Ak Parti Konya il Başkanlığına Hasan Angın’ın atanması ile hızlı bir şekilde İl yönetiminin yenilenmesi Ak partinin 2019 seçimlerini ne kadar çok ciddiye aldığının bir işareti.

Ak partinin ilk kurulduğu zaman il başkanı olan Hasan Ağabey’e ve yönetimine başarılar diliyorum…

İl yönetiminin yenilenmesinin ardından doğal olarak Konya ilçe teşkilatlarının da yenileceği beklentisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İl istişare toplantısında bizzat değinmesi ile çalışmalar ve kulislerin de hızlanmasına neden oldu.

Tabiî ki, il başkanının belirlenme sürecinde olduğu gibi, yerel basında; köşe yazılarına her duyum, haberlere konu olunca o kadar çok isim gündeme getirilerek algı oluşturulmaya çalışılması, Ak Parti Merkezinde hiçte kabul görmeyen itibar edilmeyen bir durum olduğu atamalardan sonra daha iyi anlaşılıyor.

 Teşkilatların değişimindeki bu yöntem İl yönetiminden sonra ilçe yönetimleri de aynı şekilde devam ediyor.

Teşkilatlardaki bu değişim süreçleri; hileli yönlendirme, algı oluşturma, atama gibi dedikodusu bol olan bir alan oluşturmaya müsait bir zemin olmaktadır. Bu süreç uzadıkça birilerinin, piyasaya sürekli olarak isimler gündeme getirmeleri ve algı oluşturmaya çalışmaları da kaçınılmaz bir sonuç olmaktadır.

Nitekim sözlü, yazılı ve sosyal medyada  bire bir adam markajları v.s.v.s devam ediyor.

 İlçeler küçük bir bölge olduğu için olayın biraz içinde olanlar bunun ne amaçla, kim tarafından yapıldığını çok iyi bilir.

Son bir kaç gündür birilerinin piyasaya isim pompalamaları, algı oluşturmaya çalışmaları ile ne yapmak istedikleri çok bellidir ve yadırganacak bir husus da değildir.

İlçe yönetimi oluşuncaya kadar bu dedikodular ve operasyonlar devam edecektir.

Ak Parti İlçe Başkanlığı için piyasaya sürülen isimler bilinçli olarak birileri tarafından özellikle yapılmaktadır. Bu yapılanlar neticesinde, ilçe başkanı değişir mi değişmez mi, kim atanır, kim atanmaz bunu hep birlikte bekleyip göreceğiz.

Bu kadar laftan sonra bizim de buradan bir isim zikretmemiz yakışık almaz.

---0---

28 Şubat Zihniyeti…

Seydişehir’de, güzide okullarının birinde bir erkek öğrencinin giyim kuşamından dolayı idare ile arasında yaşananlar gündeme gelince aklıma birden o 28 Şubat Post Modern Darbe Süreci geliverdi.

Dedim ki; “bu İdareciler, 28 Şubat sürecinde mutlaka giyim kuşamdan dolayı mağdur edilmiş kişilerin tarafından atanan kişilerdir…”

Ne garip bir sitemin içindeyiz... Dün mağdur olanlar, bu gün dolaylı olarak o zamanların hıncıyla, zulmedenler safına geçmişler…

Kafa yapısı değişmeyince, sistemde değişen bir şey yok anlaşılan…

Geçen yıl bir okulda, kız çocuklarının başını zorla örtmesini isteyen bir idareci zihniyeti ile 28 Şubatta zorla kızlarımızın başını açtırmaya çalışan zihniyetin kafa yapısı arasında ne fark olabilir ki?

Allah ıslah etsin, ne diyeyim?