AGİT Akdeniz Konferansı

AGİT Akdeniz Konferansı

Ürdün'ün Viyana Büyükelçisi el-Hüseyni:- "Filistinlilerin topraklarının yıllardır verilmemesi ve devletsiz bırakılması, başkentinin olmaması pek çok gencin radikalleşmesinin temelini oluşturmaktadır"- "Bu sorun (Filistin) bir an evvel çözülmelidir. İki de

VİYANA (AA) - Ürdün'ün Viyana Büyükelçisi Hüssam el-Hüseyni, İsrail'in Filistin'de devam eden işgalinin gençler arasında radikalleşmeyi artırdığını belirterek, "Bu sorun bir an evvel çözülmelidir. İki devletli çözümü öngören müzakereler acilen yeniden başlatılmalıdır" dedi.

Avusturya'nın başkenti Viyana'da düzenlenen, gençler arasında radikalizm, aşırıcılık, terörizm ve göç konularının ele alındığı AGİT 2016 Akdeniz Konferansı sona erdi.

Konferansta konuşan Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz, AGİT Akdeniz Ortaklığı’nın gençlerin radikalleşmesi ve aşırıcılığa kaymasından engellemek için çabalarını artırmak zorunda olduğunu kaydetti. Kurz, "Şu anda gençler arasında büyüyen terörizm ve radikalleşme gibi istikrar ve güvenliğe yönelik tehditler ile karşı karşıyayız" dedi.

Ürdün'ün Viyana Büyükelçisi Hüssam el Hüseyni ise İsrail’in Filistin’de devam eden işgalinin gençlerin radikalleşmesinde temel faktör olduğunu söyledi. Gençlerin neden radikalleştiğinin temellerine bakılması gerektiğini dile getiren Hüseyni, "Ortadoğu’daki gençlerin radikalleşmenin en temel nedenlerinden bir tanesi adaletsizliktir. Örneğin Filistin sorunudur. Filistin sorununun çözümüne ihtiyaç vardır. Filistinlilerin topraklarını yıllardır verilmemesi ve devletsiz bırakılması, başkentinin olmaması pek çok gencin radikalleşmesinin temelini oluşturmaktadır" diye konuştu.

- "Müzakereler acilen yeniden başlatılmalı"

Filistin sorununun devam etmesinin insanlar arasında hayal kırıklığını ve çaresizliği artırdığını vurgulayan Hüseyni, "Bu sadece Filistinliler arasında değil, Arap ve Müslüman dünyasında ciddi tepkilere neden oluyor. Bu nedenle bu sorun bir an evvel çözülmelidir. İki devletli çözümü öngören müzakereler acilen yeniden başlatılmalıdır. Bu sorunu çözülmesi, birçok Arap ve Müslümanlar üzerindeki baskıyı sonladıracaktır" dedi.

Sığınmacı sorununun sadece Ürdün ve Türkiye'nin sorumluluğu olmadığını belirten Hüseyni, sığınmacılara sahip çıkmanın "uluslararası sorumluluk" olduğunu aktardı.

- "Sorumluluk, bütün uluslararası toplumundur"-

Ürdün'ün yaklaşık 1,4 milyon mülteciye ev sahipliği yaptığını ve finansal olarak kapasitelerinin zorlandığını aktaran Hüseyni, şu ifadeleri kullandı:

"Sığınmacı sorunu, sadece sığınmacılara ev sahipliği yapan ülkelerin sorumluluğu değildir. Bu sorumluluk, bütün uluslararası toplumundur. Bütün uluslararası toplum, sığınmacıları ağırlayan ülkelere yardım etmelidir. Bu kriz, ancak bu yükün paylaşılması ile çözülebilir."

- "Bu hiçbir zaman olmayacak"

Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Dışişleri Bakanı Muhammed Taha Siala ise konferansta ülkesinin "koridor bir ülke" olduğunu ve sığınmacı sorununun Libyasız çözülemeyeceğini anlattığını aktardı.

Macaristan başta olmak üzere bazı AB üyesi ülkelerin, "Avrupa'ya gelen sığınmacıların Libya kıyılarına yerleştirilmesi" önerisine katılmadıklarını belirten Siala, "Bu gerçekçi değil. Bu hiçbir zaman olmayacak. Çünkü Libya bu yükü tek başına taşıyamaz. Libya bu sorunu tek başına absorbe edemez. Bu büyük bir problemdir. Demografik değişikliğe neden olabilir. Libya'da hiç kimse buna razı olmaz" diye konuştu.

Libya'da siyasi ve ekonomik problemlerin bulunduğunu ve bunların üstüne sığınmacı problemini taşıyamayacaklarını vurgulayan Siala, Türkiye ile AB arasında yapılan anlaşmanın Libya için kopya edilemeyeceğini ve durumların tamamen farklı olduğunu vurguladı.

- "Libya'da sorunlar, devlet otoritesinin yokluğundan kaynaklanıyor"

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterinin Libya Özel Temsilcisi Martin Kobler, Libya'da asıl problemin güçlü bir devlet otoritesi yokluğu olduğunu vurguladı.

Sorunların kökenine inerek çözülmesi gerektiğini ifade eden Kobler, şunları söyledi:

"İnsanların ekonomik ve siyasal zorlukları çözülerek yerlerinde kalmaları sağlanmalıdır. Libya'da sorunlar, devlet otoritesinin yokluğundan kaynaklanıyor. İnsan kaçakçılığı şimdiye kadar görülen en kötü suçlardan birisidir. İnsanlar, kadın ve çocuk demeden çöllerde ölüyor. Bu sorunlar kökene inerek çözülmeli, güçlü devlet kurumları tesis edilmelidir."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :