Angutlar

Angut yabani bir kuş.

Argoda, bön ve ahmak insanlar için kullanılıyor.

Ne yazık ki çevremiz angutlarla dolu.

Genelden yola çıkarak özele getireceğim gözü.

Ergenekonlar, parti kapatma davaları derken iyice gerildi ortam. Bu gerginliğe hergün bir yenisi ekleniyor.

Gerginliğin baş müsebbibi Tayyip Erdoğan bence. Konuşmalarına bir bakın, ne bu şiddet ne bu celal böyle. Her daim muhalle çocuklarının “benim babam senin babanı döver” havalarında.

Oysa yatıp kalkıp dua etmesi lazım T. Erdoğan’ın. Çünkü karşısında ikdidar olmayı hedefleyen bir muhalefet yok. Sadece İdare-i maslahatçılar var. Böyleleri de günü kurtarmaya, kendi küçük dünyalarında yaşamaya, çivilendikleri koltukları korumaya bakarlar.

t. Erdoğan bu İdare-i maslahatçılar değil de karşısında “Sizleri ben bile kurtaramam” diyen ismet Paşa, tek başına Menderes’e kök söktüren Osman Bölükbaşı gibi muhalifler olsaydı böylesine bağırmaya hakkı olabilirdi.

Son dönemde yaşananlar gösterdi ki her zaman güçlü bir muhalefet partisine ihtiyaç var. Özellikle sol bir muhalefet partisine. Birlikte olduğu aydınları, bilim adamları, sanatçılarıyla devleti yönetmeye talip sol bir partiye. Ne yazık ki yok böyle bir parti.

12 Mart, 12 eylül faşist yönetimleri özellikle sol aydınları ezip geçti. Düşünen, tartışan insanlara zulmetti. Siyasetten soğuttu.

Orntada dar görüşlü, at gözlüğüyle bakanlara kaldı.

Genel siyasete benim bakışım bu. Yerel siyasete gelince.

Yerel siyaset evlere şenlik

“Yedi düvelle barışık” diye bir deyimimiz var. Çok sevdiğim bir deyim. Benim böyle bir yapım vardır. Şiddet yanlısı olmayan her kesimle konuşurum. Her kesimden dostlarım vardır. İlgi alanıma giren bütün etkinliklere katılırım. Çağdaş Yaşam’ın, ADD'nin etkinliğine katıldığım gibi Aydınlar Ocağı’nın, Yazarlar Birliğinin etkinliklerine de katılırım. Hatta TYB Konya Şubesi yıllar önce haberim dahi olmadan yönetime almışlar, hala yönetimdeyim. Güzel şeyler de yapıyoruz.

Hal böyle olunca bizim soldaki angutlardan biri beni ve benimle birlikte Aydınlar Ocağı’nın, TYB Konya Şubesinin etkinliklerine katılan bazı arkadaşlarımı faşistlikle suçlamış.

Ne diyeyim. Allah acil şifalar versin.

Birgün kafasını kaldırıp bir baksa ve küçücük beyniyle bir sorsa “yahu biz neden bu kadar azıcık kaldık”? diye. “Biz neden bu kadar bölündük” diye. Belki bir şeyler anlayacak gibi olur.

Neyse. Zeki Oğuz ve yanındakiler faşistliğe devam edecekler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum