AK Parti'nin Halk Oylaması Kampanya Tanıtım Toplantısı

AK Parti'nin Halk Oylaması Kampanya Tanıtım Toplantısı

Genel Başkan ve Başbakan Yıldırım: (3)- "Yurt dışıyla beraber 59 milyon seçmenimiz var. Seçmen sayısı neredeyse iki katına çıkmış ama artırdığımız 50. Bütün ülkelere göre seçmen sayısı başına düşen milletvekili adedi hala en az olan ülkeyiz. Onun için Say

ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Yurt dışıyla beraber 59 milyon seçmenimiz var. Seçmen sayısı neredeyse iki katına çıkmış ama artırdığımız 50. Bütün ülkelere göre seçmen sayısı başına düşen milletvekili adedi hala en az olan ülkeyiz. Onun için Sayın Kılıçdaroğlu, istismarı bırakın, eğer yapmaya çalışırsanız eski kayıtlara girer, yaptığınız yanlışları bir bir önünüze koyarız." dedi.

Yıldırım, Ankara Arena Spor Salonu'nda düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Halk Oylaması Kampanya Tanıtım Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Bu anayasa değişikliği neden yapılıyor?" diye sorarak, önce bunun anlaşılması ve vatandaşların bunu mutlaka bilmesi gerektiğini ifade etti.

Başbakan Yıldırım, "Aksi halde ortalıkta aslı astarı olmayan bir sürü yalan yanlış dedikodu dolanıp duruyor." diye konuştu.

2007'de cumhurbaşkanı seçimi sırasında yaşanan 367 krizini anımsatan Yıldırım, şunları söyledi:

"Yıl 2007. Mecliste AK Parti var ve 354 tane de milletvekili var. Cumhurbaşkanı seçeceğiz. Ana muhalefet partisi yeni bir icat çıkardı, 367 icadı. 367 milletvekili Meclise girmezse oylama yapılmaz, seçim başlamaz. Cumhuriyet tarihinden beri hiç ama hiç uygulanmamış yeni bir usulle, yeni bir icatla karşı karşıya kaldık. Tabii oylamayı yaptık ve ana muhalefet partisi hemen bu oylamayı Anayasa Mahkemesine taşıdı ve mahkeme de jet hızıyla görüşerek bunu iptal etti.

Biz bir oylama daha yaptık, yine 367'nin altında çıktı. İş kilitlenmişti, kriz artık zirveye ulaşmıştı. Meclisin yapacağı bir şey kalmadı. Kavga edecek halimiz yok, biz milletin vekilleriyiz. Karar aldık, işi aslına, millete götürmeliydik. Hemen toplandık, Sayın Genel Başkanımız 'Seçime gidiyoruz, millete dönüyoruz.' dedi. Seçim kararı aldık. 22 Temmuz 2007'de seçim gerçekleşti ve millet bize bir önceki seçimde verdiğinin çok üzerinde, yüzde 47 destek vererek bu yanlışı düzeltti. Tekrar toplandık. Bu sefer, 'Artık bu rezillik, bu kepazelik bitsin, bu krizi çözelim.' dedik. Referandum kararı aldık. Referandumun konusu ne? Cumhurbaşkanını halk doğrudan seçsin. Bunu da o günkü Cumhurbaşkanı geri gönderdi, veto etti. Biz ısrar ettik, Meclisten tekrar çıkardık, gönderdik. Bu sefer Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer mecburen imzaladı ama konuyu mahkemeye taşıdı."

Yıldırım, mahkemenin kendilerinin kararı doğrultusunda karar verdiğini ve 21 Ekim 2007'de referandumun gerçekleştiğini belirtti.

Milletin yüzde 69 bir çoğunlukla cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesini onayladığını anlatan Başbakan Yıldırım, ondan sonra da Türkiye'de artık her şeyin değiştiğini bildirdi.

Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bugün halk oylamasına götürdüğümüz anayasa değişikliği, 2007'de başlayan işin eksiklerinin tamamlanmasıdır. Esasında cumhurbaşkanlığı sisteminin 2007'de önemli adımı atılmıştır. Bu değişiklikle, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini de anayasaya, değiştirerek işlemiş oluyoruz. O gün Türkiye'nin bütün demokratik teamüllerini, milli iradenin kararlarını hiçe sayan ve tam bir kaos örneğini Türkiye'ye yaşatan ana muhalefet partisi CHP sanki bu işin sorumlusu değilmiş gibi yine darbe anayasasının arkasına saklanarak 'Hayır' diye var gücüyle bağırıp duruyor. Başlanan bu kutlu yürüyüş, 16 Nisan'da aziz milletimizin evet oylarıyla tamamlanacaktır."

- Anayasa değişikliği

Yıldırım, 16 Nisan 2017'de referanduma gidecek olan 18 maddelik anayasa değişikliğinde yer alan düzenlemelere ilişkin şunları anlattı:

"Birinci maddede, Anayasa'nın 9. maddesi 'yargı bağımsızdır' diyor, biz de diyoruz ki 'Yargı hem bağımsız olsun hem de tarafsız olsun.' Bağımsızın yanına 'tarafsız' ibaresini de ekliyoruz. Peki bunun nesi yanlış? CHP buna niye karşı çıkıyor? CHP yargının bağımsız ve tarafsız olmasını istemiyor mu? Milletimizin takdirine bırakıyorum."

İkinci maddenin, Anayasa'nın 75. maddesinde değişiklik yaptığını kaydeden Yıldırım, milletvekili sayısının 550'den 600'e çıktığını belirtti.

Ana muhalefet partisinin bunu da istismar ettiğini vurgulayan Başbakan Binali Yıldırım, SHP-DYP koalisyon hükümetinde anayasa değişikliğiyle milletvekili sayısının birdenbire 450'den 550'ye çıkarıldığını hatırlattı.

Yıldırım, "Efendim yazıkmış, günahmış, israfmış. O zaman 100 milletvekili artırdınız. Türkiye'nin nüfusu ne kadardı? 59 milyon. Seçmen sayısı ne kadardı? 29 milyon. Şimdi nüfus ne kadar? 80 milyon. Yurt dışıyla beraber 59 milyon seçmenimiz var. Seçmen sayısı neredeyse iki katına çıkmış ama artırdığımız 50. Bütün ülkelere göre seçmen sayısı başına düşen milletvekili adedi hala en az olan ülkeyiz. Onun için Sayın Kılıçdaroğlu istismarı bırakın, eğer yapmaya çalışırsanız eski kayıtlara girer yaptığınız yanlışları bir bir önünüze koyarız." diye konuştu.

- "Şimdi de 18'e düşürüyoruz gençler hazır olun"

Değişikliğin 3. maddesinde de milletvekili seçilme şartlarının yer aldığını kaydeden Yıldırım, AK Parti iktidarının daha önce milletvekili olma yaşını 30'dan 25'e indirdiğini anımsattı.

Yıldırım, "Seçilme yaşını şimdi de 18'e düşürüyoruz, gençler hazır olun." dedi.

Buna da karşı çıkıldığını belirten Başbakan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ne lüzumu var canım. Biz dururken, yaşını başını almış adamlar, hanımlar dururken gençlere ne oluyor? Beklesinler. Oy verirken gençleri çağıracağız, 'Buyurun oy verin, bizi seçin.' Ama 'Biz de milletvekili olmak istiyoruz.' dedikleri zaman 'Ya ne acelen var, bekle.' Seçen, seçme yeterliliği olan mutlaka seçilir. Bu değişiklikle 7,5 milyon gencimize siyasete girmenin imkanı geliyor, onların önleri açılıyor. 15 Temmuz'da 'bu ülkenin gençleri memleket meseleleriyle ilgilenmez' diyenlere, o gece göğsünü tanklara, toplara, mermilere siper eden bu gençlerin ülkesine, milletine, bayrağına ne kadar sahip olduğunu bütün dünyaya gösterdi. Sizin bu yaptığınız karşısında bizim seçilme yaşını 18'e indirmemizin çok da büyük bir iş olmadığını ifade etmek istiyorum."

Yıldırım, değişiklik çerçevesinde 4 yılda bir yapılan seçimlerin bundan böyle 5 yılda bir olacağını ifade ederek, "Milletvekilleri seçiliyor, Meclise geliyor ve Mecliste hükümet kurulma çalışmaları başlıyor. Sonra bu hükümet güvenoyu için program hazırlıyor. Güvenoyu alıyor, almıyor zaman geçiyor. Sonra 6 ay tebrikler başlıyor ve kaldı 3,5 yıl. Son 6 ayı da vedalaşma ziyaretleri ve elde kalıyor 3 sene. 3 senede hangi işi tamamlayacaksınız? Bu bürokrasiyle, bu kırtasiyecilikle 3 senede bu projeleri nasıl bitireceksiniz?" diye konuştu.

Seçimde iki sandık kurulacağını ve bu değişikliğin en önemli getirisinin bu olduğunu, sandıklardan birinde cumhurbaşkanının, diğerinde de milletvekillerinin seçileceğini anlatan Başbakan Yıldırım, "Birinde hükümet, birinde de Meclis seçiliyor. Yani Meclisi seçelim, başbakanın kim olduğu belli değil. Daha sonra Mecliste birtakım ayak oyunları hükümet kurulamıyor. Ülke zaman kaybediyor." değerlendirmesini yaptı.

Şu anda cumhurbaşkanının yüzde 50 artı bir oyla seçildiğini hatırlatan Yıldırım, "Yetkiyi veriyoruz ve 5 yıl boyunca 'Verdiğin sözleri yerine getir.' diyoruz." ifadesini kullandı.

Aynı zamanda Meclise de milletvekillerinin seçildiğini, onların da memleketin ihtiyacı olan kanunları çıkardıklarını ve hükümeti denetlediklerini aktaran Yıldırım, bu şekilde ülkede güçlü bir iktidar ve sürekli icraat olduğunu belirtti.

- "Milletvekilleri dışında kimse kanun teklifi veremiyor"

Başbakan Yıldırım, "Meclis'in yetkileri azalıyor. Meclis etkisiz hale geliyor." denildiğine işaret ederek, şunları söyledi:

"Nasıl geliyormuş? Efendim hükümete güvenoyu kalkıyor. Doğru kalkıyor. Niye kalkıyor? Çünkü güvenoyunu millet doğrudan veriyor. Hükümeti millet kendisi seçiyor, vekillere bırakmıyor. Onun için güvenoyuna ihtiyaç var mı? Tabii ki yok. Meclis denetimi, genel görüşme, Meclis araştırması, Meclis soruşturması aynen devam. Yazılı soru... Milletvekilleri bütün bakanlara, başkan yardımcılarına yazılı soru verebilecek. 15 gün içinde de cevabını alacak. Ama Meclise çok ama çok önemli bir yetki geliyor. Nedir? Artık milletvekilleri dışında kimse kanun teklifi veremiyor. Bir istisnayla, hükümetin başındaki cumhurbaşkanı sadece bütçe ve kesin hesap kanununu teklif edebiliyor. Onun dışındaki bütün kanun teklifleri milletvekilleri tarafından veriliyor. Bu da yeni getirilen bir şey."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :