Ak Parti'nin Kayseri Mitingi

Ak Parti'nin Kayseri Mitingi

Genel Başkan ve Başbakan Davutoğlu: (3)- "Hani şu Batı'da gelip şu özgürlüklerden bahseden Demirtaş var ya... Onun tayfaları, dün Siirt'te yaptığımız miting sonrası Elif, Merve ve Yeter adlı bacılarımızı bizim mitingten ayrılıp HDP binasının önünden geçer

KAYSERİ (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün AK Parti'nin Siirt mitingine katılan 3 kişiyi darbedenlerin yakalandığını bildirdi. 

Davutoğlu, Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingte, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin  12 seçim kaybetmesine rağmen görevinden ayrılmadığını, girdiği tüm seçimleri kazanan AK Parti'de ise 3 dönem kuralı gereği bazı arkadaşlarının ara verdiğini söyledi. 

"Aradaki siyasi ahlak farkı bu" diyen Davutoğlu, muhalefetin iktidara gelmeye de milletle buluşmaya da niyetinin olmadığını dile getirdi. Şimdiye kadar seçim kampanyası kapsamında, 70'inci şehri ziyaret ettiğini bildiren Davutoğlu, "Allah ömür verirse 7 Haziran'a kadar 81 vilayete de gideceğim. Halkçılık taslayan Kılıçdaroğlu, hep aynı bölgelerde dolaşıyor. Van'a gidemez, oyu yüzde 2, Hakkari'ye inemez, oyu yüzde 2, Şırnak'a gidemez, oyu yüzde 3. Peki milli birlikten bahseden Sayın Bahçeli, bütün Türkiye'yi dolaştı mı? Türkiye'nin belli bir yerinden doğusuna gidebildi mi? HDP, zaten zihinlerinde ayrımcı... HDP her yere gidebiliyor mu" diye konuştu.

 

Alandakilere Türkiye'yi, 81 vilayeti kucaklayan tek partinin kim olduğunu soran Davutoğlu, "AK Parti" yanıtı üzerine, şunları söyledi:

"Hakkari'de al bayrağı, Edirne ile birlikte dalgalandıran tek parti AK Parti. Hani şu, Batı'da gelip, özgürlüklerden bahseden Demirtaş var ya... Onun tayfaları, dün Siirt'te yaptığımız miting sonrası Elif, Merve ve Yeter adlı bacılarımızı bizim mitingten ayrılıp HDP binasının önünden geçerken barbar, zorba birkaç adam darp ediyorlar darp. O yiğit bacılarımız Elif'imiz, Merve'miz, Yeter'imiz, al bayrağı dalgalandırıyorlardı al bayrağı. Bugün Van'da söyledim: Faili bulunacak, hesabı sorulacak. Kim al bayrağı dalgalandırdığı için saldırıya uğrarsa hesabı sorulacak. Biraz önce haber geldi, fail yakalandı. Hukuka, adalete teslim edeceğiz. Allah şahit olsun, kim ne yaparsa yapsın, bu ülkenin her santimetrekaresine AK Parti ve al bayrak birlikte gidecek. İşte zirve iddiası budur. Kayseri'de gidip milliyetçilik dersi vermek kolay, mesele al bayrağı ülkenin her yerinde, dünyanın her yerinde dalgalandırmak. İşte bizim davamız bu."

Davutoğlu, alandakilere "Bu davada bizimle var mısınız", "Milli birliği korumaya var mısınız", "Türkiye'nin her köşesinde, kardeşlerimizle, vatandaşlarımızla birlikte yeni Türkiye'ye yürümeye var mısınız" diye sordu. 

Hep zirveye oynamış, hep fetihler peşinde koşmuş bir ecdadın torunlarının, 2002'de Bahçeli'nin Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde IMF'den borç aldığını belirterek, "Bu millete böyle bir zillet yakışır mı? Al bayrak o zaman diplomatların önünde durduğu zaman mahzundu. Çünkü arkasında oturan Türk heyeti borç istiyordu borç. Ama şimdi zirvedeyiz. Al bayrağın, aziz bayrağın arkasında oturanlardan şimdi borç isteniyor borç. Mazlumlara sahip çıkan kudretli Türkiye'den memnun musunuz" dedi.

- "Namerde muhtaçtık"

Gayrısafi milli hasılanın 230 milyar dolardan 800 milyar dolara, ihracatın 36 milyar dolardan, 158 milyar dolara çıktığını, dünyanın altıncı, Avrupa'nın en büyük tarım ülkesi haline gelindiğini vurgulayarak, "Kayserililer; hep zirveye oynadığınız için, hep zirvelerde dolaştığınız için AK Parti'yi en iyi siz anladınız, en iyi siz anlarsınız. Bize dipler yakışır mı? Bize zillet yakışır mı? Bize borç istemek yakışır mı? Bize hibe istemek yakışır mı? O zaman Sayın Bahçeli burada esip gürlemiş. 2002'de kendisi Başbakan Yardımcısıyken Türkiye Cumhuriyeti tank için başka ülkelerden, ikinci dünya savaşından kalan tankları hibe diye alıyordu, yetmiyordu İsrail'e tamire gönderiyordu. Yani özetle namerde muhtaçtık namerde" değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu, Mavi Marmara saldırına değinerek, şunları kaydetti: 

"Furkan Doğan'a Allah rahmet eylesin. Eğer o Türkiye'de olsaydık Furkan'ın katillerinden tank için yardım istiyor olurduk. Peki şimdi soruyorum; Altay Tankı'nı yapan Türkiye'yi kim kurdu? Şimdi daha çarpıcısını söyleyeyim; sene 1928 Kayseri'de teyyare fabrikası kurulur Teyyare Cemiyeti tarafından. Daha sonra da Nuri Demirağ 1936'da İstanbul'da kurar ama hepsi birer birer metruk hale gelir ve Türkiye uçak üretemez. Nuri Demirağ'ın ürettiği uçaklara da yurt dışına yasak konur. 1949'da bir hava kuvvetleri komutanı şunu der; 'Amerika bedava uçak verecekse niye ben uçak fabrikası kurayım.' İşte aynı zihniyet 90'lı yıllarda vardı, oradan buradan hibe isteyen zihniyet. Şimdi size gururla söylüyorum: Türkiye'nin ilk milli bölgesel uçağını yapıyoruz. Anlaşmayı imzaladık. İnşallah 2019 yılında bu bölgesel uçakla Türk semalarında ilk sivil uçağımız uçacak."

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı