SAMSUN (AA) - Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, ''Türkiye'de istikrarın kardeş kavgasının bitmesini istemeyenler var. Biz bu duruşumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Millete hizmet etmeye devam edeceğiz. Kasetlerle değil duruşumuzla ortada olacağız'' dedi.

Bakan Kılıç ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Mustafa Dağıstanlı Spor Salonu'ndaki AK Parti Samsun 5. Olağan İl Kongresi'ne katıldı.

Kılıç, kongrede yaptığı konuşmada, Türkiye'nin her geçen gün büyüyen ve dünya ölçeğinde güçlenen bir ülke olduğunu söyledi.

''Bu  yürüdüğümüz yolda istikrar dedik, birliktelik dedik, beraberlik dedik'' diyen Kılıç, ''Türkiye'de 30 yılı aşkın bir süredir kardeşe kardeşi kırdırıyorlar. 'Biz bu işi çözeceğiz' dedik" ifadesini kullandı. 

Kardeşin kardeşe silah çekmediği bir Türkiye istediklerini söylediklerini ifade eden Bakan Kılıç, "Araya fitnenin, ayrımcılığın girdiği bir Türkiye istemiyoruz' dedik. Bundan 15 sene öncesinde hayal dahi edilemeyenleri gerçekleştirdik. Çözüm süreci denilen bu yolda kararlı adımlarla yürüyoruz. Ama Türkiye Cumhuriyetinin en mahrem görüşmelerini, en mahrem toplantılarını dinleyerek, casusluk yaparak başka ülkelere servis edenler, paralel yapı olarak adlandırdığımız bu ihaneti yapanlar neden böyle bir şey yaptılar? Çünkü, Türkiye'de istikrarın kardeş kavgasının bitmesini istemeyenler var. Biz bu duruşumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Millete hizmet etmeye devam edeceğiz. Kasetlerle değil duruşumuzla ortada olacağız. Bu yolda yürürken farklı şekillerde bizleri engellemeye çalışanlara yine en güzel cevabı yine millet verdi. Biz yolumuza devam ediyoruz'' ifadesini kullandı.

- Genel Başkan Yardımcısı Şahin

Mehmet Ali Şahin ise AK Parti'nin üç dönemdir oylarını artırarak iktidarda kalmasının tek nedeninin milletle aynı dili konuşması olduğunu belirtti.

AK Parti'nin millete verdiği her sözün arkasında durduğunu ifade eden Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: 

''Biz yola çıkarken 'gündemi belirlenen ülke olmayacağız, gündemi belirleyen ülke olacağız' dedik. 'Biz, iz süren değil, iz bırakan ülke olacağız' dedik ve 'biz alan el değil, veren el olacağız' dedik. Bu konuda da milletimizin sınavından da başarıyla geçtiğimize inanıyorum.  Biz ne söylemişsek hep arkasında durduk. Sözlerimizi birbir yerine getirmenin çabası ve gayreti içinde olduk. Biz milletimize dedik ki, 'biz sizin dilinizle konuşacağız. Biz, sizin sahip olduğunuz değerleri tehlike gören, onları yaşamayan bir siyasi çizgi takip etmeyeceğiz. Sizin sahip olduğunuz değerlere sahip çıkacak, onları bizzat yaşayacağız' dedik. Bizim kadrolarımızda halkımız bunu gördü. Biz, beşeri anlamda milletimizin iradesi dışında başka iradelere asla pabuç bırakmadık. Bu ülkede beşeri  anlamda sadece milletin iradesi vardır. Sadece onun dediği olacaktır. Bunun dışında yıllardır Türkiye'de millete rağmen iş yapan vesayet odaklarına prim vermeyeceğiz dedik. Meclise Cumhurbaşkanı seçtirmek istemedi o vesayet odakları bunları biliyorsunuz. Bu engelleri birbir aştık. Karşımıza başka vesayet odakları çıkarsa onları da aşacağız. Birbir de aşıyoruz. Milletin iradesi dışında beşeri anlamda başka bir irade bu ülkede hükümran olamayacaktır.'' 

- ''1982 Anayasası kaşıkla verdiğini kepçeyle alan anayasa''

Yeni Türkiye demekle, halkın önüne yeni bir şeyler koymak gerektiğini vurgulayan Şahin, bu yeniliklerden birinin de yeni anayasa olduğunu kaydetti. 

 AK Parti'nin yeni anayasa vaadini 2011 seçimlerine giderken ortaya koyduklarını ve bunda başarılı olamadıklarını ifade eden Şahin, şunları söyledi:

''Türkiye'nin yeni bir anayasa ihtiyacı var. Çünkü iş başında bulanan darbe ürünü anayasayı ayakkabıya benzetecek olursak, bu 38 numara bir anayasa. Ama bizim ayağımız 44 numara olmuş. Bize olmuyor, dar geliyor bu anayasa. Bu anayasanın mutlaka sivil bir anlayışla temel hak ve özgürlük alanını daha da genişleten ve bireyi merkeze alan bir anlayışla yeniden yazılması ve milletin önüne konularak yürürlüğe girmesi lazım.  Ancak bir endişemi paylaşmak istiyorum. Yeni anayasa keyfiyeti başkanlık tartışmalarının gölgesinde kalmamalıdır. Yani başkanlık sistemi yeni anayasa ihtiyacını bloke etmemelidir. Evet Türkiye'nin mutlaka başkanlık sistemine geçme ihtiyacı var. Millet, 2007 yılı referandumunda bunun yolunu açtı. Cumhurbaşkanını bundan sonra ben seçeceğim demek suretiyle başkanlık sisteminin yolunun yolunu açtı. Ama biz, yeni anayasa ile sadece başkanlık sistemini konuşursak, endişem o ki, bu anayasa ile ilgili getirmeyi tasarladığımız diğer hükümler gölgede kalır. Bireyi merkeze alacak yeni bir anayasaya temel hak ve özgürlükleri esas kabul edecek, bir anayasaya ihtiyaç var. Bu 1982 Anayasası kaşıkla verdiğini kepçeyle alan bir anayasa.''

- ''Muhalefet umut vermiyor''

Muhalefetin umut vermediğini ve halk nezdinde ciddi bir itibarının bulunmadığını vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:

''Muhalefet, sadece iktidarın yaptığı icraatları eleştirmekle muhalefet yaptığını sanıyor. AK Parti'nin her girdiği seçimde oylarını arttırarak tekrar tekrar gelmesini nedenlerinden bir tanesi de budur. Umut vermiyor. Bir projeleri yok. Yunanistan'daki seçimden sonra Sayın Kılıçdaroğlu, 'Biz de aynı düşüncedeyiz. Biz de sosyalist bir düşünceye sahibiz'' dedi. Herhalde Cumhuriyet Halk Partisi olsa olsa Yunanistan'daki PASOK partisine benzer. PASOK partisi muadilidir. Ancak Yunanistan'ın son birkaç yıldır yaşadığı ekonomik sorunları, Türkiye 2 binli yıllarda yaşadı ve bu işleri çözmek üzere AK Parti'yi yani bizleri görevlendirdi. Türkiye'nin böyle bir tabloya ihtiyacı yok. Bunlar kendi kendilerine gelin güvey olmaya çalışıyorlar. İnanıyorum ki, 2015 seçiminde açık ara favori partisi AK Parti olacaktır."