AK Parti İstanbul İl Başkanlığını işgal girişimi davası

AK Parti İstanbul İl Başkanlığını işgal girişimi davası

FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında AK Parti İstanbul İl Başkanlığının işgal girişimine ilişkin 14'ü tutuklu 75 sanığın yargılandığı davada, AK Parti İstanbul İl Başkanı Temurci, tanık sıfatıyla ifade verdi- Temurci:- "Askerler geldiğinde

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında AK Parti İstanbul İl Başkanlığının işgal girişimine ilişkin 14'ü tutuklu 75 sanığın yargılandığı davada AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci tanık olarak ifade verdi.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada 6 tutuklu sanık ile tarafların avukatları hazır bulundu.

Tutuklu 3 sanığın da SEGBİS'le bağlandığı duruşmaya, Fatih, Beyoğlu, Sultangazi ve Kağıthane belediye başkanları ile bazı AK Parti ilçe başkanları da izleyici olarak katıldı.

Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Öztürk, duruşma başlamadan önce izleyici ve diğer katılımcıları fotoğraf ve görüntü çekmemeleri konusunda uyardı.

Kimin hangi eylemden yargılanırsa yargılansın burada sanık, sanık yakınları, mağdur ve müştekilere hakaret içeren, duruşma inzibatını bozucu davranış sergilenmesi halinde bu eylemi yapan kişiler hakkında gereğinin yapılacağını dile getiren Öztürk, "Duruşma salonları duygusal tepki verilecek yerler değil. Mahkeme heyeti dahil olmak üzere herkes kişisel yargılarını dışarıda bırakıp girerler." diye konuştu.

Daha sonra "tanık" olarak ifade veren Temurci, 15 Temmuz 2016 akşamı saat 21.00 sıralarında bazı partililerle il binasında toplantı yaptıklarını anlatarak, bir süre sonra köprünün üzerinde zırhlı araçların bulunduğu haberini aldıklarını söyledi.

Bunun ilk başta bir terör olayı olduğunu düşündüğünü ifade eden Temurci, daha sonra gelen haberlerde birçok noktada askeri hareketliliğin yaşandığını öğrendiklerini kaydetti.

Temurci, İstanbul Valisi Vasip Şahin'i arayarak durumun ne olduğunu sorduğunda Şahin'in herhangi bir malumatının olmadığını söylediğini aktararak, "Hatta Vali Bey, 'haberim yok' deyince ben de 'validen habersiz dışarıda tanklar varsa darbe mi oldu' esprisini yaptım. Sona İl Emniyet Müdürü ve 1. Ordu Komutanını aradım ama ilk başta ulaşamadım." dedi.

Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde polislerin silahlarının toplandığı bilgisini alması üzerine İl Bakanlığında bulunan yardımcılarına hemen ilçe başkanları ve belediye başkanlarını araması talimatını verdiğini anlatan Temurci, Kağıthane, Şişli, Beyoğu gibi ilçe teşkilatlarının il başkanlığına, diğer teşkilatların da ilçe meydanlarında toplanmasını istediğini kaydetti.

- "İl müftüsünden sela okunmasını istedim"

Temurci, köprüdeki tankların o görüntüsünün Türkiye'de bir darbeyi, bir işgal hareketini ve çok moral bozucu bir tabloyu gösterdiğini vurgulayarak, saat 22.30'da Esenler'deki olaylar, Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde yaşananları duyduktan sonra il müftüsünü arayarak tüm camilerde sela okunması gerektiğini söylediğini aktardı.

İl müftüsünün de Ankara'dan böyle bir talimatın gelmesi gerektiğini söylediğini belirten Temurci, "Ben de 'şu anda birçok kişiye ulaşamıyoruz. Bir işgal hareketiyle karşı karşıyayız, sorumluluk almanızı istiyorum' dedim." ifadelerini kullandı.

Ondan sonraki süreçte 22.50 civarında da İstanbul'da 2 milyonu aşkın üyeye mesaj atarak halkı meydanlara çağırdıklarını aktaran Temurci, Başbakan Binali Yıldırım'ın da bunun bir kalkışma olduğunu açıklamasının ardından güvenlik amirini makama çağırarak il başkanlığında bulunan tüm personelin 4. katta çıkması talimatını verdiğini söyledi.

- "Oyalama taktiği izleyip televizyonlardan halka çağrı yaptım"

Temurci, İl Başkanlığını kesinlikle teslim etmeyecekleri kararını aldıklarına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Saat 23.15 sularında güvenlik sorumlumuz yanıma gelerek 70-80 civarında askerin zırhlı araçlarla bina önüne geldiğin söyledi. O sırada talimatım üzerine tüm arkadaşlar, 4. kata çıkmışlardı. Askerler geldiğinde ben 4. katta pencereleri açtım. Askerler içeri girerken güvenlik görevlilerimizin ağır silahlarını ellerinden aldıklarını gördüm. Birkaç silah aldılar, çok kısa bir sürede oradaki çevik kuvvetin otobüse binerek ayrıldığını seyrettim."

Bu sırada bazı televizyon kanallarına bağlanarak durumu anlatmaya çalıştığını dile getiren Temurci, askerlerin bina önüne gelmesinden itibaren bir oyalama taktiği izleyerek televizyonlardan halkı alanlara davet ettiğini vurguladı.

Temurci, güvenlik görevlilerinin odasına gelerek yukarı çıkan bir binbaşının kendisiyle görüşmek istediğini söylemesi üzerine "dışarıda tutun" talimatı verdiğini dile getirerek, görevlilerin de silahla kimseyi içeri almayacaklarını söyleyerek söz konusu şahsı geri çevirdiklerini aktardı.

AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk'ün saat 23.20 civarında kendisini arayarak "Başkan ne yapıyoruz, oraya gelelim." dediğini dile getiren Temurci, kendisinin de "Gelseniz iyi olur." dedikten bir süre sonra Külünk'ün de parti binasına geldiğini kaydetti.

Temurci, darbeci askerlerle birlikte vatandaşların da eş zamanlı olarak İl Başkanlığı önünde toplanmaya başladığına dikkati çekerek, toplanan vatandaşların hareket ve mücadele alanlarını genişletmelerine vesile olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanlığının Kısıklı'da konutu bulunması nedeniyle vatandaşların bir kısmını burada kalması, geri kalanların ise 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne yürümesi talimatını verdiğini belirten Temurci, sahadaki partilileri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklama yaptığı saate kadar yönlendirmeye devam ettiğini anlattı.

- "Bu koltuklarda oturan insanlar gerektiğinde ölebilecekler"

Temurci, televizyonlarda açıklama yaptıktan sonra bir üsteğmenin kapıya geldiği bilgisi aldığını anlatarak, şunları kaydetti:

"Ben bütün medya ile görüşme yaptığım için rahat bir şekilde 'tamam girsin' dedim. Ben odama aldım, oturduk ve kendisi emir aldıklarını binayı boşaltmamız gerektiğini söyledi. Ben de televizyon ekranlarında Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın derdest edildiği haberlerini göstererek. 'Genelkurmay başkanı derdest edilmiş emri kimden aldınız?' diye sordum. O da 'Sayın Başkan bizi zorlamayın' dedi. Bunu söyleyince ben de bu koltuklarda oturan insanların gerektiğinde ölebileceklerini ancak burayı teslim etmeyeceğimizi söyleyerek karşılık verdim."

- "Çevik kuvvet neden ayrıldı?"

Tutuklu sanıklardan üsteğmen Muzaffer Dikencik'e, girdikleri yanlıştan dönülmesi gerektiğini, bunu birlikte düzeltebileceklerini söylediğini belirten Temurci, karşısında konuşan üsteğmeni bir asker edasıyla değil de biraz korkmuş bir halde gördüğüne vurgu yaptı.

Temurci, bir süre sonra Külünk ve vatandaşların İl Başkanlığının girişinde askerlerin oluşturduğu barikatı yarıp koşarak binaya girdiğini ifade ederek, üsteğmen Muzaffer Dikencik'in de bu sırada yanından ayrıldığını söyledi.

Gelen arkadaşlarından birine, bina önündeki çevik kuvvet ekiplerinin nasıl olur da askerlerin gelmesiyle hemen İl Başkanlığından ayrıldığını sorduğunu anlatan Temurci, "O da, 'Bunlara bir yerden bir emir geldi ve onlar İl Başkanlığını terk ettiler bilgisini aldık.' dedi. Ama aşağıdan bizi endişeye sevk eden en önemli şey, binbaşı 'havaya ateş açın' diyordu." diye konuştu.

Temurci, barikat kırıldıktan sonra askerlerin bir yerde toplandığını ifade ederek, kendisine "sakinleştirici bir şey yapmazsanız erlere yönelik insanlar hücumda bulunurlar" bilgisi gelmesi üzerine megafonu yanına alarak askerlerin bulunduğu yere gidip vatandaşları sakinleştirdiğini anlattı.

AK Parti İstanbul İl Başkanı Temurci, vatandaşlara, askerlere zarar vermemeleri konusunda konuşma yaptıktan sonra Cumhurbaşkanın geleceği Atatürk Havalimanı'na geçtiklerini anlattı.

İfadesinin ardından bir soru sormak istediğini belirten Temurci'ye, Mahkeme Başkanı Öztürk, tanığın mahkeme heyetine soru sorma gibi bir usulün bulunmadığını söyledi.

Öztürk ile Temurci arasında müdahillik talebine ilişkin bir diyalog yaşandı.

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı güvenlik amiri Selahattin Gelir'in de tanık sıfatıyla dinlenilmesinin ardından mahkeme heyeti, duruşmaya kısa bir ara verdi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :