ANKARA (AA) - Ankara'da geçen yıl 1 Ekim'de EGO otobüsünün Dikimevi'ndeki durakta bekleyenlere çarpması sonucu 12 kişinin yaşamını yitirmesine ve 12 kişinin yaralanmasına ilişkin şoför Erol Ayaz'ın yargılanmasına başlandı.

Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Ayaz, şikayetçiler ve tarafların avukatları katıldı.

Ayaz, savunmasında, 25 yıllık otobüs şoförü olduğunu, 8 yıldır da belediye otobüsü kullandığını belirterek, şunları söyledi:

"Olaydan yarım saat önce kullandığım otobüsü teslim aldım. Dikimevi istikametine giderken trafik durmuştu. Önde kaza olmuş. Ben de durmak zorunda kaldım. Yolculara isterlerse inebileceklerini söyledim. Tüm yolcular indi. El frenini çektim. Otobüs çalışır vaziyetteydi, 4-5 dakika bekledim. Arkadaki araç sahibi, otobüsü öne almamı istedi. Ricalarını kıramadım, el frenini indirdim, otobüs şahlandı. 'Sağ şeride geçeyim' dedim, otobüs iyice hızlandı. Nasıl oldu anlayamadım, kaldırıma çıkmışım. Her şey 7-8 saniye sürdü ve kaza meydana geldi. Ayak frenine de bastım ancak otobüsü durduramadım. Böyle olmasını istemezdim."

Ayaz, 7-8 saniye içinde el frenini yeniden çekmeyi düşünemediğini savundu.

- Kazanın mağdurlarından davaya katılma talebi

Kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve yaralananlar, davaya katılma talebinde bulundu.

Kazada yaralanan Tacetdin Topcu, "Aracı başka araçlara ya da duvara doğru sürebilirdi ama bunu yapmadı. Cezalandırılmasını istiyorum" dedi.

Zeliha Kolukısa da karşıya geçeceği sırada otobüsün hızla üzerine doğru geldiğini anlatarak, Ayaz'ın cezalandırılmasını talep etti.

Şikayetçi Ahmet Duygu da kazada ağır yaralandığını, Ayaz'dan şikayetçi olmadığını, bununla birlikte davaya katılmak istediğini dile getirdi.

- "Panik butonunun otobüste nerede olduğunu bilmiyordum"

Ayaz, şikayetçilerden birinin avukatının sorusu üzerine, "EGO, otobüslerle ilgili eğitim vermişti ancak yüzeysel bir eğitimdi. Panik butonunun otobüste nerede olduğunu bilmiyordum. Ayrıca, uygulamalı eğitim almadım. 200 kişilik eğitime de 400 kişi giriyorduk. Usulen imza atıyorduk" ifadelerini kullandı.

Başka eğitim alıp almadığının sorulması üzerine Ayaz, 8 yılda bir kez sürüş, 4 kez psikoteknik eğitim aldığını ancak bu eğitimlerin kullandığı marka otobüse ilişkin olmadığını savundu.

Cumhuriyet Savcısı İbrahim Şahin, Ayaz'ın tutukluluğunun devamını ve eksiklerin giderilmesini istedi.

Savunma tanığı Özhan Keklioğlu da yaklaşık 10 yıldır EGO'da otobüs şoförlüğü yaptığını anlatarak, kazaya karışan marka ve model otobüslerde sorun olduğunu düşündüğünü söyledi.

Keklioğlu, "Bir keresinde çalışır vaziyette kapıyı kapattığımda, otobüs aniden fırladı. Önceden duymuştum, gaza ayağımı basıp çekince araç normale döndü. Yine bir arkadaşım, sanığın kullandığına benzer bir otobüste sorun yaşamış. Tutanaklarda ona kusur yüklemişler ancak bana otobüsün aniden hızlandığını bildirmişti" değerlendirmesinde bulundu.

Keklioğlu, başka arkadaşlarının da bilgi sahibi olduğunu ancak işlerini kaybedecekleri korkusuyla duruşmaya gelemediklerini ileri sürerek, "Ben korkumu yendim, geldim" dedi.

- "Bu marka belediye otobüslerinde sorun var"

Tanık Halit Büyükkapı da 16 yıldır EGO şoförü olduğunu belirterek, "Bu marka belediye otobüslerinde sorun var. Ben de 2013'te aynı şekilde kaza yaptım. 32 metre fren izi var ancak otobüsü durduramadım. Bir insan öldü, biri yaralandı. Bu olayda fren izi 4,8 metreyse demek ki fren yapılmasına rağmen bu, algılanamamış" şeklinde konuştu.

Şikayetçilerin davaya katılmalarını, duruşmaya gelmeyen mağdurların zorla hazır edilmesi için müzekkere yazılmasını kararlaştıran mahkeme heyeti, EGO Genel Müdürlüğünün, otobüsün iadesine ilişkin talebini ise reddetti.

Ayaz'ın tutukluluğunun devamına karar veren heyet, duruşmayı erteledi.

İddianamede Ayaz'ın, "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve birden çok kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

AA