Adaletsizden ‘adalet’ beklemek!

Bir insan 7’sinde ne ise 70’inde de odur derler. Çoğu zaman buna şahit oluruz…İnsanoğlu sonradan çok az özelliğini değiştirebilir. Karakterini ise asla değiştiremez…Kıskanç insan ömür boyu kıskanır, cimri ise sakınır durur malını; çocuklarından bile…Bir üçkâğıtçı ancak olağanüstü şartlarda doğru birisi haline gelebilir. Bir sarhoş da öyledir. Günün birinde içmeyi bırakıverir, ama karakteri katiyyen değişmez…

Ve bir insan özünde iyiyse, ondan hep iyilik hasıl olur. Desti misali, içinde ne varsa dışına o sızar…Günün birinde hiç beklemediğiniz birinden, hiç beklemediğiniz bir şey görürseniz, üzülmeyin. Bu onun hatası değildir. Çünkü o böyledir zaten. Sorun sizdedir, sizin onu kafanızda oturttuğunuz yerdedir. Siz yeni görmüşsünüzdür, sıra size ancak gelmiştir…

İnsanoğlundan her şey beklenir, çiğ süt emmiştir lafı da bu tür hadiselerde teselli için kullanılır. Oysa ne kadar doğru bir söz ve hayat düsturudur. İnsanoğlundan her şeyi bekleyebilirsiniz, ama insanlara mahsus her şeyi…

Yani bir insandan atlara veya köpeklere mahsus halleri göremezsiniz. Çünkü o insandır ve özünde olanı yapabilir ancak…

Adaleti, adaletli insandan görürsünüz. 50 sene adaletle hükmeden bir insanın bir gün adaletsizlik yaptığına şahit olunmamıştır. O kişinin 50 yıl boyunca yaptığı adaletsizlikleri gör(e)memişsinizdir sadece…Erdem de böyledir, ahlak da, doğruluk da…

Para hususunda benim hakkımı göz göre göre yiyen birisi, biliyorum ki ömrü boyunca hep öyle yapmıştır ve sıra bana ancak gelmiştir. Ve benim hakkımı da bi güzel yemiştir…

Ama…

Bir gün gelecek…

Belki bu dünyada, belki öbüründe…

Yediği yanına kâr kalmayacak; hesaplaşma olacak. Bunu o da biliyor. Bilmediği ise o zamanın çok geç geleceği zannıdır. Oysa ne uzaklar yakın olmuştur…

Burada sözü milattan önce 400’lü yıllarda yaşamış ahlak felsefesinin kurucusu Sokrates’e bırakıyorum: Kimseye hiçbir şey öğretemem, sadece onların düşünmelerini sağlayabilirim.

 

Milletvekillerini kızdırmışız!

Bundan bir ay evvel ‘Milletvekili’ başlıklı bir yazı kaleme almıştım da duvardan ses gelmişti yazıda bahis olunan kişiden gelmemişti. Yine gelmedi, ama tesadüfen karşılaştığımız bir başka milletvekili, yazıdan dolayı kendilerini kırdığımı söyledi…

Kırmak onlara mahsus olduğu için, bizden böyle şeyler beklenmiyor doğal olarak!Milletvekili ‘seçtiğimiz’ için kendilerini ‘üstün’ adamlar zannediyorlar. Bizim kırılmalarımız, küsmelerimiz onlara sinek vızıltısı geliyor. Oysa kaldırsalar başlarını anlayacaklar, bilecekler…

Kırılan vekilimiz unutmasın ki, geride yüzlerce, belki binlerce kırgın var kendisine. Bana kırılmadan evvel “Bu adam niye kırıyor? Yoksa onu kırdık mı?” diye bir düşünse… Defalarca dinlediği halde bilmezden geldiği meseleleri çözmeyi kendine iş edinse ve gerçekte milletin içinden sadece birinin bir kerelik vekili olabilse, ne o kırılacak, ne de biz kırmış olacağız…

 

Not: Yılın ‘EN’lerini seçecektik, ama yerimiz kalmadı. Kısmetse gelecek yazıya…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum