Afrika’da çocuk olmak

 

                Afrika’da çocuk olmak, ilk iki yaşını annenin sırtında tamamlamaktır. Altına bez bile bağlanmadan geçen iki yıl, anne sırtında devam eder.

                Sonra, ağabey veya abla ile devam eder yola. Sanki yapışık ikizdirler. Her yere onların sırtında – kucağında taşınır.  Afrika’da çocuk, ağlamayı bilmeyen yavrudur. Ben bu güne kadar yüksek sesle ağlayanını görmedim desem yalan olmaz.

                İlkokul çağı yaklaşınca başka bir akrabanın yanına taşınır yavrucak. Hayata daha iyi tutunsun, şımarık yetişmesin ve tutuğunu koparacak bir insan olsun diye bir akrabasının yanına gönderilir. Orada daha güzel(!) yetişir. Biz bunu aklımıza yatıramazken yakın dostumuz Ebu Bekir, şöyle dedi:  “Ben ailemin en şanslı çocuğuydum. Çünkü babam beni ilkokul başlama yaşında Fildişi Sahili’nde yaşayan amcamın yanına gönderdi. Diğer kardeşlerim için bu imkân olmadı. Ailede tek okuyan ve çalışan benim. Diğerlerinin hiç birinin sabit geliri yok. Onların geçimi benim üzerimde. Bu gün üç yaşındaki oğlum için şimdiden endişeliyim. Onu gönderecek bir yer bulabilsem, yetişmesi için bir akrabanın yanına gönderirdim…”

Aynı konuda size daha ilginç bir örnek. Bizim Halit, ortaokulu okuyabilmek için başka bir köyde babasının bir dostunda 5 yıl kalmış. Bu yaşta akraba da değil… Babasının dostu… Gerçekten farklı bir adet, ama ilginç bir hamiyet ve fedakârlık örneği.

                Burada çocuk, bir balonla dünyaya sahip olmuş kadar sevinmektir. Para verip balon alınmayacak elbette... Köylerine gelen bir yabancı, ona balon vermek isteyecek, önce o korkup kaçacak… Sonra kötü adam olmadıklarını anlayınca da yaklaşıp korkarak alacak. Balonu nefesiyle şişirirken, dünyaya malik olmanın hazzını yaşayacak. Ama nefesiyle şiştiği bu şeyin, az sonra patladığını hiç görmemişti. Patlayan balon için ise yas tutmaktır burada çocuk olmak…

Tozun torağın içinde rahatça oynayabilmek, nazlanmamaktır. Terlik bile görmemiş ayaklara dikenin batmaya cesaret edememesidir. Ayakkabısız ve terliksiz futbol oynayabilmektir. (Top veya yuvarlak bir şey varsa…)

                Bu coğrafyada çocukluk; bulduğu her yerde uyabilmektir. Tahta bir bank, evde altına serilmiş plastik bir hasır… Onlara göre çok lüks şeyler… Öğlenin sıcağı vurunca, çok da istiğnaya fırsat bulamaz. Hele anne sırtında gezecek bir bebek için en tatlı şeydir uyku…

                Çok erken yaşlarda hayatı omuzlamaktır çocukluk... Aileye bir katkı sunmaktır. İşin kolayında çalışacağını sanmışsanız yanıldınız. Burada zor olan bir iş yoktur. Kızlar başının üstünde bir tepsiye veya kovaya koydukları meyve veya yiyecekleri satacak, erkekler hiçbir şey yapamasa telefon kontörü pazarlayacaktır. Eve taşınacak sular, en temel ihtiyaç ve işlerdendir.

                Bazen onlarca canın yaşadığı bir veya iki odada kendine bir yer bulabilmektir. Birkaç tane anne, onlarca kardeş arasında… Bir de diğer babalar… (Burkina’da amcalara, baba denir. En az babalar kadar çocuk üzerinde konuşma, karar verme yetkisi vardır. Hele büyük amca, tartışılmaz…)

                Çocukluk, anne ve babanın yavrusuna sarılmasına, öpüp koklamasına özleyerek büyümektir. Yerli kardeşlerimizle bir buluşmada; “Babanız sizi en son ne zaman kucaklamıştı?” diye soruldu da kocaman bir gruptan kimse buna ait bir şey hatırlayamadı. Baba kucağının merhametine hasret gitmektir. Geçen yıl bir arkadaşın hanımı Türkiye’ye eğitime gitti. Üç yaşındaki kızlarını, anne-annesine bıraktılar. Ancak üç ay sonra kızının ziyaretine gitmesini sağlayabildik. Sizin bildiklerinizi onlar da bilir. Lakin ah şu adetler…

                Okul çağında bisikletle okula gidip gelmektir. Bizdeki gibi servis yok, anneler taşımaz çantayı… Bazen uzak köylerdeki okula grup halinde kız - erkek ayırmadan bisikletle gidip gelmektir. Hangi yaşta mı? Yaşı küçük olanlar, sizin memlekette çocuk olurlar. Burada yürüyüp konuşunca, hemen büyürler. Çocukluğu daha görmediler ki…

                Sızlanmadan büyümek, düşmeden yürümek, muhtaç olmadan yaşabilmek burada hayattır…

                Her şeye mızmızlayan çocuklara ithaf olunur!

img_9483.jpg

y3mpfnxotctn0xzxgxtrq81k5ieilruu5dykk_ir5k8ekshkfpaox0wzohex3ly6vd_-t6l2dhyrlpa74vw7g8hfvjpdhng4uq4f5hyu8_bnn8.jpg

060a4585-1-copy.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.