AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş:

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş:

"Millet, cumhurbaşkanlığı seçimi için Sayın Tayyip Erdoğan'a, Sayın Genel Başkanımıza vize vermiştir. Bir daha içerideki ve dışarıdaki kaos lobileri, Türkiye ile ilgili bir operasyona karar verdikleri zaman 50 bin kere gözden geçirsin"

MALATYA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Millet, cumhurbaşkanlığı seçimi için Sayın Tayyip Erdoğan'a, Sayın Genel Başkanımıza vize vermiştir. Bir daha içerideki ve dışarıdaki kaos lobileri, Türkiye ile ilgili bir operasyona karar verdikleri zaman 50 bin kere gözden geçirsin" dedi.

Partisinin Malatya İl Başkanlığında düzenlenen istişare toplantısına katılan Kurtulmuş, Malatya'da seçim sonuçlarının partileri açısından sevindirici olduğunu söyledi. Seçim sürecinde, Türkiye'nin kriz ortamının içerisine sokulmaya çalışıldığını belirten Kurtulmuş, "İçeriden ve dışarıdan çok geniş bir ittifakın ortaya koyduğu felaket senaryoları, kriz senaryoları, kaos senaryoları, Allah'a çok şükür 30 Mart akşamı sandıklara gömüldü. Sandıklarda millet, bu kirli ittifakları hem deşifre etti hem onların Türkiye'nin önüne koymuş olduğu engelleri, Allah'a çok şükür kaldırıp bir kenara attı. Bir kere daha milletimizin bu feraseti ve basireti karşısında saygıyla eğiliyoruz" diye konuştu.

Bu süreçte, Türkiye'nin ekonomik açıdan kriz yaşaması için birtakım çalışmalar olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "17 Aralık'tan sonra ortaya çıkan süreçte öyle bir iktisadi belirsizlik oluşturmaya çalıştılar ki bundan maalesef Türkiye ekonomisi de etkilendi" ifadesini kullandı.

İstanbul merkezli operasyondan sonra döviz kurlarının arttığını belirten Kurtulmuş, "17 Aralık operasyonunun başladığı sabahtan seçimden önceki son işlem günü olan 28 Mart arasındaki süre içerisinde Türkiye ekonomisi yaklaşık 99,2 milyar liralık bir kayıpla karşı karşıya kaldı" dedi.

Kurtulmuş, 31 Mart sabahından 14 Nisan akşamına kadar olan 3 haftalık sürede seçimlerin sağlamış olduğu istikrar ve güven ortamı sayesinde faiz oranlarının 17 Aralık operasyonu öncesine geri döndüğünü belirterek, "Döviz kurları, 17 Aralık öncesindeki rakamlara geri döndü. Bu 99 milyar liralık kayıptan 55,2 milyar lirasını geri aldık. Dolayısıyla seçim sonrasındaki 3 haftalık süre içerisinde Türkiye'nin ekonomik olarak zarardan karı 55 milyar lira seviyesindedir. Bu da Türkiye ekonomisinin risk taşımadığını ortaya koymuştur. Türkiye ekonomisi üzerinde operasyon yapmak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakmıştır" şeklinde konuştu.

Seçim sürecinde yaşananlara değinen Kurtulmuş, şunları söyledi:

"AK Parti'nin önünü kesmek, AK Parti'yi indirmek istediler. Bunları yapabilmek için de AK Parti'nin lideri, Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önünü kesmek, Tayyip Erdoğan'ı siyaseten etkisiz hale getirmek, mümkünse cumhurbaşkanı adayı olamayacak hale getirmek istediler. Senaryoların arkasındaki temel gerekçelerden birisi buydu ama çok şükür seçim sonuçlarıyla ortaya çıkan ayan beyan mesajlardan birisi şudur; Bu millet demiştir ki 'AK Parti yolun açık olsun. Yeni, güçlü, büyük Türkiye'yi kurmak istikametinde hızla yürü. Medeniyetimizin yeniden ihya ve inşa etmek istikametinde, tarihsiz bir şekilde, korkusuz bir şekilde yolumuza devam et'. Bu millet verdiği yüzde 45,5 oyla demiştir ki 'ey Tayyip Erdoğan, biz seni bu ülkenin lideri olarak kabul ediyoruz. Cumhurbaşkanı olmak konusunda önünde en ufak bir engel kalmamıştır.' Millet, cumhurbaşkanlığı seçimi için Sayın Tayyip Erdoğan'a, Sayın Genel Başkanımıza vize vermiştir. Bir daha içerideki ve dışarıdaki kaos lobileri, Türkiye ile ilgili bir operasyona karar verdikleri zaman 50 bin kere gözden geçirsin."

 

- "Hiç kimsenin şahsının bu büyük mücadelede önemi yoktur"

Kurtulmuş, bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün dün "Bugünkü şartlar çerçevesinde gelecekle ilgili bir siyaset planım yok" şeklindeki açıklamalarının ardından, kulislerde, Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olması durumunda, Numan Kurtulmuş'un başbakan olabileceğinin konuşulduğunu belirterek, bu konudaki görüşlerini sormasını üzerine, şu yanıtı verdi:

"Bizim siyasi geleneğimiz, siyasi birikimimiz şahıslar üzerinde hesap yapmaya müsaade etmez. Sayın Başbakanımızın seçim akşamında balkon konuşmasında yaptığı sözlerin arasında çok anlamlı bir cümle vardı, 'Biz, dün yoktuk. Yarın da olmayacağız.' Dolayısıyla bizim  vazifemiz dava taşını gediğine koymaktır. Millet de bize bu sorumluğu vermiştir. Hiç kimsenin şahsının bu büyük mücadelede önemi yoktur. Dolayısıyla biz kimin nereye geleceğinin hesabı içerisinde siyaset yapmayız."

