Akil İnsanlar "buluşma"yı değerlendirdi

Akil İnsanlar "buluşma"yı değerlendirdi

Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Üyesi Oğan: "Bundan sonraki süreçte Türk siyasetçilerinin önünde büyük bir siyasi baskı bulunuyor. Kendi tabanlarını karşılarına alıp HDP'nin süreci bozabileceğini zannetmiyorum. Süreci bozmanın bir sosyolojisi, karşılığı yok, o

İSTANBUL (AA) - MUHARREM AKSAKALLI - UĞUR ASLANHAN - Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Üyesi Ayhan Oğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile buluşmalarını değerlendirerek, "Bundan sonraki süreçte Türk siyasetçilerinin önünde büyük bir siyasi baskı bulunuyor. Kendi tabanlarını karşılarına alıp HDP'nin süreci bozabileceğini zannetmiyorum. Süreci bozmanın bir sosyolojisi, karşılığı yok onlara bir siyasi kazancı da yok" dedi.

Oğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, çok samimi bir şekilde, bir başbakan-hükümet ilişkisinden ziyade, kendisini de Türkiye'nin aydınları olarak tabir ettiği kişiler arasında görerek çözüm sürecini baştan itibaren anlattığını söyledi.

Başbakan Davutoğlu'nun sürecin esasları hakkında bilgi verdiğini ve süreci tarihdaşlık ve demokratik vatandaşlık temellerine bağladığını ifade eden Oğan, toplantıda "kamu düzeni" vurgusunun ön plana çıktığını belirtti.

Oğan, "Orada örgüt, alan hakimiyeti adına yol kesme, adam kaçırma, haraç alma, yakma, yıkma veya üstünlük kurma, baskınlık kurma, merkezi otoriteyi zedeleme ve kendi otoritesini ikame etme adına yaptığı işlerden vazgeçerse bu çözüm süreci yürüyecek" diye konuştu.

Bundan sonraki süreçle ilgili ise Türk siyasetçilerinin önünde büyük bir siyasi baskı bulunduğunu belirten Oğan, şunları kaydetti:

"Bunu aşmaya cesaret edebileceklerini zannetmiyorum. Kendi tabanlarını karşılarına alıp HDP'nin süreci bozabileceğini zannetmiyorum. Süreci bozmanın bir sosyolojisi, karşılığı yok, onlara bir siyasi kazancı da yok. O çerçevede ben süreci yürütmek durumunda kalacaklarını düşünüyorum. Hükümet, doğal olarak hiçbir otorite kendisinden başka paralel bir otoritenin kullanılmasına müsaade etmez. Bu doğal talebi yerine getireceklerini ve sürece dahil olacaklarını düşünüyorum."

- "Toplum çözüm sürecine yeniden girdi"

Heyet üyesi Mehmet Uçum da Akil İnsanlar Heyeti'nin görev yaptığı sürede toplumla siyaset arasında bir köprü olduğunu ve toplumun görüşlerini siyasete aktardığını dile getirdi.

Uçum, heyetin 26 Haziran 2013'te görevi sona erdikten sonra "süreci izleyen" pozisyonuna geçtiğini, toplumun geride kalmasıyla tarafların baş başa kaldığını ve bu durumun belirli gerilimler ürettiğini söyledi.

Tam da bu noktada yapılan bu çağrının "toplumun çözüm sürecine yeniden girmesi" anlamına geldiğini ve isabetli olduğunu belirten Uçum, Davutoğlu'nun açılış konuşmasında sürecin "konjonktürel değil tarihsel ve stratejik" olduğunu önemle vurguladığı hatırlattı.

Uçum, toplantıda katılan herkesin görüşlerini uzun uzun açıkladığını anlatarak, konuşmacılar genel olarak son yaşanan olayların toplumsal dirençte şüphe yarattığını belirttiğini ancak bir kısım konuşmacının ise bu görüşe katılmadığını, toplumsal iradenin sabun köpüğü gibi olmadığını söylediğini bildirdi.

Toplumun neler yaşanırsa yaşansın geriye gidişe izin vermeyeceğine işaret eden Uçum, "Son 21 aydır bir sürü engellere rağmen çözüm sürecinin Türkiye'ye ciddi bir şeyler kattığı görülüyor" dedi.

-" Akil insanlar CHP, MHP ve HDP ile görüşebilir"

Uçum, toplantıda kendisinin çözüm süreciyle ilgili toplumsal meşruiyetle ilgili bir sorun olmadığını ifade ettiğini kaydederek, şöyle devam etti:

"Sayın Başbakan Akil İnsanlardan bazı taleplerde bulundu. Birincisi, 'eğer bizim çözüm süreci konusunda kararlılığımıza itimat ettiyseniz bunu kamuoyuyla paylaşın' dedi. İkincisi, 'toplumun sesi olarak bütün siyasi aktörlerle görüşebilirsiniz' dedi. Yani MHP, CHP, HDP ile, diğer kuruluşlarla görüşebilirsiniz. Hatta çapraz görüşme yapabilirsiniz, yani Güneydoğu ve Doğu'da görev yapanlar MHP ve CHP ile, Orta Anadolu, Akdeniz, Karadeniz bölgelerinde görev yapan arkadaşlar HDP, BDP, Hüda Par ile görüşebilir. Dolayısıyla böyle bir toplumsal taleplerin, psikolojinin aktarılması için çapraz faaliyetler olabilir.

Sayın Başbakan ister bireysel ister grup olarak her türlü görüşü kendisine aktarabileceğimizi söyledi. Kamu düzeni sağlandıktan sonra PKK'nın, KCK'nın atması gereken adımlar var. İllegal faaliyetlere son verme yönünde. Yol kesmeler, kimlik sormalar, vergi adı altında para almalar gibi bütün bunlara son verilmesini istiyor. 'Yeni provokatif olaylar minimalize edildikten sonra sürece sivil bir iradenin girmesi gündeme gelebilir' denildi."

- "Bu tür heyetler sadece çatışmasızlık ortamında olur"

Akdeniz Bölgesi Grubu Üyesi Nihal Bengisu Karaca da Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından çağrılan ve yeniden bir araya gelen heyet üyelerinin, 6-8 Ekim tarihleri arasında Kobani'ye saldıran terör örgütü IŞİD'e tepki gösterme bahanesiyle yapılan bazı şehirlerde yapılan gösterilerin ve olayların ne anlama geldiğine dair kendi şahsi izlenimlerini ve önerilerini yeniden karşılıklı olarak ifade etme şansı bulduğunu söyledi.

Karaca, üyelerin sorularının cevabını bizzat Davutoğlu'ndan aldığını belirterek, bu anlamda faydalı bir toplantı olduğunu, herkesin birbirinin görüşlerini, yaklaşımını duymuş olduğunu dile getirdi.

Karaca, şunları kaydetti:

"Çözüm sürecinin taraflarından biri olmasına rağmen vaatlerinin hiçbirini yerine getirmeyen üstüne üstlük eylem çağrısında bulunarak süreç için ciddi bir kriz zemini oluşturan HDP ve yakın temas içinde olduğu KCK gibi yapılara ilişkin 'güven kaybı', toplantıya damgasını vuran temel duyguydu. Ancak barış fikrinden uzaklaşmama gereği diğer ortaklaşılan diğer bir başlık idi. Gel gelelim bu söz konusu heyetin tekrar sahaya çıkması ya da bu dokusu, yapısı ile rol üstleneceği anlamına gelmiyordu çünkü bu tür heyetler sadece çatışmasızlık ortamında, tarafların birbiriyle çatışmadığı zeminlerde görev yapabilirler. Bu nedenle heyet üyelerinin yeni bir görev alması söz konusu değil." 

 

Kaynak:Haber Kaynağı