Anayasa Mahkemesinden fazla vergilendirmede hak ihlali kararı

Anayasa Mahkemesinden fazla vergilendirmede hak ihlali kararı

Anayasa Mahkemesi, yurt dışında mukim şirketin Türkiye'de yaptığı yatırımlar nedeniyle yararlandığı yatırım indirimi tutarları üzerinden Uluslararası İkili Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması'na aykırı olarak fazladan Gelir Vergisi kesintisi yapılmasın

ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi, yurt dışında mukim şirketin Türkiye'de yaptığı yatırımlar nedeniyle yararlandığı yatırım indirimi tutarları üzerinden Uluslararası İkili Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması'na aykırı olarak fazladan Gelir Vergisi kesintisi yapılmasını mülkiyet hakkının ihlali saydı.

Anayasa Mahkemesinin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, Hollanda'da kaynaklı şirketin Türkiye'deki ortağı bir enerji şirketi, Hollanda ile Türkiye arasında imzalanan "Türkiye Cumhuriyeti ile Hollanda Krallığı Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması"nı dayanak alarak, yüzde 10 oranında Gelir Vergisi ödedi.

Şirketin 2008 yılına ait vergi incelemesinde, şirketle ilgili yüzde 10 değil, yüzde 19,8 oranında vergi hesaplanması gerektiğine karar verilerek, kalan miktarın cezalı Gelir Vergisi olarak borçlandırılmasına hükmedildi.

Şirket ise bu işlemin iptali istemiyle dava açtı. Şirket, açılan davadan sonuç alınamaması ve yargı kararlarının kesinleşmemesi üzerine, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.

Yüksek Mahkeme, başvurucunun Anayasa'nın 35'inci maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere kararın Ankara 1. Vergi Mahkemesine gönderilmesine karar verdi.

Gerekçede, "Somut başvuruda, yatırım indirimi istisnasından yararlanan kazançlar üzerinden uygulanan stopajın mahiyetine ilişkin farklı içtihatların bulunduğu ve Kanun'un yürürlüğe girmesinin üzerinden uzun süre geçmesine rağmen ilgili hükmün yorumunda yeknesaklığın sağlanamadığı dikkate alındığında bu ilkelerden ayrılmayı gerektirir bir durumun söz konusu olmadığı sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla başvurucunun mülkiyet hakkına yapılan müdahale, belirlilik ve öngörülebilirlik kriterlerini taşıyan bir kanuna dayanmamaktadır." denildi.





Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :