlı Müslümanlar probleminin sadece dini değil, aynı zamanda ekonomik nedenleri bulunduğunun altını çizen Yunus, "Myanmar, doğal kaynaklar bakımından zengin bir ülke ve bunların çoğu Arakan'da. Bu durum da Çin hükümetinin dikkatini çekiyor. 2012'de yaşananların bir nedeni de buydu. Çin, petrol boru hattını buradan geçirecekti ancak Arakanlı Budistler buna karşı çıkarak eylemler düzenledi. Çin, Müslümanlar ile Budistleri birbirine düşürerek bu hattı tamamladı." iddialarında bulundu.

Yunus, 25 Ağustos'ta patlak veren ve 700 bine yakın Arakanlı Müslüman'ın topraklarından kopmasına neden olan şiddet olaylarının bir nedeninin de eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan öncülüğündeki Arakan Danışma Komisyonunun nihai raporu olduğunu ifade ederek, "Komisyonun nihai raporunda Arakanlı Müslümanlara vatandaşlık da dahil birçok hak tanınıyordu. Bu raporun uygulanması ordunun işine gelmedi. Raporun sunulmasından bir gün sonra operasyonlar başladı. Aung San Suu Çii önderliğindeki sivil hükümet de buna izin verdi." dedi.

Arakanlı Müslümanlar krizinin çözümünün bu insanlara Myanmar'da vatandaşlık haklarının geri verilmesi olabileceğini belirten Yunus, "Arakanlı Müslümanları 'onaylama' denilen bir süreçten geçirmek istiyorlar. Bu süreç, Myanmar vatandaşı olmak isteyen yabancılara uygulanıyor. Ama Arakanlı Müslümanlar buranın yerli halkı. Bu mantıksız bir adım." değerlendirmesinde bulundu.




AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :