"Anadolu'nun dünyaya açılan penceresiyiz"

"Anadolu'nun dünyaya açılan penceresiyiz"

Pınar Kuruyemiş Yönetim Kurulu Üyesi Muammer Karapınar Memleket'e sektöre dair önemli açıklamalar yaptı.

M. Ali Elmacı ve Ahmet Gökbaş'a konuşan Karapınar, "Çiftçi desteklenirse Konya, bütün talebi karşılar biz de dış piyasada cirolarımızı artırabiliriz. Pınar Kuruyemiş olarak, Anadolu'nun dünyaya açılan penceresi haline geldik" ifadesini kullandı. Merdiven altı üreticilerden dert yanan Muammer Karapınar, "bu firmalar marka olma yolunda ayaklarımıza bağ oluyor. Bir an önce yetkililer bu konuya el atmalı" diye konuştu.

-Sizi ve firmanızı kısaca tanıyalım?

1980 yılında perakende kuruyemiş satışıyla başladık iş hayatımıza. O günden bu güne, önce kendi tüketmeğimiz hiçbir ürünü müşterilerimize de sunmadık. Bu hassasiyetimiz sayesinde,  günlük 60 ton kuruyemiş üretme kapasitesine sahip olan yeni fabrikamızda; çiftçilerimizin itina ile yetiştirdikleri ürünleri, laboratuarımızda kontrolden geçirip, özenle seçerek, hijyenik ortamlarda paketler, tüketicilerimizin muhabbet dakikalarının vazgeçilmezi haline getiririz.  Pınar Kuruyemiş; pazardaki konumu, pazar payı, oturmuş alt yapısı ile Anadolu’nun kuruyemiş dalında dünyaya açılan penceresi olmuş, güvenirliliği ve farklı lezzetleriyle, bir dünya markası haline gelmiştir.

-Pınar kuruyemiş şu anda ne kadarlık bir alanda üretim yapıyor?

bugün 20.000 m²’lik alanda ISO 9001 ve ISO 22000 Kalite Belgeleri’ne sahip, Avrupa standartlarına uygun yeni entegre tesisimizde, son teknolojiye sahip modern makinalarla, el değmeden ürettiğimiz en kaliteli ve en taze ürünleri, sizlere, en sağlıklı şekilde sunmanın keyfini yaşamaktayız. Her bireyin bir tüketici olduğu ve her tüketiciye de ürünlerimizin cezbedici lezzetini ulaştırmamız gerektiği bilinciyle yolumuza şevkle devam etmekteyiz.

-Kuruyemişlerin kavrulmuş mu yoksa çiğ olmasını mı tavsiye ediyorsunuz? Bu ikisinin farkı ne?

Kavrulmuş olan ürünler keyif için, çiğ olanlar ise sağlık açısından kullanılıyor. Sağlıkçılar sağlık açısından çiğ olanlar daha çok öneriliyor.

-Kaç çeşit kuruyemiş üretiminiz var? Kavrulmuş ve kavrulmamış da bir çeşit mi?

Evet, kavrulmuş kavrulmamış da bir çeşit ama toplamda 60 civarında ürün çeşidimiz mevcut. Şimdilerde kurumuş meyveler tüketimi artan kuruyemişler arasında.

-60 kadar ürünün ne kadarını Konya’da üretiliyor?

Hepsini Konya’da üretmiyoruz. Konya’da en çok üretimini yaptığımız ürünlerin başında kabak çekirdeği, ay çekirdeği, kuru üzüm ve kuru kayısı geliyor. En çok bu ürünleri Konya'da yetiştiriyoruz. Kabak ve ayçekirdeği konusunda çiftçilerimizin üretim talebi arttı. Konya çiftçileri yağlık ve çerezlik olarak iki çeşit ayçekirdeği üretimi yapıyorlar. Son yıllarda gerçekleştirdiğimiz bir projemiz vardı; sözleşmeli ekim... Biz çiftçinin her türlü masrafını karşılıyor, çıkan ürünün kalitesine göre de fiyatlandırıyoruz. Ama bu sene bunu yaptırmadık. Konya, ayçekirdeği konusunda kendini biraz geliştirirse daha iyi yerlere gelecek. Maalesef şehrimiz üretim talebini karşılayamıyor. Yağlık üründe karşılayabiliyor ama çerezlik üründe kesinlikle karşılamıyor.

- Konya’da bu sektörde faaliyet gösteren toplamda kaç firma var?

Toplamda 20 firma var. Bunlardan 4 tanesi fabrikalaşma yolunda gidiyor. Çok fazla merdiven altı çalışan isim var. Bizim en büyük hedefimizi bu ürünleri dünyaya tanıtmaktır.

-Konya’da üretimi artırma noktasında firma olarak ne yaptınız?

Bu konuda çitçilerimize elimizden geldiği kadar destek vermeye çalıştık. Ziraat mühendisleri ile çeşitli istişarelerde bulunduk. Bu konuda AR-GE çalışmalarımız var. Üretimi ve kaliteyi arttırma konusunda çeşitli projelerimiz de var.

-Sektörün hem bölgeye hem de ülkeye ekonomik olarak katkısı nedir?

Yılda 5 milyar dolar cirosu var, Yalnız bu sadece iç piyasada böyle. Dış piyasada rakamı artırdığımız zaman tam anlamıyla başarılı olduk diyebileceğiz.

-Dünyada kuruyemiş tüketimin de kaçıncı sıradayız?  

Üçüncü sıradayız. İlk sırada ABD ikinci sırada ise İran var.

-Son dönemde ithal edilen kuruyemiş çeşitleri nelerdir?

Kaju, goji berry gibi meyveler var. Aslında bildiğimizin tersine kaju ve goji berry bir meyve.

-Konya’nın kuruyemiş kültürü hakkında neler düşünüyorsunuz?

Şu an kültürümüz tabi ki değişti. Eskiden ambalaj içinde değildi mesela, insanlar misafirlerine meyvenin yanında mutlaka kuruyemiş de ikram ederlerdi. Artık bu kültür biraz değişti şu anda herhangi bir kafe ya da çay bahçesinde siz istemeseniz bile çayın yanına kuruyemiş getiriyorlar.

Daha hızlı üretime ve tüketime geçtik aslında.

-Sektörün sorunları nelerdir?

Misal, bu yıl mevsimsel bir sorun yaşadık. İthal ettiğimiz bazı ürünlerin vergileri ve merdiven altı üretimler sektörün en büyük problemleri.Eğer merdiven altı üretim devam ederse insan sağlığı da sıkıntıya düşmüş demektir. Öte yandan bu firmalar Konya olarak bizim, marka olma yolunda ayaklarımıza bağ oluyor. Bir an önce yetkililer bu konuya el atmalı.

Röportaj:M. Ali Elmacı-Ahmet Gökbaş