AK Parti TBMM Grup Toplantısı

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan ve Başbakan Davutoğlu: (3)- "Hiç kimse ve aziz milletimiz kaygı içinde olmasın. Biz Türkiye'nin ne oldu bittilerle karşı karşıya bırakılmasına izin veririz ne de Türkiye'yi bir maceraya sürükleriz"- "Türkiye kendi sınırlarını koruyacak kudret

TBMM (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, son dönemde aldıkları tedbirler bağlamında bazı spekülasyonlar yapıldığını belirterek, "Hiç kimse ve aziz milletimiz kaygı içinde olmasın. Biz Türkiye'nin ne oldu bittilerle karşı karşıya bırakılmasına izin veririz ne de Türkiye'yi bir maceraya sürükleriz" dedi.

Davutoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Yunanistan'da olduğu gibi diğer komşuları Ukrayna, Irak ve Suriye'de de hep istikrar için çaba sarf ettiğini belirtti.

"Türkiye sınır güvenliği bağlamında kendi sınırlarını koruyacak kudrete ve askeri kapasiteye sahiptir. Hiç kimsenin bundan tereddüdü olmamalıdır" ifadesini kullanan Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Sınır ötemizde ortaya çıkacak ve Türkiye'nin içini etkileyebilecek, bölgesel dengeleri ortadan kaldırabilecek gelişmeler karşısında da kayıtsız kalmayız. Bir yıl, bir ay, bir gün, bir hafta, bir dakika, bir saniye dahi bu görevi yürütmek için imkan varsa, o görev için alınması gereken kararları alırız. Suriye'de son dönemde yaşananları yakından takip ediyoruz. DEAŞ terör örgütüne de Suriye rejiminin kanlı baskılarına da her zaman ilkesel olarak karşı çıktık. DEAŞ terör örgütünü ilk terörist ilan eden ülke Türkiye'dir. Daha Musul işgal edilmemişti ve bizim sınırlarımıza dayanmamıştı."

Başbakan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Biz 10 Ekim 2013'te aldığımız Bakanlar Kurulu kararıyla DEAŞ'ı terör örgütü ilan ettik. Şimdi Türkiye'ye karşı, özellikle de AK Parti'ye karşı uluslararası bir algı oluşturmak isteyenler, bizim, bu örgütle adımızı yan yana zikretmeye kalkıyorlar. İçeride bazı işbirlikçiler de buna çanak tutuyor. Bizim adımızı hiç bir terör örgütüyle kimse yan yana yazamaz; yazamadı, yazamayacak. Ama bu iddialarda bulunanların terör örgütleri ile adları yan yana yazılmıştır. 

Biz DEAŞ'e karşıyız, DEAŞ gibi El Kaide'ye karşıyız, her türlü terör örgütüne karşıyız. Ama terör örgütü ile işbirliği suçlamasında bulunanlar, bir kez de dönüp Kandil'e seslensinler ve 'teröre karşıyız' diyebilsinler. Biz her konuda ilkeli tavır gösterdik, gösterilmesini de bekleriz. Açık bir iftirayla, açık bir saldırıyla... Açık söylüyorum bu Türkiye'ye dönük bir saldırıdır. Türkiye'nin herhangi bir terör örgütü ile işbirliği yaptığı iddiasını delilsiz bir şekilde gündeme getirenler, Türkiye'ye dönük uluslararası bir saldırının parçası olmuşlardır. Biz teröre karşı da terörü savunanlara karşı da hangi dille konuşulacağını çok iyi biliriz."

- "Suriye'den yardım isteyen herkese yardım yaparız"

Başbakan Davutoğlu, Suriye içinde etnik bir grup zulme uğradığında, Türkiye'de o etnik grupla kendilerini yakın hissedenlerin hemen o gruba yardım çağrısında bulunduklarını, bu grupların bazen Kürtler, bazen Türkmenler bazen de Araplar olduğunu ifade ederek, "Herkes kendi kabilesine, etnik grubuna dönüp de onların güvenliğini düşünmeye başlarsa, işte o zaman parçalanma başlar. Biz Suriye'ye dönüp baktığımızda, ne Kürt, ne Arap, ne Türkmen, ne Sünni ne Alevi görürüz. Sadece ve sadece komşu Suriye halkı görürüz. Komşu Suriye halkından yardım isteyen herkese de elimizden gelen yardımı yaparız" diye konuştu.

Kobani'den bir haftada gelen 197 bin kişiyi kabul ederken etnik kimliklerini sormadıklarını anlatan Davutoğlu, "Kimse bizi Suriye'li Kürt kardeşlerimizle karşı karşıya getirmeye kalkışmasın. Bayırbucak'tan Türkmen kardeşlerimiz, İdlip'den Arap kardeşlerimiz geldiğinde de kimlik sormadık. Kimse bizi Arap kardeşlerimizle de karşı karşıya getirmesin" dedi.

Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Türkmen davasını da Suriye'deki Kürtlerin ve Arapların davasını da orada zor durumda olanların tarihi himayesini de yapabilecek kudret ve şefkate sahip tek ülke Türkiye'dir, başka kimse buna soyunmamalıdır. Hal böyle iken birileri siyasi ya da demografik yapıyı değiştirmeye kalkarsa, şu veya bu yönde bir etnik gruba karşı başka bir etnik grup bunun karşısında açık bir tutum sergilerse... Son dönemde özellikle aldığımız tedbirler bağlamında yapılan spekülasyonlar söz konusu. Hiç kimse ve aziz milletimiz kaygı içinde olmasın. Biz Türkiye'nin ne oldu bittilerle karşı karşıyı bırakılmasına izin veririz ne de Türkiye'yi bir maceraya sürükleriz. Kim oldu bitti yapmaya kalkarsa, geçmişte olduğu gibi tam bir hazırlık içinde cevabını veririz ama Türkiye'nin de bir maceraya girmesine izin vermeyiz."

Milletvekillerine, "Etrafımızda bir ateş çemberi var, doğru her türlü riskle karşıyayız, doğru, ama Allah aşkına bütün vatandaşlarımız ellerini vicdanlarına, kalplerine tutarak sorsunlar" diye seslenen Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"4 yıldır, hatta Irak savaşından bu yana 12 yıldır biz iktidarda iken etrafımız ateş çemberi ama ateş çemberi İstanbul'u, Diyarbakır'ı, Trabzon'u, Artvin'i, Muğla'yı yakmamışsa, oraya yaklaşmamışsa, bunun arkasında AK Parti'nin erdemli, basiretli, dirayetli yönetimi vardır. Eğer ekonomi bu dönemde kalkınmaya devam etmişse, huzur devam etmişse, 2010'dan bu yana bir referandum, iki genel seçim, bir mahalli seçim, bir Cumhurbaşkanlığı seçimi tam bir demokratik usul içinde gerçekleşmişse bunun arkasında AK Parti'nin demokratik, barışçıl siyaseti vardır."

- "En kötü olabilecek senaryoya da hazırız"

Ahmet Davutoğlu, Suriye'deki gelişmeleri yakından takip edeceklerini vurgulayarak, "Dün MGK'da da ele aldık. Her türlü senaryoya hazırız, bundan kimsenin şüphesi olmasın. En kötü olabilecek senaryoya da hazırız, bunun olmaması ve gerçekleşmemesi için, daha önceki aşamalarda alınması gereken tedbirlere de hazırız. Türkiye bütün kurumlarıyla işleyen bir güvenlik yapılanmasına sahiptir. Türkiye bütün demokratik kurumlarıyla işleyen güçlü bir demokrasiye sahiptir" dedi.

Güvenliği ve özgürlüğü her zaman bir arada tuttuklarına işaret eden Davutoğlu,  şöyle devam etti:

"Bundan sonra da güvenlik arayışlarının demokrasiyi daraltmasına, demokratik tutumumuzun herhangi bir şekilde güvenlik zaafı oluşturmasına izin vermeyeceğiz. Aziz milletimiz 7 Haziran'da tercihini yapmıştır. Şimdi de bu tercihin gerekleri birer birer, adım adım gerçekleşecek. Bunda da hiç bir acelemiz, hiç bir paniğimiz yok. İlkelerimiz bellidir, erdemli, adaletli davranış ilkeleridir. Bu ilkeler çerçevesinde de inşallah bugün, yarın Meclis Başkanımızı seçeceğiz. Önümüzdeki günlerde hükümetimizi kuracağız, yolumuza kaldığımız yerden devam edeceğiz. Türkiye 12 yılda olduğu gibi bundan sonra da akan tarihin öznesi ülke olacak, akan tarihin öncüsü olacak. AK Parti de Türkiye ve dünya siyasetinin öznesi ve öncüsü olmaya devam edecek." 

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı