Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te faaliyet gösteren Ahıskalı iş adamları, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarına tepki gösterdi.

Sovyetler Birliği döneminde 14 Kasım 1944 tarihinde sadece Türk oldukları gerekçesiyle bugünkü Gürcistan'ın Ahıska bölgesinden Orta Asya ülkelerine sürgün edilmiş Kırgızistan'da yaşayan Türk kökenli iş adamları, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını protesto etmek için ev ve iş yerlerine Türk bayrağı asarak Türkiye'ye destek verdi.

AA muhabirine konuşan iş adamı Murafaddin Sakimov, Türkiye halkı ve hükümetinin yanında olduklarını belirterek, Ahıskalı Türk iş adamları olarak, sözde soykırım iddiasını kabul etmediklerini ifade etti. Sakimov, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın arşivlerimizi açtık" sözünü hatırlatarak, "Bırakın bu olayı tarihçiler araştırsın" diye konuştu. Ermenistan'a verilen başsağlığı mesajlarına da tepki gösterdi.

Bir başka iş adamı Nasır Askarov da, Ahıska sürgünü yaşayan ve 95 yaşında ölen dedesinin, sözde Ermeni soykırım iddiasının bir yalandan ibaret olduğunu dile getirdiğini hatırlattı. Askarov, İslam dininde insan öldürmenin yasak olduğuna işaret ederek, Türklerin, bir karıncanın üzerine basmanın bir günah olarak bildiğini bu sebepten dolayı böyle bir insanlık suçunu işlendiğine inanmadıklarını söyledi. O dönemde bölgedeki Türklerin, Ermenilerden daha çok zarar gördüklerini ve bunu ilgililerin bugün dile getirmediklerini kaydeden Askarov, "Osmanlı Türklerinin evlatları olarak, tarihimizde bir lekemiz yok" dedi.

Kırgızistan'da faaliyet gösteren Türk Dili Konuşan Ülkelerin Politikasını Destekleme Fonu Başkanı Nusret Mamedov da, "soykırım" ifadesine tepki gösterdi.

Osmanlı topraklarında Ermenilerin sayısının net bir şekilde bilinmediğini Ermenilerin, ileri sürdüğü rakamların nereden çıktığına anlam veremediğini söyleyen Mamedov, "Ermeniler daha önce, sözde soykırıma bir milyon kişi uğradı. Sonra bu rakamı bir buçuk milyona çıkardılar. Belli ki, bir uydurma. Türkiye askeri arşivlerini açmaya hazır diyor. Ama, Ermenistan'ın açacak bir arşivi olmadığı için Türk arşivlerine de yanaşmıyor" dedi.

Mamedov, bazı ülke liderlerinin "soykırım" ifadesini kullanmasını hukuki açıdan doğru olmadığını vurgulayarak, Batılı ülkelerin de Müslümanlara uygulamaya devam ettiği çifte standarta dikkat çekti. Hukukçu Mamedov, bazı ülkelerin sözde Ermeni "soykırım" iddialarını kabul ettiklerini ama, Ermenilerin Türklere karşı işledikleri cinayetleri, Azerbaycan'a ait toprakları Ermenistan'ın işgali altında tuttuğunu ve daha 23 yıl önce yaşanan Hocalı katliamını soykırım olarak kabul etmediklerine işaret etti.

Mamedov, hakikatin bilinmesi için Türkiye'ye her türlü desteği vereceklerini sözlerine ekledi.