AK Parti 9. Geleneksel Büyükelçiler İftarı

AK Parti 9. Geleneksel Büyükelçiler İftarı

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Yıldırım: (3)- "PKK ve YPG aynı örgüttür. Bu gerçeğin dostlarımız tarafından artık bir an önce idrak edilmesini bekliyoruz. Biz PKK ile de diğer terör örgütleriyle de mücadelemizi özgürlük ve güvenlik dengelerini gözeter

ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "PKK ve YPG aynı örgüttür. Bu gerçeğin dostlarımız tarafından artık bir an önce idrak edilmesini bekliyoruz. Biz PKK ile de diğer terör örgütleriyle de mücadelemizi özgürlük ve güvenlik dengelerini gözeterek hukuki zeminde sürdürmeye devam edeceğiz." dedi.

Yıldırım, partisinin genel merkezinde düzenlenen AK Parti 9. Geleneksel Büyükelçiler İftarı'nda, gelecek nesillere huzurlu ve müreffeh bir dünya bırakmak için birleştirici politikalara, dayanışmaya olan ihtiyacın bugün, geçmişten daha fazla olduğunu vurguladı.

Bugün uluslararası barış ve güvenliğe yönelik en büyük tehditlerden birinin bu emelleri hedef alan terörizm ve teröristler olduğunu belirten Yıldırım, "Türkiye, DAEŞ, PKK, DHKP-C gibi azılı terör örgütleriyle aynı anda amansız bir mücadele vermektedir. Ayrıca yabancı terörist savaşçıların çatışma bölgelerine geçişini engellemek için olağanüstü bir gayret sarf etmekteyiz. Dikkatinizi çekmek isterim ki PKK ile YPG'nin komuta yapıları birdir, aynı merkezden yönetilmektedir. Nitekim PKK'nın intihar bombacıları sadece Irak'ta, Kandil'de değil, Suriye'de YPG kamplarında eğitim almaktadır. Kısacası PKK ve YPG aynı örgüttür. Bu gerçeğin dostlarımız tarafından artık bir an önce idrak edilmesini bekliyoruz. Biz PKK ile de diğer terör örgütleriyle de mücadelemizi özgürlük ve güvenlik dengelerini gözeterek hukuki zeminde sürdürmeye devam edeceğiz." diye konuştu.

Ulusal güvenliği tehdit eden legal görünümlü illegal oluşumlarla da hukuk çerçevesinde mücadelenin karalılıkla devam ettiğine işaret eden Başbakan Yıldırım şunları kaydetti:

"Bu grubun gizli gündemi doğrultusunda devlet içinde yürüttüğü faaliyetler hiçbir demokratik ülke açısından asla kabul edilebilir nitelikte değildir. Dostlarımızdan terörle mücadelemize samimi desteklerini bekliyoruz. Uluslararası toplumun terörün her türlüsüne karşı aynı kararlılığı sergilemesini arzu ediyoruz. Terörle mücadelede başarı için iyi terörist, kötü terörist ayrımının ortadan kalkmasının gereğine inanıyoruz. Türkiye teröre karşı gösterilen çifte standartlı tutumlardan artık yorulmuştur. Terör karşısında açık, net, kararlı ortak bir tutum bütün insanlığın faydasına olacaktır. Uluslararası toplumun ihtiyacı da budur. Sizlerden beklentimiz temsil ettiğiniz saygıdeğer makamlara Türkiye'nin terörün her türüne karşı verdiği büyük mücadeleyi en hakkaniyetli, en objektif ve en gerçekçi bir şekilde yansıtmanızdır. Türkiye, demokrasi ve hukuk devleti ilkesinden asla taviz vermeden terörle mücadele eden nadir ülkelerin başında gelmektedir."

Terörle mücadele bağlamında gündeme gelen dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin tartışmalara da değinen Yıldırım, "Bu konuda bilgi eksikliğinden kaynaklandığını düşündüğüm bazı haksız yorumlar ve ithamlarla karşı karşıyayız. Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin yakın zamanda yapılan anayasa değişikliği yasamanın doğal bir takdiridir. Söz konusu değişiklik parlamenter demokrasinin gereği olarak milletvekillerimizin gizli oylaması sonucu kabul edilmiştir. Anayasada değişiklik yapmak açık bir şekilde Meclisimize tanınmış bir haktır. Bu konuda Meclisimizin yetkisi konusunda herhangi bir tereddüt asla söz konusu değildir. Esasen Parlamento'da temsil edilen bütün partiler bu oylama öncesi, bu konu gündeme gelmeden dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde bir irade ortaya koymuşlar ve bunu da kamuoyu ile paylaşmışlardır. Üzerine basarak vurgulamak isterim ki dokunulmazlıkların kaldırılması kürsü dokunulmazlığı ve ifade özgürlüğü ile asla ilişkisi yoktur. Terör örgütüne silah temininden, çevre koruma ihlaline varıncaya kadar değişik suçları işlediği iddia edilen ve bu konuda dosyaları bulunan milletvekilleri hakkında dava açılmasını mümkün kılan bir oylamadır. Bu şekilde sadece HDP değil, sadece CHP değil, sadece MHP değil AK Parti'den de 150'nin üzerinde milletvekili hakkında iddialar söz konusudur." ifadelerini kullandı.

Yapılan değişikliğin muhalefet partilerini hedef aldığına dair iddiaların tamamen gerçek dışı olduğunu vurgulayan Yıldırım, iktidar partisi dahil bütün milletvekilleri için aynı iddialarla dosya ve fezlekelerin bulunduğunu hatırlattı.

Yıldırım, uluslararası alanda meydana gelen gelişmelerin idaresinin gittikçe daha karmaşık, zor bir hal almakta olduğunun altını çizerek, şöyle konuştu:

"Böyle bir ortamda Türkiye, hem kendi bölgesinde hem uzak coğrafyasında mevcut meselelerin çözümü için kararlılıkla çaba göstermeye devam edecektir. Türkiye, Akdeniz, Balkanlar ve Karadeniz'de aynı coğrafyayı paylaştığı komşu ülkelerle dostluk, dayanışma ve işbirliği gayretlerini artıracaktır. Türkiye ile İsrail arasında diplomatik ilişkilerin normale döndürülmesi için Roma'da yapılan görüşmeler bilindiği gibi mutabakatla sonuçlanmıştır. Yeni dönemin iki ülke için hayırlı olmasını diliyorum. 31 Mayıs 2010 tarihinde abluka altındaki Gazze'ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisindeki şehitlerimizi bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Bu vesileyle Türkiye'nin pozisyonunu net olarak ortaya koymak isterim. Daima adalet ve hakkaniyet temelinde insanı ve insanlığı savunmaya devam edeceğiz. Herkesin iyiliğini istiyoruz. Gazze'de ilaç bulamayan insanın hukukunu da Myanmar'da yoksulluğun pençesinde bırakılan insanı da Halep'ten sürgün edilen masum insanların da yaşama hakkını dün sahiplendiğimiz gibi bugün de yarın da sahiplenmeye devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

İnsanlığın bütün sorunlarının çözüm yolunun adalet olduğunu belirten Yıldırım, "Devletlerarası sorunların reçetesi de sadece adalettir. İnsanlığın yükünü beraber paylaşmaktan daha önemli bir meselemiz yoktur. Ramazan ayının tüm insanlığa barış, huzur ve kardeşlik getirmesini diliyorum. Bugün geleneksel hale getirdiğimiz bu iftar sofrasını bizler için hazırlayan AK Parti Genel Merkez Dış İlişkiler Başkanlığına, Dış İlişkiler Başkanımız ve ekibine teşekkür ediyorum." dedi.

- Notlar

AK Parti Genel Merkezinde düzenlenen iftara, Başbakan Yıldırım'ın yanı sıra bakanlar, parti yöneticileri, milletvekilleri, büyükelçiler, Türkiye'deki gayrimüslim cemaat temsilcileri, medya yöneticileri ile çeşitli düşünce kuruluşlarının temsilcilerinin de olduğu çok sayıda davetli katıldı. İftara katılan davetliler arasında İsrail Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Amira Oron da yer aldı.

Diyarbakır Ulu Cami İmamı Mehmet Emin Mülayim'in Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, açılış konuşmasını AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker yaptı. Ardından iftara katılan büyükelçiler adına Özbekistan’ın Ankara Büyükelçisi Ulfat Kadirov bir konuşma gerçekleştirdi.

Necati Çelik, Tuncay Tuncay, Yasin Özçimi ile Ferruh Yarkın'dan oluşan sanatçıların müzik dinletisi sunduğu iftar programında davetlililere, mercimek çorbası, çoban salata, güveç, sebzeli gerdan, bulgur pilavı ile cevizli burma kadayıfı ikram edildi.

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :