AK Parti İstanbul Milletvekili Kan:

AK Parti İstanbul Milletvekili Kan:

"Dönemin Başbakanı Ecevit, 'Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz' sözüyle Türkiye için utanç verici linç kampanyasının startını verdi"- "17 sene önce yaşadığımız bu olay bir travmaydı. Merve Kavakcı olayı hak ihlallerinden sadece birisiydi. Şu anda o yara

TBMM (AA) - AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı Kan, 1999'daki milletvekili yemin töreninde, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in, FP'den İstanbul Milletvekili seçilen ablası Merve Kavakcı için kullandığı, "Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz" sözüyle "Türkiye için utanç verici linç kampanyasının startını verdiğini" ifade etti.

Kan, düzenlediği basın toplantısında, Merve Kavakcı'nın, 1999'da TBMM Genel Kurulundaki yemin töreni öncesi ve sonrasında yaşadığı sıkıntıları anlattı.

18 Nisan 1999 seçimlerinde iki başörtülü milletvekilinin Meclis'e girdiğini anımsatan Kan, iki milletvekilinin başörtülü olarak YSK'ya başvurduklarını, seçim çalışması yaptıklarını ve mazbatalarını aldıklarını söyledi.

Kan, Kavakcı'nın, 2 Mayıs 1999 Pazar günü Meclis'teki yemin törenine başörtülü olarak geldiğini ifade ederek, dönemin Başbakanı Ecevit'in, "Türkiye'de hanımların giyim kuşamına, başörtüsüne özel yaşamlarında hiç kimse karışmıyor. Ancak burası hiç kimsenin özel yaşam mekanı değildir. Burası, devletin en yüce kurumudur. Burada görev yapanlar, devletin kurallarına, geleneklerine uymak zorundadırlar. Burası, devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz." dediğini hatırlattı.

Genel Kuruldaki milletvekillerinin alkışlarla, "dışarı, dışarı" diye bağırarak, Başbakan Ecevit'in bu sözlerine destek verdiğini aktaran Kan, "Ecevit "Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz" sözüyle Türkiye için utanç verici bir linç kampanyasının startını verdi." dedi.

Kan, "17 yıl önce bugün, siyasi lincin startı veriliyor. Bu emirden sonra, Kavakcı ailesini anne tarafından Ispartalı olması hasebiyle çok yakından tanıyan dönemin Cumhurbaşkanı, bu milletvekili için 'ajan provokatör' ifadesini kullanıyor; elinde belgeler olduğunu söylüyor ama 17 sene geçti, kendisi vefat etti, belge yok. Vatandaşlıktan çıkartılıyor. Sözüm Meclis'ten içeri ya da dışarı, medya bu linç kampanyasında aşkla ve şevkle çalışıyor, çok büyük bir rol oynuyor, yalan haberler yayınlanıyor. Medya mensupları evinde taciz ediyor, gece vakti evinin zilini çalıyor, kapısını tekmeliyor, 90 küsur yaşındaki anneanne, evdeki iki çocuk bu lince maruz kalıyor. Çocukları okulda yuhalatılıyor. Başsavcı, gece Merve Hanım'ı gözaltına almaya geliyor ancak 'Dokunulmazlığı vardır' denilerek gözaltına alma olayı gerçekleşmiyor." ifadesini kullandı.

- "Başörtülü kadına seçilip yemin etme hakkı 2015'te verildi"

O döneme ait gazete manşetlerini okuyan Kan, yargının da bu "had bildirmede" önemli görev üstlendiğini ifade etti. Ravza Kavakcı Kan, şöyle konuştu:

"17 sene önce yaşadığımız bu olay niye önemli? Bu bir travmaydı, Türkiye adına üzücü tabloydu, Merve Kavakçı olayı, hak ihlallerinden sadece birisiydi. Şu anda o yara kanamıyor ama hala yara var, toplumumuzda bu tür ayrımcılıkların yaşanmaması için, bundan sonrası için elimizden geleni yapacağız.

Türkiye olarak, kadına en erken seçme ve seçilme hakkını veren ülkelerden olduğumuz için övünürüz. Türkiye'de başörtülü kadına seçilip yemin etme ve hizmet etme hakkı, 7 Haziran 2015'te verilmiştir. 2 Mayıs 1999 adı konmamış darbesinden sonra, 23 Haziran 2015'te başörtülü kadın milletvekillerinin de diğer milletvekilleri gibi yeminlerini etmeleriyle de başlamıştır."

Kan, "Peçeli milletvekili de Meclis'e gelebilir mi?" sorusuna, "İnsanların kılık kıyafetinde özgür olması gerektiğine inanıyorum ama kılık kıyafete karışılmasını çok anlamlı bulmuyorum. 1999'da da İçtüzük'te başörtüsü ile alakalı bir yasak yoktu bugün de yok." yanıtını verdi.

"Anaokulların da çocukların türban takması normal mi?" sorusu üzerine Kan, "Benim 19 yaşında kızım var. Ben onu çocukken hiçbir zaman, doğru mevsimde doğru kıyafeti giydirme konusunda ikna edemedim. Kendine göre bir zevki, tarzı vardı. Mecbur tutulmamak kaydıyla insanların giyim kuşamlarını seçebilmeleri gerektiğini düşünüyorum. İlkokul çocuğu eğer arzu ediyorsa evet..." diye konuştu.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :