AK Parti 23. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı

AK Parti 23. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı

Başbakan Davutoğlu: (4)

AFYONKARAHİSAR (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Ne kadar güçlü olursak olalım, yüzde 50 oy değil yüzde 70 oya, daha ileri oylara da inşallah yürürüz, yürürsek yürüyelim hiçbir zaman halk karşısında kibre kapılmayacağız. Halk karşısında tahakküm içinde olmayacağız. Halkın terini, halkın gözyaşını küçük görmeyeceğiz. Aydın despotizminin getirdiği, 'Biz seçilmişiz, biz iyi eğitilmişiz, onlar ise çarıklılar' diyen o eski zihniyeti yerle bir edeceğiz" dedi.

Davutoğlu, AK Parti 23. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı açılış konuşmasında, iki haftada bir olan Bakanlar Kurulu toplantılarını her hafta yapmaya başladıklarını belirtti.

Yeni Türkiye'nin temel omurgalarını tayin ederken bakanlıkları ve kurumları tek tek ziyaret ettiğini anımsatan Davutoğlu, bu hafta içinde de Genelkurmay Başkanlığına, Merkez Bankası ve MİT Müsteşarlığına gideceğini söyledi.

Resmi görmek, doğru okumak ve birlikte paylaşmak üzere devletin her kademesiyle bir istişare süreci başlattıklarını dile getiren Davutoğlu, bakanlıklara ziyaretlerin devam edeceğini anlattı. 

Davutoğlu, AK Parti Genel Merkez'de bütün birimlerle tek tek kendi odalarında görüşmeler yaptığına dikkati çekerek, "Grubumuzla, bütün geçmiş gruplarımızla ve bugünkü grubumuzla 7 bölge bazında ayrı ayrı uzun istişareler yaptık. Büyükşehir olmayan belediye başkanlarımızı Amasya'da topladık. Büyükşehir belediye başkanlarımızı da önümüzdeki hafta Bursa'da toplayacağız, onlarla da istişareler yapacağız" diye konuştu.

Bütün bu istişarelerle bugünkü büyük ve geniş toplantının zeminini hazırladıklarını dile getiren Davutoğlu, gerçekleştirdiği görüşmelerde arkadaşlarının verdiği her bilgiden istifade ettiğini kaydetti.

 

- "Hepimiz öğrenme sürecindeyiz"

"Hepimiz nihayet bulunduğumuz alanda ne kadar etkili ve yetkili olursak olalım öğrenme sürecindeyiz" diyen Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Milli Eğitim Bakanlığına yaptığım ziyaret esnasında Türkiye'de 22,5 milyon öğrenci var dediğinde orada genel müdürümüz, dedim ki haddini bilse herkes Türkiye'de 77 milyon öğrenci var. Hepimiz bir şekilde kibirden uzak, kendi yönettiğimiz kurumların bize verdiği bilgilerin getirdiği üstünlük anlayışından veya toplumsal ilişkilerde her türlü kibirden uzak bir şekilde mahviyetle hem öğrenmeliyiz hem bildiklerimizi paylaşmalı ve öğretmeliyiz. Onun için gece birlere ikilere kadar bu toplantılar sürdü. Mümkün olan en derin perspektifle tabloyu net olarak görebilmek için. Hem devlet yönetiminde hem parti yönetiminde hem grup yönetiminde hem yerel yönetimlerde, bugün de burada genel istişarelerde."

 

- Tarhan'ın CHP'den istifası

Davutoğlu, CHP'nin de bugün Antalya'da Değerlendirme ve Seçime Hazırlık Toplantısı yaptığına değinerek, CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan'ın partisinden istifa ettiğini hatırlattı.

AK Parti'nin bu istişareye arka arkaya gelen büyük başarılarla, şölen, şenlik ve düğün havası içinde gelirken, ana muhalefet partisinden bir milletvekilinin istifa ettiğini aktaran Davutoğlu, "Tarihi kayıt olsun diye küçük bir analizini yapmak istiyorum istifa açıklamasının. Sorumsuz çağrılar, belirsiz politikalarla, halktan kopuk muhalefet anlayışında ısrar edeceği anlaşılan CHP yönetiminin, iktidar umudu bulunmayan yanlış politikalarının parçası olmamak için istifa ediyor. Altına imza atıyorum ben de. Birer birer analiz edelim. Çünkü CHP'yi CHP'li anlatıyor. Biz anlatsak ön yargı da biz CHP'li kendi tecrübesiyle CHP'yi anlatıyor. Dolayısıyla buna dikkatle bakmak lazım. Ne diyor? Dört unsurun altını çizdim. Sorumsuz çağrılar, doğru. En son Kobani olayları olurken nasıl sorumsuz bir çağrı yapıp, ateşe körükle gittiklerini millet ve cümle alem biliyor. Belirsiz politikalar, elhak doğru" değerlendirmesinde bulundu.

 

- Belirsiz politika, belirsiz zihin

Davutoğlu, Suriye ve Filistin konularında ne düşündüklerinin belli olduğunu vurgulayarak, "Ama Kılıçdaroğlu'nun ne düşündüğünü şöyle 3 cümlede anlatabilecek bir CHP'li var mı? Yok" diye konuştu.

