AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu:

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu:

"Demirtaş, Suruç'taki katliamdan sonra bunu Türkiye'nin üzerine yıkmaya çalışıyor. DAEŞ ile Türkiye'nin ortak bir program yürüttüğünü bütün dünyaya haince ihbar etmeye çalışıyor. Ben 'hain' dediğimde de beni mahkemeye veriyor. Bu, ihanettir. Eğer siz TBMM

TRABZON (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Suruç'taki terör saldırısını Türkiye'nin üzerine yıkmaya çalıştığını belirterek, "DAEŞ ile Türkiye'nin ortak bir program yürüttüğünü, bütün dünyaya haince ihbar etmeye çalışıyor. Ben 'hain' dediğimde de beni mahkemeye veriyor, bu, ihanettir. Eğer siz TBMM'de bu ülkenin birliği, beraberliği için yemin etmişseniz, bu yemininize sadakatli davranmıyor ve bir ihanet içinde bulunuyorsunuz, bu açıktır" dedi.

Trabzon'da esnaf ziyaretinde bulunan Soylu, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'nin uzun zamandır dünyanın da takip ettiği ve AK Parti'nin siyasi iradesiyle ortaya konularak devlet politikası haline getirilen Çözüm Süreci konusunda ciddi adımlar attığını söyledi.

Bu adımların Türkiye'nin geçmişte yaşadığı olumsuzları tekrar yaşamamak için atıldığını ve komşu ülkelerdeki istikrarsızlığa rağmen sürecin şuana kadar çok iyi yönetildiğini ifade eden Soylu, Türkiye'nin huzuru ve ekonomik potansiyelini ortaya koyması için önemli olan bu sürecin, siyasi parti HDP'nin yanı sıra, PKK ve KCK gibi terörist örgütlerce ülkenin, milletin ve devletin bir zaafı olarak algılandığını vurguladı.

Soylu, bu süreci yürütmenin devletin bir zafiyeti olmadığına dikkati çekerek, bu süreci, devletin ve AK Parti'nin zafiyeti olarak anlayanların şiddetle terörle baskıyla demokrasiyi ve bu süreci istismar ederek alan hakimiyeti ve özellikle ülkemizin bir bölgesinde üstünlük sağlamayı kendilerini görev edindiğini anlattı.

Bunun, tahammül edemeyecekleri kadar şımarık bir hal aldığını belirten Soylu, şöyle konuştu:

"Gerek PKK'nın gerek KCK'nın gerekse HDP'nin tavırları, ölçülemeyecek kadar şımarık hal aldı. Çözüm sürecinin en temel ayaklarından bir tanesi silahları bırakma idi. 2013 Haziran ayından itibaren silahların bırakılmasını bekliyoruz. Silahla köye gireceksiniz insanların oyunu tehdit edeceksiniz, şehre ineceksiniz insanları başka illere göç etmesi için zorlayacaksınız, esnafa gideceksiniz alternatif bir vergiyi vermesini orada oluşturmaya çalışacaksınız. Buna benzer onlarca, yüzlerce olay sayılabilir. Oysa devletin Çözüm Süreci'ni ortaya koymasının sebebi bu değildi ki. Herkesin kendini ifade edebilmesiydi. Ret, inkar ve asimilasyon politikaları vardı orada. İnsanlarımız PKK ile bu politika arasında sıkışmıştı. Biz bu sıkışıklığı ortadan kaldırmak istedik, bu sıkışıklığı PKK'ya havale etmek istemedik, böyle bir derdimiz de yok, böyle bir düşüncemiz de olamaz ama buradan istifade etmeye çalıştılar. Biz bin yıldır bu topraklardayız, bizim devletimiz buna asla müsaade etmez, bizim milletimiz bunu hoş görmez."

 

- "PKK, KCK ve HDP, aynı dili konuşuyor"

PKK'nın, yaptığı terör eylemlerini ve baskılarını, DAEŞ'i bahane göstererek meşrulaştırmaya çalıştığına dikkati çeken Soylu, şöyle devam etti:

"Oysa devletin tavrı açıktır, eşittir, aynıdır. DAEŞ de PKK da DHKP/C de PYD de HPG de bunların hepsi bizim için terör örgütüdür, bu çok nettir. Ortadoğu'daki istikrarsızlığı Türkiye'ye sıçratmalarına müsaade etmemek için kendi iç politikalarımızı, devlet ve siyasi kararımızı ve irademizi çok net şekilde ortaya koyduk. Ardından bundan intikam alıp ve Türkiye'nin istikrarsızlığını, karışmasını, kaosu, şiddet sarmalı içinde Türkiye'nin bocalaması için ellerinden geleni yapmaya çalıştılar. Adıyaman'da bir askerimiz şehit edildi. Ceylanpınar'da 2 evladımız uyurken kahpece katledildi. Kilis'te, Diyarbakır'da, dün akşam İstanbul'daki Gazi Mahallesi'nde ülkemizin güvenlik kuvvetlerine yönelik, milletimizin canını acıtabilecek şekilde terörist faaliyetlerini Türkiye'ye yaymaya, Ortadoğu'daki istikrarsızlığı Türkiye'ye yaygınlaştırmaya çalıştılar."

Soylu, PKK, KCK ve HDP'nin aynı dili konuştuğunu anlatarak, "Cemil Bayık, Kandil'den açıklama yapıyor diyor ki; 'bütün halkımızı silahlanmaya, eğitime davet ediyoruz.' Yani silahlı bir kalkışmanın bütün hazırlıklarını gerçekleştirmeye çalışıyorlar. KCK Eş Başkanı Hozat, yazdığı makalede diyor ki 'Türkiye'nin bütün meydanları protesto meydanları olacak, Türkiye'de serhildan olacak ve Türkiye'de sözde gerillaları eylemleri başlatacak.' 2 gün önce yazdığı bir başka makalede de bunların Türkiye'de eylemlilik biçiminde devam edeceğini yazıyor. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ aynı dili konuşuyor ve 'PYD bizim arka bahçemizdir' diyor. Bir siyasi partiden bahsediyoruz. Bir terör örgütünü kendisine ait örgüt olarak nitelendiriyor" değerlendirmesinde bulundu.

 

- "Bir ihanet içinde bulunuyorsunuz"

Soylu, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da Suruç'taki katliamdan sonra bunu Türkiye'nin üzerine yıkmaya çalıştığını söyledi. 

Soylu, "DAEŞ ile Türkiye'nin ortak bir program yürüttüğünü bütün dünyaya haince ihbar etmeye çalışıyor. Ben 'hain' dediğimde de beni mahkemeye veriyor, bu, ihanettir. Eğer siz TBMM'de bu ülkenin birliği, beraberliği için yemin etmişseniz, bu yemininize sadakatli davranmıyor ve bir ihanet içinde bulunuyorsunuz, bu açıktır" diye konuştu.

Soylu, Türkiye'de son yaşanan olaylarla ülkede geçmişte yaşanan huzursuzlukların geri getirilmek istendiğini ancak buna müsaade etmeyeceklerini dile getirdi. 

Suriye rejimi ile kavgalı olan DAEŞ'in yan yana gelerek Bayırbucak Türkmenleri ile mücadeleye başladığını anlatan Soylu, "PKK ve PYD ile DAEŞ kavgalıydı. DAEŞ neredeyse PYD'ye ve PKK'ya aşağımızdaki coğrafyada ön açan, yol açan bir pozisyona geldi. Hepsi bir araya geldi Türkiye'nın sınırlarına ve bütünlüğüne tacizde bulunuyorlar. Bu, Türkiye'nin kendini savunma hakkıdır ve meşru haktır. Türkiye bugün meşru hakkını kullanıyor. Biz DAEŞ'e de, PKK'ya, HPG'ye, KCK'ya PYD'ye de müsaade etmeyiz, onun terörüne de boyun eğmeyiz. İçeride kimsenin şımarıklığına, demokrasi sevdamızı istismar etmesine müsaade etmeyiz" ifadesini kullandı.

Soylu, Türkiye'de demokrasiyi ve siyaseti esir almaya çalışanlara müsaade etmeyeceklerini belirterek, "Bugün Güneydoğu'da demokrasiyi, meşru siyaseti esir alıyorlar, bütün siyasi partileri orada devreden çıkartıp KCK'nın ve PKK'nın güdümüne sokmaya çalışıyorlar. Türkiye'ye ayar vermeye çalışanlara şunu hatırlatmak isteriz bizim bölünme diye bir kaygımız yok. Yani kendi zihinlerinden Türkiye'de bir takım çok öte hayalleri geçirenlere... Bizim için bölünme kaygısını ortadan kaldırmak 24 saatlik bir iştir. Çok net. Kimse yanlış anlamasın kimseyi de de yanlış hayallerin peşine takmasınlar" diye konuştu.

 

- "Sen hangi ülkenin partisisin"

Türk Silahlı Kuvvetlerinin son günlerde yaptığı operasyonların çok kapsamlı olduğuna dikkati çeken Soylu, bunların, buradaki ciddiyet, kararlılık ve yarına ait inancı ortaya koyan bir operasyon olduğunu vurguladı.

"Terör örgütü ile ilişkili bir siyasi parti olabilir mi?" diye soran Soylu, şunları kaydetti:

"Hala HDP ve PKK, birbirinden ayrık olduklarını ortaya koymadı. Hala şehitlerimiz için, alçakça gece uykusunda katledilen evlatlarımız için bir tek kınama, taziye ortaya koymadılar. Sen hangi ülkenin partisisin. Bir ayrıştırma partisi olmaz. Bu hem Anayasamıza, hem geleneklerimize hem de çok bahsettikleri Venedik kriterlerine de uygun değildir. Terörle bir siyasi partinin bir araya gelmesi Venedik Kriterleri açısından en önemli kritik unsurlardan bir tanesidir. Daha ne istiyorsunuz bu millet size MHP, onlarca yılın partisi onun kadar milletvekili verdi. Baskıyla, şiddetle, korkuyla verdi ama verdi. Bunun ağırlığını ve sorumluluğunu taşıyamayacak kadar gafillerden oluşmaktadır HDP'nin yöneticileri. Elbetteki onları şımartanların da Doğan medyasının da Doğan medyasına bu talimatı verenlerin de en az onlar kadar sorumluğu olduğunu bir kez daha ifade etmek isterim." 

AA

Kaynak:Haber Kaynağı