Utanmaz, ar damarı kırılmış, satılmış, insanlara seslenmek istiyorum.

Sadece bunlara değil, ülkemizde bu insanlara yandaşlık yapanlara da, “hala kör ve sağır mısınız, yoksa sizde aynı tür müsünüz?” demek istiyorum.

Suudilere, Körfez ülkelerine ve Siyonist uşaklarına, hala darbeye darbe demeyerek, binlerce insanın ölümüne sebep olan herkese soruyorum.

Koruyup kolladığınız ve adam yerine koyduğunuz, “Müslüman müsvettesi” darbecilerin, Ramazan gecesi, bir sahur vakti, marifetlerinden memnun musunuz?

Hepinizin eline, “200 masum silahsız insanın kanı bulaştı, yaralı 4500 masum insanın tükürüğünde boğulacaksınız”, tetiği çekenle sizin ne farkınız var anlatır mısınız?

Daha dün, Suriye de eli kanlı Esed’e göz yumarak 100 bin masum insanın ölümünden de, bugün Mısır’da olanlardan da, siz sorumlusunuz.

Ülkemizde seçilmiş insanlara diktatör diyen, sözde aydınlarımız. artistleriniz, dün gezi olaylarında, açıklama üzerine açıklama yaparken, tam sayfa ilanlar verirken, bugün Mısır'da darbeyi ve diktatörü, Suriye'de eli kanlı katili, niye göremiyorsunuz. Yoksa sizin katil ve diktatör anlayışınız farklı mı?

Ey Suriye ve Mısır katliamlarında sağır ve dilsiz olan insanlar.

Kanlı sürülerin silahlarıyla ölen insanlar, ne istiyordu biliyor musunuz?

Onlar sadece, “Sizin dilinizle istediği, ancak kalbinizle inanmadığı, demokrasiyi ve sandığa saygı gösterilmesini istiyordu.” Bunu biliyor musunuz? Siz tavrınızla canilere destek verdiniz, onlarda gereğini yaptılar, haberiniz var mı?

Bir yerde İhvan, bir yerde de Müslüman kardeşler olmasın diye, göz yumdunuz sustunuz ve olayları çarpıttınız. Suriye’de 100 bin insan öldü 2 milyon mülteci ortaya çıktı, Mısır’da sandıktan çıkan insan darbeyle alaşağı edildi şu ana kadar 300 masum insan öldü.

Bunlara sebep olan canilere, beyaz kefenler, sıra sıra dizilmiş yeşil tabutlar hiç bir şey ifade etmiyor. Çünkü katledilenler Müslüman.

Medeniyetin merkezi olduğunu iddia iden batı. Tarihte Müslümanları kazığa oturtmaktan, kesilen başlardan yaptığı kuleleri gençliğine anlatmaktan, zevk almıştı.

Bugünde bu manzaralar karşısında zevkten dört köşe, dilsiz şeytan rolünü üstlenmiş, vampirlerin oyuncağı haline gelmiş.

Yazıklar olsun bunlara pirim verenlere. Allah belasını versin Müslüman kanı içmekten zevk alanlara.

Çok merak ediyorum,

Sürekli batının tetikçiliğini yapan Suudiler, Birleşik Arap Emirlikleri ve suskun kalan İslam coğrafyasındaki diğer ülkeler ve içimizdeki Suudiler, bu utanç karşısında ne yapacaklar acaba?

Mısır'da geri dönüş isteyenlere, İslam coğrafyasında başka yerler mutlaka eklenecek.

Sırada Tunus var.

Tarihi geriye döndürmeye çalışanlar, gerçek irticalar, bununla da yetinmeyecekler.

Suriye'de, Mısır'da, Tunus'ta, belki Eylül ayında Türkiye'de...

İstediklerini gerçekleştirebilmek için kan akıtmayı deneyecekler.

2013 de İslam coğrafyası büyük bir sınav veriyor.

Başta Mısır halkı olmak üzere İslam coğrafyasında “demokrasi mücadelesine öncülük eden kadrolar”, bu oyuna kesinlikle gelmeyecektir.

Şu anda İslam coğrafyasında diktatörlere hayır dedikleri için ölen ve yaralananlar, verdikleri mücadelenin sonucunu mutlaka alacaklardır.

Ölenlerin kanı, Sisi ve İslam coğrafyasındaki ve ülkemizdeki Sisi’leri mutlaka boğacaktır.