Almanlar İslam’a müsbet bakmıyor

Almanlar İslam’a müsbet bakmıyor

NEÜ Öğretim Görevlisi Fatih Çolak, HİSDER’de Almanların, İslam’a ve Müslümanlara müsbet bakmadığını belirterek “Bir araştırmaya göre halkın %54’ü İslam’ın Alman toplumuna uymadığı görüşünde” dedi.

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nde bu hafta “Almanların Dünden Bugüne İslam’a Bakış Açıları”  gündeme geldi.

NEÜ Yabancı Diller Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Fatih Çolak, Almanlarla İslâm dünyasının ilk defa Haçlı Seferlerinde 1097’de karşılaştıklarını ve Bavyera Dükü Wolf’un, Selçuklu Sultanı I.Kılıçarslan döneminde Konya’ya kadar geldiğini, III.Haçlı Seferinde ise Friedrich Barbarossa’nın Konya’yı yağmaladığını belirterek “Müslümanlarla Almanların ilk sıkı ilişkileri Barbarossa’nın torunu Kutsa Roma Cermen İmparatoru II.Friedrich döneminde olmuştur” dedi.

almanlar-islam’a-musbet--(2).jpg

TÜRKLER NASIL YÜKSELDİLER

Ahmet Keleşoğlu Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen sunumlu sohbette okutman Fatih Çolak, Osmanlı döneminde Kanuni-Şarlken’in Mohaç Meydan Muharebesi’nde, daha sonra Viyana kuşatmalarında ve Çanakkale ile 1. Dünya Savaşında Almanlarla karşı karşıya geldiğimizi anlatarak şu bilgilere yer verdi: “Alman-Avusturya Kralı olan Şarlken 1554 yılında Kardinal Busbeck’i Osmanlı temsilcisi olarak görevlendirir. Haçlı Seferlerinde yazılanlardan sonra Türkler ve İslam hakkında en kapsamlı bilgileri Busbeck vermiştir. Busbeck o mektupların birinde şu ifadeleri kullanır: “Müslümanlarda şeref ve makam, idarî mevkiler, sadece liyakat ve bilginin mükâfatıdır. Tembel ve ağır olanlar, hiç bir zaman yükselemezler. İşte Türklerin, her neye teşebbüs ederlerse muvaffak olmaları, hâkim bir ırk haline gelmeleri ve her gün devletlerinin hudutlarını biraz daha genişletmelerinin hikmetini liyakat, kabiliyet ve çalışkanlığa verdikleri bu ehemmiyette aramalıdır.”

almanlar-islam’a-musbet--(1).jpg

ALMAN İSTİHBARATI NfO

Almanlarla ilk resmi münasebetlerin 1719 yılında Berlin’e ilk Osmanlı Elçisi olarak Ahmed Resmi Efendi’nin gönderilmesiyle başladığını ifade eden Çolak, Alman Oryantalistlerin çalışmalarından bahsederken “Oryaltalizmin çalışmalarında asıl amaç baş düşmanları olan İslam’ı iyi tanımak, eksiklerini tespit etmek ve ona göre davranarak onu bertaraf etmektir” dedi. Almanya’nın Osmanlı Devletiyle olan ticaretinin baltalanmaması için her türlü yola başvurduğunu ve “Selamünaleyküm Sigaraları”nı çıkardığını belirten Çolak, Alman istihbaratı hakkında şu bilgilere yer verdi: “Almanya’nın Doğu ve İslam Politikası mimarı Max von Oppenheim başkanlığında 1914’te, kısa adı NfO olan “Doğu İstihbarat Birimi”nin kurulmasıyla birlikte Oppenheim, yazdığı 136 sayfalık raporunda şu önemli cümlelerini sarf etmiştir: “Bizim birinci vazifemiz kendimizi düşünmektir. Düşmanlarımızın tavırları bize her türlü tedbiri alma hakkı vermektedir. Bu konuda İslam’ı da kullanmamız ve onu menfaatlerimiz doğrultusunda şimdilik güçlendirmemiz gerekmektedir.”

almanlar-islam’a-musbet--(4).jpg

TÜRKLER ARASINDA BİRLİK YOK

Almanya’da I.Dünya Savaşında Almanların eline düşen Müslüman esirler için kamplar kurulduğunu kaydeden Çolak, Türkiye-Almanya arasında 1961’de imzalanan işçi antlaşmasıyla birlikte Türklerin Almanya serüveninin, seneler geçmesiyle birlikte daha değişik boyutlara ulaştığını belirterek şu öz eleştiriyi yaptı: “Müslümanların 800 binden fazla oyları var. Ama maalesef bir birliktelik yok. Türk siyasiler makamları için kendi kimliklerini inkâr ediyorlar. 11 Eylül saldırısıyla işler daha da zorlaştı. Camilerin kapatılması istendi. (2750 camii var)

Oruç, Kurban, Namaz, başörtü gibi dini vecibeler zorlaştı. Müslümanlara güven kalmadı!

Aile Birleşimi sorunu ortaya çıktı. Aşağı Saksonya eyaleti ilk Türk bakan, Sosyal İşler Bakanı Aygül Özkan 2010 yılında bakan olur olmaz okullarda başörtüsünün laikliğe aykırı olduğunu beyan etti. Bu gün Almanya’da başörtüsü sorunu vardır. Bu yıl yapılan bir araştırmaya göre halkın %54’ü İslam’ın Alman toplumuna uymadığı görüşündedir.”

Sohbette soru-cevap kısmından sonra hediye takdimi yapıldı.

almanlar-islam’a-musbet--(3).jpg