AK Parti Uyum Komisyonu toplantısı

AK Parti Uyum Komisyonu toplantısı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı:- "(AK Parti tarafından oluşturulan uyum komisyonu) Komisyonun çalışmalarını bitirip somut hale getirmesine ilişkin öngördüğümüz tarih nisan sonu. Belki biraz sarkabilir. Bir hayli geniş bir alanda çalışma yürütüyor

ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, AK Parti Uyum Komisyonu çalışmalarına ilişkin, "Komisyonun çalışmalarını bitirip somut hale getirmesine ilişkin öngördüğümüz tarih nisan sonu. Belki biraz sarkabilir. Bir hayli geniş bir alanda çalışma yürütüyoruz. Bunu elbette kamuoyuyla paylaşacağız." dedi.

Yazıcı, AK Parti Genel Merkezi'nde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, uyum yasaları kapsamında gerekli değişikliklerin hazırlanması için kurulan komisyonun üyeleriyle bir araya geldiği toplantı sonrasında, gazetecilere açıklamada bulundu, soruları yanıtladı.

Yazıcı, üst komisyon üyelerinin, üçüncü kez bir araya geldiği toplantıda, yürütmenin yapılandırılması, kamu personel rejimi, siyasi partilerde seçim mevzuatı, yerel yönetimler ve meclis iç tüzük komisyon başkanlarının yaptıkları çalışmalar hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sunum yaptığını söyledi.

Bugüne kadar sunumların sözlü olduğunu ancak bugün ilk defa Yerel Yönetimler Komisyonu Başkanı Erol Kaya ile Kamu Personel Rejimi Komisyonu Başkanı Efkan Ala tarafından görsel sunum yapıldığını anlatan Yazıcı, Erdoğan başkanlığında bir sonraki toplantının 19 Nisan'da düzenleneceğini belirtti.

Yazıcı ayrıca, komisyon başkanlarıyla haftada bir, üst komisyon ile 15 günde bir kendisinin başkanlık edeceği toplantılar yapılacağını da açıkladı. Yazıcı, şöyle devam etti:

"Hummalı bir şekilde çalışmalarını sürdürüyorlar. Çalışmaların içeriği ile ilgili bir detay vermeyeceğim çünkü bu önemli bir proje, gerçekten devrim niteliğinde bir çalışma yapıyoruz. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, Türkiye'nin 150 yıldan bu yana tartışılan hükümet modelini değiştirmiş ve anayasa değişikliğinin gerçekleşmesiyle cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, anayasal düzeyde gerçekleşmiş. İnşallah, 3 Kasım 2019'da yapılacak seçimlerle birlikte bu hükümet modeli bütün unsurlarıyla yürürlüğe girecek. Mevzuatımızdaki sisteme uyumu sağlayıcı düzenlemeler yürütülüyor."

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Yazıcı, "Komisyonların çalışması sırasında bir süre, takvim belirlendi mi?" sorusu üzerine şunları söyledi:

"Komisyonların çalışmalarını bitirip somut hale getirmelerine ilişkin ön gördüğümüz tarih, nisan sonu, belki sarkabilir çünkü alan çok geniş, bir hayli geniş bir alanda çalışma yürütüyoruz. Belki sarkabilir, ondan sonra elbette ki kamuoyu ile paylaşacağız. Bunun sunumunu yapacağız, değişik tartışmalar, eleştiriler ve katkılar olacak. Şimdi de oluyor ama kamuoyuna çok görünür hale geldikten sonra bu alandaki tartışmaları dikkate alacağız. Ama bunun yasalaşma süreci, tam kesin teklife veya tasarıya dönüşme süresi ne zaman, onların planlamasını yapmadık çünkü bu planlamaları yapmamız için 3 Kasım 2019'a kadar bir süremiz var."

Yazıcı, CHP'nin "55 milyon seçmen var ama 550 milyon zarf basılıyor" iddiası ile Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün'ün "Tavanda ittifak var ama tabanda yok. Manisa'da ben bunu göremiyorum" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine şöyle konuştu:

"Bu konu Türkiye'nin gündeminde olan bir konu. Seçimlerde ittifak düzenlemesi, değişik yerlerde değişik ölçekte görevli olan kişilerin söylemleri üzerine bir değerlendirme yapacak değilim. Manisa Belediye Başkanının o söylemi üzerine bir değerlendirme yapacak değilim. Bu düzenlemenin teklifin ismi, seçim ittifakı seçim güvenliği ve mahalli idareler seçimi kanuna ilişkin değişikliler içeren teklif. Teklifin başlığında zaten seçim güvenliği var. Yapılan düzenlemelerin çoğu seçim güvenliğini sağlamaya yönelik düzenlemelerdir. Seçim ittifakı ve seçim güvenliği ile alakalıdır. '55 milyon seçmen var, 550 milyon zarf basılmış', bunlar afaki söylemlerdir. Türkiye'de seçim hukuku ve seçim uygulaması en güvenli alanlardan birisidir. Hiç hata yapmamış mı, kararları ile hatalar yapmış, yaptığı zamanlar olmuş. Bazen kararlar şu veya bu sebeple sapma olarak nitelikte ve nicelikte olduğu olaylar var. Bunlardan bir tanesi de Genel Başkanımızın 3 Kasım 2002'de seçime sokulmayışı mesela, bunlardan bir tanesi. Ama bunun dışında seçim mevzuatımız ve YSK seçim güvenliği bakımından vatandaşın en temel haklarından birisi olan seçme hakkını kullanabilmesi bakımından mekanizmalar hassasiyet hep hakim olmuştur."

Konuşmasında zarf konusuna tekrar değinen Yazıcı, "500 milyon zarf, onun da doğru olduğunu bilmiyorum, ısmarlanmışsa hile yapmak için mi getirilmiş? Çin'den mi vatandaşlar gelecek buraya? Nüfusumuz belli ama bir seçimde oy kullanacak vatandaşın oyunu kullanmak için oy pusulası eksikse zarf eksikse en temel sorun odur. Materyallerin bu tür aksamaya yol vermeyecek şekilde biraz fazla tedarik ediliyor olması da iddianın aksine seçim güvenliği bakımından gereklidir, zaruridir diye düşünüyorum." dedi.

Bir gazetecinin "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstiklal Marşı'nın beste ve güftesi ile ilgili sıkıntı olduğunu söyleyip yeni bir beste çağrısı olmuştu. Muhalefetten tepkiler geldi. Cumhuriyetin kurucu değerlerine bunun aykırı olduğu ifade edildi." sözleri üzerine Yazıcı, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Güzeli, doğruyu arzu etmeyi anlamayanlara söyleyecek hiçbir sözüm yok. Sayın Cumhurbaşkanımızın dünkü değerlendirmesini ben de çok yakinen izledim, takip ettim. Daha güzelini arzu ediyor, bizim İstiklal Marşı'mız elbette ki dünyadaki bu tür marşlarla kıyasladığımız zaman gerçekten bizim ruhumuza işleyen bir marş. Bunun bestelenmesi ile alakalı Cumhuriyet döneminde de tartışmalar olmuş. Çok değişik bestelemeler yapılmış. Şu anda icra etmekte olduğumuz bestelemenin de daha iyi olmasını istemek, güzeli istemek bunu başka yerlere çekmek, beyhude uğraştır."

Yazıcı, kamu personeli rejimine yönelik düzenlemenin 3 Kasım 2019'dan sonra gerçekleştirileceği ve atamaların Cumhurbaşkanı tarafından yapılacağı iddiaları ile ilgili soru üzerine ise şunları kaydetti:

"Haberler kimisi uydurma, kimisi kulaktan dolma edinilmiş bölük pörçük bilgilerin bir araya getirildiği ama gerçekliği çok fazla olmayan değerlendirmeler. Zaten 3 Kasım 2019'da yürürlüğe girecek anayasaya göre cumhurbaşkanının görev yetkileri arasında üst düzey kamu görevlileri atamak var. Anayasa üst düzey kamu görevlilerini atama yetkisini cumhurbaşkanına veriyor. Bugün atanmıyor mu? Ama üst düzey kamu görevlilerinin atanması, cumhurbaşkanına bırakılmış. Bu üst düzey kamu görevlileri kim, bunların tanımının yapılması lazım.

Bu alanlar üzerinde çalışmalar yapılıyor. Kurumlarla ilgili atamalar nasıl olacak. Elbette ki bunların hepsi gözden geçirilecek ve değerlendirilecek. Bizim bu çalışmalarımızın temelinde demokrasi, insan hakları, verimlilik ve hukuka uygunluk yer almaktadır. Bu ölçütleri göz etmek suretiyle çalışmalar sürüyor. Demokrasi, en iyi yönetim biçimidir. Hukuk devleti hedefimizdir, bunun takip edecek ama verimliliğini, üretimi sağlayacak bürokratik süreçleri ortadan kaldıracak, tasfiye edecek daha tempolu memnuniyeti sağlayacak kaliteli hizmet üretecek bir yönetim modelini inşa etmeye, tahkim etmeye çalışıyoruz."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :