Memleketi Kurtaran Adam

Memleketi Kurtaran Adam

Ahmet Çakar mı çakmaz mı?

Ahmet Çakar mı çakmaz mı?

Şu spor programlarına takılırım arasıra. Koca koca adamlar saatlerce şu topu şöyle vursaydı, yok böyle görseydi hakem, penaltı olmazdı diye çene yorarlar. Mutlaka izleyenleri vardır. Hatta reytink rekoru bile kırabilirler…

Benim mevzum bu programlar değil de burada Ahmet Çakar diye biri var, çaksın çakmasın her şeye muhalefet etmez mi? Herkes penaltı der, o, yok kasten düşmüş der. Adam tam bir çok bilmiş. Önceki akşam takıldım biraz, şo kara oğlan kaleciye değmeden düşmüş, penaltı değilmiş. Yanında kanatlı kazım var, ben kasıt görmüyorum dedikçe bu ısrar ediyor.

Ülen çakar çakmaz, senin hakemlik yaptığın günleri de gördük. Sen her düdüğü doğru mu çaldın? İki değil de oniki gözün mü var senin? Yavaşlatılmış TV görüntüsüyle eben de yorum yapar. Gel de bir iki saniye içerisinde onu yukardan değil, yerden gör…

Bu adam bişeyi doğru yapıyor, ben onu bilirim. Kendisine çalışıyor. Nasıl mı? Herkes gibi konuşsa farkı olmaz da ondan. Adam işin eğitimini almış. Bu gidişle Erman Toroğlu’nun pabucunu dama atar bu adam. Allah şerrinden korusun…

 

Mal varlığımı açıklıyorum

Arkadaşlar geçtiğimiz hafta gündemde bir mal varlığı mevzusu vardı ya. Başbakan ve Baykal’dan sonra mankenler, artistler, aşufteler hemen herkes mal varlığını saymışlar. İçlerinden dikkatimi çeken bazıları oldu. Kim mi? Bülent Ersoy isimli şo erkadın…

Bu kişi mal varlığını bir saymış, dilimi yuttum. 25 ayrı vilayette dairesi varmış. Yatı, villası, Mercedesleri daha neler neler. Aşşa yokarı 100 trilyon var. Nereden kazanmış? O belli…

Bir de Tuğba diye uzun boylu bir kızcağız var. Mankenmiş. Onun malvarlığı da Başbakanınkinden fazla. Villalar, arabalar, arsalar…

Hani adamın birinin bir ipi varmış da onun hesabını verememiş ya, o hesap…

Abi sıra geldi benim mal varlığıma.

Benim bi emekli mayışım var, bi de babadan kalma evim. Eski bi araba…

İki takım elbise, beş gömlek, dört göynek, iki ayakkabı terlik filan…

Haa bir de köstekli saatim var.

Unutulan ve çok ciddi bir varlığım daha var ki, sağlığım. Elhamdülillah…

 

Sayın Memleketi Kurtaran Adam,

Bu hafta içinde çevre yolundan Başkent Hastanesi civarında -Hocacihan girişine yaklaşırken- işime giderken Krom Mağnezit fabrikasına ait işçi otobüsü benim onu solladığımı bilerek, ben yokmuşçasına beni sıkıştırdı ve kendi önündeki traktör kepçeyi solladı. Ben de refleks olarak korna çaldım ve onu geçtim. Ama otobüs şoförü –ki koskoca otobüs ve içi dolu- beni tekrar sıkıştırmak için sağımdan ve solumdan hamleler yaptı. Bu sırada lambalara geldik. Kırmızı olduğu için durduk. Servisten inen bir sürü kişi –işçi- bana hakaret ve küfür ettiler. Birisi arabamı tekmeledi.

Sizden ricam Konya’da şerit kavramının iyice öğrenilmesine katkı ve ihlallerinin önüne geçilmesi hususunda çalışmalar yapmanız. Çünkü şeritlere uymak trafik yoğunluğunu hafifletir ve pek çok kazanın da önüne geçer.

Ahmet Yalçınoğlu

Okur mektubu

Ben de diyorum ki, bu Krom Mağnezit işçi servisinden sorumlu müdür, amir kimse bu işin hesabını bi sorsun. Hani bu tür araçların arkasında, ‘hatalıysam arayın’ diye bi numara yazar ya, işte o baptan kabul edilsin. Bu otobüs hatalı ve uyarılmaya muhtaç. İlgilileri göreve çağırıyorum. Sayın okurum Ahmet Bey’e de geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.