AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı

AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı

Genel Başkan ve Başbakan Davutoğlu: (4)

ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türkiye, istikrarın, demokrasinin, özgürlüklerin adası olarak, tek ümit ışığı olarak duruyor. Bu ümit ışığını yok etmeye çalışanlara karşı omuz omuza vereceğiz. Omuz omuza vermemiz esnasında da kamu düzenini inşa etmede kararlıyız" dedi. 

Davutoğlu, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Kobani bahane edilerek yapılan saldırılarda devletin kamu düzeninin hedef alındığını söyledi. 

İş yerlerine saldıranların, bölge insanının çözüm süreciyle gelen ekonomik kalkınmadan ümitlerini kesmelerini amaçladığına işaret eden Davutoğlu, olaylarda AK Parti'nin ve bazı siyasi partilerin binalarına saldırıldığını belirtti. Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Demeye çalıştıkları şey şu, bize mesaj: 'Devlete meydan okuruz, kamu düzenini yok ederiz.' Yok, edemeyeceksiniz. 'Devlet nerede' diye bir soru yöneldiğinde, devletin Türkiye'nin her yerinde olduğunu göstereceğiz. İş yerlerine yönelik mesajlar itibarıyla da o vandallar, o teröristler, kendilerine yakın olmayan iş yerlerini bombalayarak, 'Burada sadece bize haraç verenler yaşıyor' demek istediler. Hayır, en iyi bölgedeki kardeşlerimiz bilirler ve takdir ederler ki, çözüm sürecinin getirdiği huzur ortamındaki ekonomik kalkınma devam edecek. Öyle, böyle devam edecek. Onlar inadına yıkarken biz, inadına inşa edeceğiz. Onlar inadına talan ederken biz, inadına bölgenin her yerinde, Mezopotamya'nın, Doğu Anadolu'nun o köklü tarihini, köklü şehirlerini kurmaya çalışacağız."

AK Partili il başkanlarıyla belediye başkanlarının, "Biz, bu toprakların çocuklarıyız, bu toprakların çocukları olarak da dışarıdan birtakım hesaplarla bu ülkeyi bölmek isteyenlere karşı önce biz başı dik şekilde duracağız" mesajını verdiğini anlatan Davutoğlu, "Onlara en güzel cevabı aslında Diyarbakır'ın güzel ismi ile anılan Diyarbakır anneleri verdi. Hepsini saygıyla muhabbetle buradan bir kere daha selamlıyorum. Çocuklarını savunan, evlatlarını savunan o yiğit anneleri selamlıyorum" diye konuştu.

-"Bizim vicdanımıza bakın, onların ithamlarına bakın"

"Kobani'den 200 bin kardeşimizi biz aldık ve öylesine bir merhamet yaklaşımıyla aldık" diyen Davutoğlu, gelenlerin araçları ve hayvanları ile sınırdan geçmesine izin verildiğini, hayvanların raiç bedelleri ödenerek satın alındığını anlattı. Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Bizim vicdanımıza bakın, onların ithamlarına bakın ama bilirler, hepsi biliyorlar. Bizim Kobani'ye yaptığımızı, kamuoyuna söylediğimiz ve söylemediğimiz ne yardımlar yaptığımızı o twet atan HDP'liler, halkı sokağa çıkaran HDP'liler çok iyi biliyorlar. Biz, bu yardımları yapmaya devam edeceğiz çünkü biz, merhametli bir milletiz, bütün etnik, mezhebi kesimleriyle merhametli bir millet. Çünkü biz Hicret'ten ve Muharrem'den almışız dersimizi, bunlardan alacak değiliz. Onun için şimdi tam da bu olaylar sonrasında birçok faaliyete hız verdik. Türkiye, iki şeyi aynı anda yürütmeye kararlıdır. Hükümet olarak, parti olarak, teşkilatlarımız olarak hem çözüm sürecini devam ettireceğiz hem de kamu düzenini bu topraklarda egemen kılacağız."

-"Malazgirt'te başlayan kardeşliği 21. yüzyıla taşıyacak" 

Çözüm sürecini Türkiye'nin her yerinde anlatmak zorunda olduklarını belirten Davutoğlu, "Çözüm süreci millidir çünkü bütün Türkiye'nin kardeşliğini hedeflemektedir. Çözüm süreci yereldir çünkü bizim tarafımızdan yürütülüyor, Türkiye'deki aktörler, Türkiye'deki muhataplar tarafından. Çözüm süreci özgündür, başkaları ile karşılaştırılmaz çünkü biz çözüm süreci ile birlikte kendi enerjimizi, dinamizmimizi tarih sahnesine çıkarmak istiyoruz" diye konuştu. 

Çözüm sürecinin Malazgirt'te başlayan kardeşliği 21. yüzyıla taşımayı amaçladığını vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti: 

"Birileri çözüm sürecini İç Anadolu'da, Karadeniz'de, Marmara'da, Batı'da tahkir etmeye, eleştirmeye çalışabilir. Onlar, o eleştirileri yapacaklarına ne çözüm üretiyorlar onu söylesinler. Niye teklif ediyorlar ve bunları sadece Ankara'da değil, diğer şehirlerde değil, Diyarbakır'da söylesinler, Mardin'de söylesinler. Ondan sonra onların söylediklerine önem veririz. Ama konforlu odalarda ahkam kesenler, milli birliği temin edecek zihniyeti de politikaları da geliştiremezler, bu topraklara ait olma anlamında da vatanperverliği, milliyetçiliği temsil edemezler." 

-"Çözüm süreci, Ortadoğu coğrafyasındaki tek güzel haberdir"

Çözüm sürecinin, 1. Dünya Savaşı'ndan sonra parçalanan Ortadoğu coğrafyasındaki tek güzel haber olduğuna işaret eden Davutoğlu, şöyle konuştu: 

"Ortadoğu coğrafyasında açılan yaraları, kapatma çabasıdır. Misak-ı Milli'dir. Bir tren yolu geçti diye parçalanan şehirleri tekrar birleştirme projesidir. Parçalanan köyleri, parçalanan aşiretleri, parçalanan aileleri birleştirme projesidir. Önce biz, Türkiye'de birleştireceğiz gönülleri sonra Suriye'deki Araplar da Kürtler de Türkmenler de birbirlerine daha yakın kardeş olacaklar. Türkiye'ye bakacaklar ve görecekler ki Hatay'da Arap, Kürt, Türkmen ya da Urfa'da ya da Mardin'de kardeş olduğunu görecekler ki Suriyeliler ve Iraklılar da bunun parçası olsunlar. Önce biz, bunu gerçekleştireceğiz. Kesinlikle Irak'ta veya Suriye'de olduğu gibi ülkemizin şehirlerinin, 'Şu şehir bu etnik kimliğe, şu şehir bu mezhebi kimliğe aittir' diye bölünmesine izin vermeyeceğiz.

Ateş çemberinin ortasındayız ama ateş çemberinin ortasında bir umut ışığı olmaya devam edeceğiz. Etrafımızdaki ülkeler büyük problemlerle karşı karşıya, parçalanmalarla çatışmalarla yüzyüzeler. Türkiye, istikrarın, demokrasinin, özgürlüklerin adası olarak, tek ümit ışığı olarak duruyor. Bu ümit ışığını yok etmeye çalışanlara karşı omuz omuza vereceğiz. Omuz omuza vermemiz esnasında da kamu düzenini inşa etmede kararlıyız. Herkes bunu bilmelidir."

-"Türkiye'yi şikayet edeceklerdi"

Özgürlüklerin Korunması ve İç Güvenlik Reformu'nu açıkladıklarını hatırlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Şunu bekliyorlardı ve kendilerini ona hazırlamışlardı. Bir hafta, iki hafta, Türkiye polis devleti olmaya gidiyor, Türkiye otoriterleşiyor. Hatta dışarıda bazı basın yayın organları, bu yönde makaleleri bile hazırlamışlardı bizim konuşmamızdan önce. Türkiye'yi şikayet edeceklerdi, 'Bakın, gözaltı süresi 24 saate çıkıyor, Türkiye otoriterleşiyor. Bakın molotofkokteyllerine ceza verilecek. Türkiye otoriterleşiyor.' Hayır, Türkiye, özgürlükleri korumaya kararlıdır ve özgürlükleri genişletmeye de kararlıdır, sadece korumaya değil ama özgürlükler ancak güvenin ve huzurun olduğu yerde olur." 

-"Yok öyle yağma"

Farklı düşüncede olanların, kamu düzeni ve güvenlik varsa seslerini duyurma imkanına sahip olacağını vurgulayan Davutoğlu, "Bir sokakta onlar konuşur, bir başka sokakta da başka türlü düşünenler konuşur. Ama onların niyeti o değil. Onlar, her yerde biz konuşalım diyorlar. Yok öyle yağma. Bu topraklar size ait değil, bu topraklar 77 milyon vatandaşımızın her birine ait ve her vatandaşımız her yerde konuşur, her yerde hukuk düzeni içinde görüşünü ifade eder. Şimdi, biz bunu teminat altına alıyoruz" dedi.  

 -"Karşıysan, çık söyle"

İç Güvenlik Reformu'na ilişkin açıklamaların ardından muhalefetin şaşırdığını, ne diyeceğini bilemediğini belirten Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı: 

"Bu sefer Kılıçdaroğlu çıktı, 'Biz de molotofkokteyline, şiddete karşıyız' dedi. Peki bunu Kobani olayları olurken niye söylemedin Kılıçdaroğlu? Niye söylemedin? Senin Genel Başkan Yardımcın, 'sokaklara çıkın' diye çağrı yaptığında, Türkiye'yi karıştırmak için mesajlar yolladığında neredeydin? Her zaman olduğu gibi kış uykusundaydı herhalde. Haberi yok. Şimdi baktı ki millette bir tepki var, o tepkiyi kaçırmamak için 'Biz de şiddet eylemlerine karşıyız' diyor. Karşıysan, çık söyle."

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı