AK Parti MYK toplantısı

AK Parti MYK toplantısı

Parti Sözcüsü Ömer Çelik: (4)- "(HDP'nin 19 Mayıs törenine davet edilmemesi) İstiklal Marşı'nı okumayan, sürekli bu ortak ruhu zedeleyici açıklamalar yapan bir organizasyon durumunda oldukları için davet kendilerine gitmedi"- "Esed rejimi konusundaki poz

ANKARA (AA) - AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, HDP'nin 19 Mayıs törenine davet edilmemesine ilişkin, "İstiklal Marşı'nı okumayan, sürekli bu ortak ruhu zedeleyici açıklamalar yapan bir organizasyon durumunda oldukları için davet kendilerine gitmedi." değerlendirmesinde bulundu.

Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında parti genel merkezinde Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenledi ve soruları yanıtladı.

"HDP'nin 19 Mayıs törenleri için 'devletin törenleri değil, Cumhur İttifakı'nın ve AK Parti'nin törenleri' şeklindeki eleştirisine ilişkin değerlendirme yapmasının istenmesi üzerine Çelik, törenlere HDP'nin davet edilmediğini dile getirerek, "İstiklal Marşı'nı okumayan, sürekli bu ortak ruhu zedeleyici açıklamalar yapan bir organizasyon durumunda oldukları için davet kendilerine gitmedi. Keşke terörden uzak dursalar keşke bu ortak ruha katkıda bulunacak bir siyaset yapsalar keşke bu ülkenin temel değerlerine İstiklal Marşı başta olmak üzere gereken saygıyı gösterseler ve bu çerçevede bir siyaset yapsalar ama bu olmuyor." şeklinde konuştu.

HDP ile bir başka partinin de "Bunun devlet töreni değil AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın töreni olduğunu" ifade ettiğini aktaran Çelik, "Tabii bu son derece çiğ ve sığ bir yaklaşım." dedi.

19 Mayıs ruhunun milletin ortak değerleri olduğuna işaret eden Çelik, "Birtakım parti yöneticileri, bunu anlamamakta ısrar etseler de o partilerin tabanlarındaki vatandaşlarımızın tamamı tarafından da paylaşılan bir ruhtur." değerlendirmesinde bulundu.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının bu ülkenin kurulması, Milli Mücadele'nin başlatılması için adım attığı bir günün gençlere armağan edilmiş olmasının geleceğin bu ruhla kurulmak istendiğini ifade ettiğini dile getiren Çelik, şöyle devam etti:

"Bu bir devlet törenidir ve bütün milletin ortak ruhunu yansıtan bir tablodur. Bu tablonun içinde yer almak isteyen, siyasetini buna görmek isteyen herkese yol açıktır. Orada zaten sayın Cumhurbaşkanımız katılan liderlerle bu birlik beraberlik ruhunu yansıtan bir fotoğrafta yer aldılar. Böylece devletin başı, siyasi parti liderleri 19 Mayıs'ta bu birlik ve beraberlik görüntüsünü vererek milletimizin bütün kesimlerinde gayet memnuniyet yaratan bir tabloyu ortaya koymuş oldular."

Törene, Türkiye'nin her tarafından katılımın olduğuna işaret eden Çelik, bunun milletin devleti adına yapılmış bir tören olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın devlet başkanı, siyasi parti liderlerinin ise partilerini temsilen törende hazır bulunduklarını dile getiren Çelik, "Bulunanlar açısından son derece kıymetli bir tablodur. Bulunmayanların bunu bir AK Parti ya da Cumhur İttifakı organizasyonu gibi nitelemeleri sadece basiretsizlikle açıklanabilir." şeklinde konuştu.

- "Esed rejimi konusundaki pozisyonumuzda bir değişiklik yok"

"Özellikle son dönemde MİT Başkanı'nın Esed rejimi ile görüştüğü yönünde haberler çıktı. Bu konudaki kanaatiniz nedir?" sorusu yöneltilen Çelik, bunu önce Türkiye'de bir köşe yazarının ifade ettiğini, daha sonra da Esed'in kendi ağzından haber yapan bir sitenin bunu ifade ettiğini aktardı.

Ömer Çelik, şöyle konuştu:

"Devletin güvenliği ile ilgili işler açısından şu tarihte şu iş yapılıyor, bu tarihte bu iş yapılmıyor gibi bir açıklama yapmayız ama şudur; tabii ki sahadaki unsurlar, istihbarat teşkilatları her zaman muhatapları ile görüşürler. Sahadaki unsurlar da çeşitli insani trajedilerin ortaya çıkmasını engellemek veya istenmeyen tartışmaların birtakım çatışmaların ortaya çıkmasını engellemek için muhatapları ile görüşürler. Üstelik bütün devletlerin istihbarat teşkilatları ve sahadaki askeri unsurları bunu savaş zamanında bile yaparlar.

Biz orada herhangi bir şekilde kendi güvenliğimizi sağlamak üzere terör örgütleri ile mücadele etmek üzere sınırımıza dönük olarak bu saldırıları defetmek üzere oradayız biz. Bu çerçeveden bakıldığında da 'bu görüşmeler yapıldı yapılmadı, şu tarihte yapıldı ya da yapılmadığının' dışında prensip olarak sayın Cumhurbaşkanımızın izinleri dahilinde istihbarat teşkilatımızın ve sahadaki askeri unsurlarımızın bu tip görüşmeler yapmasında hiçbir mahsur yoktur. Bütün devletler bunu yaparlar ama buradan yola çıkıp da Beşar Esed rejimi konusundaki pozisyonumuz değişmiş midir? diye yorumlar... Tabii ki bununla ilgili değişmemiştir."

- "Rejim kimyasal silah kullanıyor" iddiası

Çelik, dün ABD tarafından "Rejim kimyasal silah kullanıyor" şekilde bir açıklama yapıldığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buna da bu bilgiye de gerek yok, bu kadar insan katledilmiş, bu kadar insan öldürülmüş, Esed'e atfedilen açıklamada, 'Türkiye'nin teröristleri desteklediği ya da Suriye'nin toprak bütünlüğüne karşı olduğu' gibisinden birtakım manipülatif ifadeler var. Tam tersine Türkiye'nin sınırına yakın teröristler, o ilk zamanlardaki rejimin geri çekilmesi zamanlarında rejim tarafından desteklenmiştir. PKK, PYD,YPG'ye ait birtakım unsurlara, aslında rejimin silah depolarından silah verilerek Türkiye sınırındaki bölge, bu unsurlara terk edilmiştir. DEAŞ'ın davet edilmesinde de rejim hayatına devam ettiği müddetçe DAEŞ'in oraya yerleşmesi daha da mümkün olmuştur."

"Esed rejimi konusundaki pozisyonumuzda bir değişiklik yoktur." diyen Çelik, "İstihbarat teşkilatlarımız ve sahadaki unsurlarımız istedikleri zaman istedikleri görüşmeyi, birtakım insani trajedileri engellemek veya birtakım ihtiyaçlar dahilinde tabii ki yapabilirler, bunda bir mesele yoktur." değerlendirmesinde bulundu.

- "Açık bir manipülasyon"

Bir gazetecinin, "CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu ile Tevfik Göksu arasında bir polemik yaşandı. İmamoğlu son olarak 'Adam yerine koymadım.' ifadelerini kullandı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Çelik, bu tartışmayı yakından takip ettiklerini söyledi.

Tevfik Göksu'nun deneyimli bir siyasetçi olduğuna değinen Çelik, hatta CHP'nin adayının çıktığı oturumda karşısındaki gazetecinin de Göksu'nun söylemediği şeylerin İmamoğlu tarafından ifade edilmesine itiraz ettiğini aktardı.

"Burada açık bir manipülasyon olduğuna" dikkati çeken Çelik, Göksu'nun açıklamasının çok net olduğunu vurguladı.

"Birisi bir başka siyasetçiye 'Seni adam yerine koymuyorum.' diyorsa bunu söyleyen kişi arkadaşımıza zarar vermez, sadece herkesin kendisine nasıl muamele etmesi gerektiğine dair bir yol haritası açıklamış olur. Tabii o ifadeyi kınıyoruz." diyen Çelik, şunları kaydetti:

"Bunlar ayıp şeylerdir, keşke bu ifadeler kullanılmasa. Tabii herkes şaşırıyor, 'Sürekli olarak herkesi kucaklayacağım, herkese sarılacağım.' diyen birisinin üslubundaki bu 10 günlük çirkinleşme hızı herkes tarafından dikkatle irdeleniyor."

- "Yeni askerlik düzenlemesi müthiş bir reform"

Yeni dönemde reformların olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine Çelik, "Reformlar bitti, AK Parti bu reform süreçlerinden vazgeçti." sözlerini duyduklarını ancak kendilerinin güçlü bir reform partisi olduğuna vurgu yaptı.

Çelik, reformların bir fantezi, bir masa başı çalışması olarak değil milletin hayatının daha da iyileştirilmesi ve karşı karşıya kaldığı sorun alanlarının giderilmesi için hayata geçirildiğini dile getirdi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın yeni askerlik tasarısının detaylarını açıkladığını hatırlatan Çelik, toplumun tamamını ilgilendiren bir konuda çok güçlü bir reform paketi geleceğini söyledi.

Ömer Çelik, yeni yasa tasarısına ilişkin şu bilgileri verdi:

"Ortaya çıkan yasa tasarısı Türkiye'deki tüm sosyolojik kesimlerin ihtiyaçlarını giderecek şekilde planlanmış, ikincisi yığılmaları önleyecek ama aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin askeri ihtiyaçlarını zaafa uğratmayacak bir dengede planlanmış, hesaplar çok iyi yapılmış. İnsanlar, gereksiz yere hiç hayat planlarında olmadığı halde askerlik meselelerini düzene koymak için yüksek lisans yapmaya çalışıyorlardı, başka organizasyonların içine giriyorlardı. Hem üniversitelerde gereksiz bir yük oluşuyordu hem de askerlikle ilgili planlamalar aksıyordu. Tüm bunları ortadan kaldıracak formüller üretilmiş, hem üniversiteleri rahatlatacak hem de askeri ihtiyaçları tatmin edecek şekilde.

En önemli unsurlardan bir tanesi bir meslek yüksekokulu sahibi gidip bir üniversite bitirmek istiyordu. En çok ihtiyaç duyduğumuz alanlardan bir tanesi de meslek yüksekokulları. Tam tersine onların kendi kariyerlerinden vazgeçmeden ek bir kariyer yapma ihtiyacı duymadan istedikleri hizmetten faydalanabilecekleri bir tablo ortaya çıkarılmış. Er olarak girip general olmaya kadar yolu açılabilecek şekilde çok hassas kıstaslar çerçevesinde bir planlama yapılmış. Bu sosyal hayatımızı ilgilendiren tek tek vatandaşlarımızın gençlerin gelecek planlamalarına büyük bir ferahlık getirecek müthiş bir reformdur."

(Sürecek)


Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :