Ahmed Fevzi Efendi anlatıldı

Ahmed Fevzi Efendi anlatıldı

Konya’nın yetiştirdiği gönül insanı Ahmed Fevzi Özçimi, Konya Aydınlar Ocağı’nda yâd edildi. Prof. Dr. Mustafa Fayda, “Fevzi abi irfan sahibiydi. Edeb-i İslami’den müeddep bir insan olarak terbiye edilmiş ve yetiştirilmişti” dedi.

 

Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, “Vefatının 13. Yılında Ahmed Fevzi Özçimi” hem Üçler Mezarlığındaki kabri başında hem de Konya İl Halk Kütüphanesinde düzenlenen programda hatıralar, dualar ve fatihalar ve dinî mûsıkîyle birlikte yâd edildi.

Neyzen Sadreddin Özçimi, babasının hayatını, kendi kaleminden okuyarak anlattı. Metnin duayla ve sonunda bir münacaatla bittiğini kaydeden Özçimi,  30 Kasım 1930 senesinde doğan babasının 15 Nisan 2005’te vefat ettiğini ve kabrinin Üçler Mezarlığında olduğunu söyledi. Babasının Fahri Kulu Efendi’nin yanında beş yıl feyz aldığını ifade eden Özçimi, babasının anlatımıyla onun hayatı hakkında dinleyicilere; dönem dönem bilgiler aktararak fotoğraflar eşliğinde kesitler sundu. Özçimi, babasının anlatımıyla şu ifadelere yer verdi: “Efendim Fakir; 1930 yılının Kasım ayının 30’unda doğmuşum. Annem Hatîce Hanım, Konya’nın meşhur ailesi olan Karpuzoğulları’na mensub bir hanım. Babam Hakkı Özçimi, Konya’da doğmuş. Dedem; Akseki’nin Çimi köyünde doğup büyümüş. Dedemin babası Kara Hafız Osman ismiyle mâruf ve Seydişehir şeyhi Abdullah Efendi’nin Çimi garyesi ve civarı halîfesi olarak vazifeli kılınmış.

Dedem; babası olan bu zât’tan hafızlığını tamamlamış. Bir ölçüde, o günkü dîni ilimler diye kabul edilen ilimlerden bir kısmını tahsil ettikten sonra, Seydişehir’e intikâl ediyor. Abdullah Efendi’ye intisâb ederek, manevî terbiyesine giriyor. Abdullah Efendi’den mantık, meâni usûl-i hadis, usûl-i tefsir, hadîs, tefsîr gibi ilimleri okuyarak, icazetini alıp, genç bir ilim adamı olarak Konya’ya dönüyor. Ve o târihten itîbâren de, Konya’da, bir Selçuklu eseri olan fakat ilgisizlikten dolayı bir mezbelelik hâline gelen “Bulgur Tekke” camiini sahiplenerek, onarımından sonra yıllar boyu orada islâmi ilimler tedris etmeye başlıyor. Nenem Çimi’dendir.”

FEVZİ EFENDİ TASAVVUFUN İÇİNDEYDİ

Hattat Hüseyin Öksüz ve Diş Hekimi İsmail Öksüz de, kısa konuşmalarında daha çok hatıralara yer vererek Ahmed Fevzi Özçimi’nin sanatkârlığı, fikir ve düşünceleri üzerinde durdular.

Hacı Veyiszade Mustafa Kurucu Hocaefendi’nin torunlarından emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Fayda ise, Ahmed Fevzi Efendi’nin farkının edepten geldiğini belirterek şunları dile getirdi: “Fahri Efendi, kendisi evine gittiğinde çay servisi yapıyor. Efendim bu insanı mum gibi yapar, terbiyeli yapar. Binaenaleyh Fevzi abi edebi İslâm ile müeddeb olan bir şahsiyetti. Taş olsaydı erirdi. Beş yıl feyz aldım kendisinden diyor. Fevzi abi tasavvufun içinde. Gülzâr-ı Sâminî de yazdığı uzun mukaddimesi var. Tasavvufu nasıl müdafaa ediyor. Tasavvufu Allah ile kul arasına bir insan sokmanın şirk olduğunu söyleyen bizim ilahiyat hocalarına cevap veriyor. Tasavvufun içinde Fevzi abi. Samimi olarak söylüyorum ondan dolayı herşeyi aşk-ı ilahiden geliyor. Aşk-ı ilahi’nin kapısını açan da tasavvufî zihniyetin içinde olmasıdır.

Fevzi abi irfan sahibiydi. Edeb-i İslamiden müeddep bir insan olarak terbiye edilmiş ve yetiştirilmişti. Fevzi abi, iyilik yapmaya tebdil etmiş bir şahsiyetti. Nefsi terbiye bu demek. Müzekki mahiyeti bu demek. Müzekkin Nüfus “nefsin terbiyesi” demektir. İşte Fevzi abinin uğraştığı konu bu; insanı tanıma.”

KABRİ VE MEKÂNI CENNET OLSUN

Hafız Sadeddin Kaynak’in bir bestesinin arkasına sırasıyla Hafız Tahir Karagöz’ün bir eseri ve onun arkasına da Ali Kemal Belviranlı’nın bestelediği bir eser ile rast makamında Ahmet Fevzi Efendi’nin bestelediği bir eseri icra etmek suretiyle dinleyicilere dinî mûsıkî konseri verildi.  Sazendeler Fethi Barut uduyla, Şükrü Fırat da ney’iyle iştirak ederken hanendeler Ahmet Şahin, Ahmet Çalışır, Bekir Büyükbaş, Mehmet Emin Karataş ve Şehzadebaşı Camii Müezzini Oğuzhan Bahtiyaroğlu icra-ı sanat eylediler. Fevzi Efendi’den evinde iki seneye yakın feyz ve meşk aldıklarını dile getiren hanendeler de, “ilahiler okunurken kendisi ağlar ve bizde onunla birlikte ağlayarak o ilahileri söylerdik. Ayrıca o haliyle bize kendisi çay ikram eder ve hizmette bulunurdu. Kabri ve mekânı cennet olsun” dediler. Anma programı Ahmed Efendi’ye ait ezan, Mevlid - Merhaba Bahri dinletilerek kendi sesinden bir münacaat, kitap hediyesi takdimi ve toplu hatıra fotoğrafıyla son buldu. Programa Eski Meram İlçe Belediye Başkanı Mustafa Özkan, akademisyenler, eğitimciler, Özçimi ailesi, yakınları, dostları ve İstanbul’dan gelen misafirler ve devlet sanatçıları katıldı. Ferit Hepokur-Memleket

ahmed-fevzi-efendi-anlatildi--(4).jpg

ahmed-fevzi-efendi-anlatildi--(6).jpg