 

- "Bizim vazifemiz büyük medeniyetimizi yeniden inşa etmektir"

Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Ben kendi adıma söyleyeyim. Hayatım boyunca 'Numan Kurtulmuş yarın ne olacak' hesabı içerisinde siyaset yapmadım. Böyle yaparsanız sadece bir hesap yapmış olursunuz. Belki onu elde edersiniz ama milletin söylediği istikamette ilerlememiş olursunuz. Dolayısıyla burada kimin nerede olacağından daha önemli olan, AK Parti'nin bundan sonra yoluna nasıl devam edeceğidir. Burada da çok net olan, benim ifade ettiğim milletin bize verdiği iki sorumluluk var. AK Parti, yeni Türkiye'yi inşa etme iradesine bütünüyle sahip çıkarak yoluna devam edecek mi etmeyecek mi? İkincisi bizim meselemiz sadece iktisadi olarak ülkeyi geliştirmek, sadece refahı artırmak, sadece yollar yapmak, köprüler yapmak, havaalanları yapmaktan ibaret değildir. Aynı zamanda bizim vazifemiz büyük medeniyetimizi yeniden inşa etmektir. Dolayısıyla AK Parti, bu yeniden inşa prensibi ve perspektifiyle yoluna devam edecek mi etmeyecek mi? Bizim gayemiz hep beraber bu iki istikameti kuvvetlendirerek yolumuza devam etmektir. Dolayısıyla kişiler üzerinde tartışma yapmayız. Kişiler üzerinde konuşmayı da siyasi terbiyemize çok uygun bulmayız."

 

- "Anayasa Mahkemesi, Twitter konusunda verdiği kararla başına iş aldı"

Bir basın mensubunun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunduğunu hatırlatarak, bu başvuruyu değerlendirmesini istemesi üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Sayın Başbakanımız çok doğru yaptı. Aslında Anayasa Mahkemesi, Twitter konusunda verdiği kararla başına iş aldı. Anayasa Mahkemesindeki bireysel başvuru hakkı, AK Parti'nin sağlamış olduğu önemli bir demokratik adımdı. Ola ki mahkemeler bitirildiği zaman, birtakım telafisi imkansız olan haksızlıklar ortaya çıkmış olabilir. Bir hak daha verelim, Anayasa Mahkemesi çok nadir vakalarda, meselenin hukuki yanlışlığı varsa bunu düzeltebilecek bir imkan olarak kullanılsın, son merci olarak kullanılsın ki bizim insanımız da ikide bir Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidip orada Avrupa'nın kapılarında dolaşmasın ama maalesef Anayasa Mahkemesi, son kararlarıyla, özellikle Twitter kararıyla ve HSYK kararıyla kendisine, başına iş açmıştır. Hukuken bitmemiş süreçlerde bile Anayasa Mahkemesine müracaat edilebileceği ortaya çıkmıştır."

Artık bir miras davası veya bir ticari anlaşmazlık davasında bile Anayasa Mahkemesine gidilebileceğini belirten Kurtulmuş, "Önümüzdeki dönemde Anayasa Mahkemesinin böyle dosyaları dolacak. Zaten yükü ağır olan Anayasa Mahkemesi, çekemeyeceği bir yükün altına girmiştir. Yanlış bir içtihatta bulunmuştur. Çok daha açığını söyleyeyim, özellikle Twitter ve HSYK kararlarıyla doğrudan doğruya siyaset alanına girmiştir. Siyasetin karar vermesi gereken alanlara müdahale etmiştir. Yoksa Anayasa'yı koruma görevini yerine getirmemiştir. İkisini ayırmak lazım. Anayasa Mahkemesinin Anayasa'nın korunması, bu çerçevede gidişatı kontrol etmesi eyvallah, tabii ki vazifesi ama Anayasa Mahkemesinin vazifesi kendisini yürütmenin yerine koymak olmamalıdır" diye konuştu.

Geçmiş dönemlerde bazı yüksek yargı unsurlarının kendisini yürütmenin yerine koyduğunu dile getiren Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Bu yargı unsurlarının hükümetin çıkardığı yasaları nasıl iptal ettiklerini gördük. Hükümetin çıkardığı yönetmelikleri nasıl geçersiz hale getirdiklerini gördük. Bunlar doğru yollar değildir. Dolayısıyla bu bireysel başvuru hakkı, Twitter kararıyla yanlış yorumlanmış, yanlış bir içtihata konu olmuştur. Sayın Başbakanımız da çok haklı olarak, 'madem öyle ben de bireysel olarak burada mağdur edildim. Mahkemeler önünde hakkımı arıyorum ama bu süreç devam ediyor. Devam ederken de Anayasa Mahkemesine başvuruyorum' demiş ve Anayasa Mahkemesine başvurmuştur."

Bundan sonra herkesin, devam eden yargılamasını, Anayasa Mahkemesine taşımasının önünün açıldığını belirten Kurtulmuş, "Bunu da kusura bakmayın, isteyen, Anayasa Mahkemesi olmuştur. Dolayısıyla ben, son şartlar altında Sayın Başbakanımızın başvurusunu normal bir başvuru olarak telakki ediyorum. Bakalım Anayasa Mahkemesi nasıl karar verecek?" dedi. 

Kaynak:Haber Kaynağı