"Adaletin tesisi için çalışıyoruz"

"Adaletin tesisi için çalışıyoruz"

Huder Başkanı Şamil Şenalp düzenlediği basın toplantısında konuştu.

Yeni bir adli yılın başlangıcında "insanlar arasında adaletle hükmedilmesine" dair ilahi emre hep birlikte uyabilmeyi ve Yüce Yaradanımızın bizi adaletin tesisine yönelik çalışmalarda istihdam etmesini niyaz ediyoruz diyen Şenalp,  “Adaletin Dünya üzerinde tesisi için; idarecilerin, yargı mensuplarının ve halkın hakikatin ve hakkın hatırını tüm diğer hatırların önünde tutabilmeleri gerekmektedir. İdarecilerin ve yargı mensuplarının kararlarını verirken başvuracağı kaynaklar hukuk ve hakka aşma vicdanları olmalıdır. Hiç bir siyasi yâda sosyal aidiyet hissinin adalet dağıtmak için yapılan görevlerde hukukun ya da vicdanın yerine geçirilmesine izin verilmemelidir. Hukuk, ünsiyetler ve aidiyetlerle kirletilmeden kendi tertemiz mecrasında ilerlemelidir.Geçmişte yapılmış olan bazı yargılamalarla ilgili yürütülmüş algı yönetimlerinin amacının aslında hukuku bulandırmak olduğunu bugün net bir şekilde görüyoruz. Hukuku değil, kendisine verilen talimatları uygulayanların, akıl ve vicdanlarını kiraya verenlerin ve onları hukuk dışı vasıtalarla yönlendirenlerin bugünkü durumları ibret vericidir. Geçmişte yaşanan yanlışların yeni failler eliyle tekrarlanmamasını diliyoruz. Unutulmamalıdır ki; dönemler üstü yegâne takdire değer olan hukukçuların hukuk dışı her türlü yönlendirmeden uzak, sadece adaletin tesisi ve adil yargılama için yapacağı çalışmalardır. Ülkemizde son yıllarda fiziksel mekan düzenlemeleri, teknolojik alt yapının güçlendirilmesi ve personel sayısında ki artış sonrasında adliye hizmetlerinin kalitesinin önemli ölçüde iyileşmesine şahit olduk. Ne var ki yargının temel unsurlarından savunma mesleğinin etkinliği konusunda aynı şeyleri söyleyemeyiz. Bunun nedenleri arasında yeni bir Avukatlık Kanununa olan ihtiyaç, artan mezun sayısı, gibi pek çok etken sayılabilirse de bizce avukatlık mesleğinde yaşanan erozyonun temel sebebi avukatların kurumsal olarak temsilinde yaşanan zaafiyettir. Türkiye Barolar Birliğinin verdiği siyasallaşmış görüntü savunma mesleğine zarar vermektedir. Aynı şekilde baroların birilerince siyaset araçları olarak değerlendirilmesi, barolarda meslek menfaatleri için harcanması gereken enerjinin siyaset heveslerinin tatmini için harcanması böylece seçilmişlerle çatışma içine girilmesi mesleğe dair taleplerin siyasette karşılık bulmasını imkânsızlaştırmaktadır. Yumrukları sıkılı siyaset yapan iletişime kapalı baro görüntüsü avukatlık mesleğine her geçen gün kan kaybettirmekte, avukatlık mesleğini yalnızlaştırmaktadır.

Barolardan beklenen kişilerin, grupların, ideolojilerin, örgütlerin sözcülüğüne değil avukatların sorunlarına eğilmeleridir. Bunu yaparken milletin tercihlerine saygı duyup, siyaset heveslerini bir kenara bırakıp, kamu kurumu niteliğinde olduklarını müdrik bir üslupla hareket etmelilerdir. Barolardan beklenen artık mesleğinin kronikleşmiş sorunlarının çözümü için çalışmalarıdır. Buna karşılık siyaset kurumundan da beklenen kişilere olan öfkelerini tüm meslek mensuplarına tahmil etmemeleridir. Yargılamanın her aşamasında güçlü bir şekilde görev ifa eden savunma ülkemizde adalet hizmetlerinin daha etkin bir iç denetime tabii olmasını sağlayacak böylece adil yargılamanın ve adaletin tesisi kolaylaşacaktır. Yeni adli yılın başta hukukçu meslektaşlarımız olmak üzere tüm adliye teşkilatına ve Milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyoruz” Ferit Hepokur-Memleket