Ekonomi politikasında ne düşündüklerinin ortada olduğunu dile getiren Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kılıçdaroğlu'nun ekonomiyle ilgili şöyle 3 cümlelik bir anlatımını bilenler var mı? En son çarpıcı örneği, belirsiz politika değil sadece belirsiz zihin. 'Kobani nerede' diye soruyor bir televizyon spikeri. 'Kobani Suriye'de bir şehir' diyor. Buradan başlayarak belirsiz politikanın esası nedir biliyor musunuz? Belirsiz zihin. Zihinde bir resim olmazsa politika belirli olabilir mi? Zihinde ve gönülde bir ideal olmazsa politika ortaya konabilir mi? En çarpıcısı da halktan kopuk muhalefete anlayışı. Elhak doğru. Bakınız ben bir taraftan bu istişareleri yaptım, bir taraftan Kobani'de vandallarla mücadele etmenin çabası içerisine girdik, uyuşturucu mücadelesi vesaire onları zikredeceğim..."

 

- "Halkın terini, halkın gözyaşını küçük görmeyeceğiz"

İki ay içerisinde Söğüt, Konya, İstanbul, Kırşehir, Kayseri, Malatya, Samsun, Amasya ve Kahramanmaraş'ı ziyaret ettiğini belirten Davutoğlu, her birinin sembolik önemi bulunduğunu söyledi.

Davutoğlu, bu ziyaretleri halkla bütünleşmek ve halkla iç içe olmak için gerçekleştirdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Aynı dönemde Kılıçdaroğlu'nun, Bahçeli'nin, Demirtaş'ın programlarına bakın. Halkla ne kadar kucaklaşmışlar? Anlayamadıkları, bizi çözemedikleri yer burası. Biz siyasetin enerjisini, o miting meydanında terlemiş, bizim için terlemiş ya da sokakta bizimle birlikte terlemiş bir vatandaşımıza etnik ve mezhebi kökeni ne olursa olsun sarıldığımızda teri terimize değdiğinde, gönlü gönlümüze değdiğinde, yüreği yüreğimizin ritmiyle attığında siyasetin enerjisini buluyoruz ve bunu hiç bırakmayacağız. Ne kadar güçlü olursak olalım, yüzde 50 oy değil yüzde 70 oya, daha ileri oylara da inşallah yürürüz, yürürsek yürüyelim hiçbir zaman halk karşısında kibre kapılmayacağız. Halk karşısında tahakküm içinde olmayacağız. Halkın terini, halkın gözyaşını küçük görmeyeceğiz. Aydın despotizminin getirdiği, 'Biz seçilmişiz, biz iyi eğitilmişiz, onlar ise çarıklılar' diyen o eski zihniyeti yerle bir edeceğiz. Çünkü biz ne kadar iyi eğitilmiş olursak olalım, her birimizin, sayın iki cumhurbaşkanımızın da hepimizin de aile geçmişine bakınız. Babalarımız işçidir, esnaftır. Bizim iyi eğitilmiş olmamız halktın üstünde olduğumuz anlamını getirmiyor."

 

- "İstikbalimiz de sadece halkla birlikte olacaktır"

"Konya'da, Diyarbakır'da ya da Edirne'de belli bir yaşta o eli emekle nasırlaşmış bir vatandaşımızı, bir amcayı gördüğümde yüzünde babamı görüyorum, dava arkadaşlarımın babalarını görüyorum. Gözleriyle bize dua eden anneleri gördüğümde onları görüyorum" ifadelerini kullanan Davutoğlu, halktan kopmadıklarını, hiçbir zaman da kopmayacaklarını vurguladı.

Davutoğlu, "Kökümüz halktır, geleceğimiz halktır, istikbalimiz de sadece halkla birlikte olacaktır ama milletvekili halklı. Halktan kopuk muhalefet anlayışı. Biz iktidarız. Diyebilirdim ki ben şu anda devletin birçok işi var. Ankara'da oturup biraz bu işlere bakalım. Arkadaşlarıma söyledim. Hafta içi devlet işi yapacağız, parti işini yapacağız, hafta sonu vatandaşlarımızla beraber olacağız. Daha yeni başlıyoruz" ifadelerini kullandı.

Bütün kongre ve seçim mitinglerine katılma konusunda talimat verdiğine işaret eden Davutoğlu, her hafta 3-4 kongreye katılacaklarını bildirdi.

 

- "Tereddüt etmek bizim kitabımızda yazmaz"

Davutoğlu, Türkiye'nin her yerini 3 Kasım 2002'deki gibi büyük bir aşk ve azimle yine dolaşacaklarını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Yorulmak, tereddüt etmek bizim kitabımızda yazmaz. Gitmeyeceğimiz şehir, ziyaret etmeyeceğiz ilçe, görmeyeceğiz mahalle semt kalmayacak. Yine CHP açısından çarpıcı bir tespit. CHP yönetiminin iktidar umudu bulunmayan, elhak bu da doğru. Herhangi bir CHP'liye yani sadece CHP yönetimine değil, CHP'ye oy veren vatandaşlarımıza da 'oy veriyorsunuz ama iktidara gelir mi' diye sorsanız herhalde gelir diyenlerin oranı yüzde 1-2'yi geçmez. Çünkü iktidar ümidi bulunması için bir vizyonun, bir iddianın olması lazım, bir perspektifin olması lazım, millete olan bir inancın olması lazım. Bunlar yok. Onlarda iktidar umudu bile yok, iktidar umudu bile taşımıyorlar. Biz ise iktidarın bütün ahlaki, siyasi sorumluluğunu omuzumuzda taşıyoruz, taşımaya devam edeceğiz."

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı