Abd Nato İçin Güney Misyonuna Odaklandı

Abd Nato İçin Güney Misyonuna Odaklandı

ABD Başkanı Obama, NATO'nun sadece doğudan gelen sorunlara değil, Libya ile DAEŞ’in etkili olduğu bölgelere de ilgi göstermesini istiyor

WASHINGTON (AA) – ERKAN AVCI/FEYZULLAH YARIMBAŞ- ABD Başkanı Barack Obama NATO’nun sadece Ukrayna ve Rusya’ya değil, aynı zamanda iç karışıklığın yaşandığı Libya ile DAEŞ’in etkili olduğu güney sınırına da odaklanmasını isterken, güneydeki krizler ve tehditlere ilişkin pasif bir tutum benimseyen NATO önceliğini üyelerinin güvenliğini sağlamaya veriyor.

ABD Başkanı Obama, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile üç gün önce Beyaz Saray'da görüşmesi sonrası yaptığı açıklamada, "NATO'nun sadece geleneksel ilgi alanı olan Doğu ve Batı fay hattı değil, özellikle 'güney cephe' olarak adlandırılan bölge başta olmak üzere bir dizi küresel sorunla da zorunlu olarak ilgilenmesi" hususuna dikkati çekmişti.

Obama’nın bu sözleri NATO’nun güneyindeki sorunlara karşı herhangi bir strateji değişikliğine gidip gitmeyeceği sorusunu akıllara getirdi. Obama’nın ifadelerini uzmanlar, "ittifakın sadece Rusya konusuna odaklanmayıp DAEŞ’in etkili olduğu yerler ve Libya’daki karışıklığa da dikkat kesilmesi gerektiği" şeklinde yorumluyor.

- “Stratejide değişiklik olacaksa Libya’dan dolayı gerçekleşecektir”

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Amerikan Girişimcilik Enstitüsü uzmanlarından Michael Rubin, ABD’nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da şiddet içeren aşırılıkla ve DAEŞ ile mücadelede belirli bir strateji için NATO’ya baskı yaptığını söyledi. Rubin, ancak Obama’nın Stoltenberg ile görüşmesi sonrasındaki açıklamasının “yeni bir mekanizma oluşturulması çağrısından ziyade bölgede devam eden istikrarsızlık ve tehlikeyi kabul etme” olduğunu savundu.

Barack Obama’nın gelişmeleri her zaman “geriden yönettiğine” vurgu yapan Rubin, Obama’nın burada da herhangi bir operasyonda NATO öncülüğü istediğine dikkati çekti. Rubin, Obama’nın böyle bir tercihte bulunmasında DAEŞ’i zayıflatma ve yok etme politikasının başarısızlığının görülmesi gerektiğini, dolayısıyla Obama’nın da “kolunu kıpırdatmadan harekete geçtiği” izlenimi vermek niyetinde olduğunu ileri sürdü.

DAEŞ ve diğer aşırılık yanlısı grupların faaliyetlerinin NATO’nun güneyine ilişkin stratejisinde bir değişikliğe neden olacaksa bunda grupların Suriye veya Irak’taki eylemlerinin etkili olmayacağını dile getiren Rubin, “Eğer NATO’nun stratejisinde böyle bir değişiklik olacaksa bu değişiklik DAEŞ’in Libya’daki faaliyetlerinden ötürü gelecek çünkü bu Avrupa’yı ABD’den daha çok yakından etkileyecek bir durum. Bu da Obama’nın, NATO’nun veya Avrupalıların niçin harekete geçebileceğinin nedenlerinden biri” ifadesini kullandı.

- “Libya işlemeyen devlet olma yolunda ilerliyor”

Washington Enstitüsü Türkiye Araştırmaları Programı Direktörü Soner Çağaptay da NATO’nun Avrupa üyelerinin tümüyle Ukrayna ve Rusya’ya kilitlenmiş durumda olduklarına dikkati çekti.

“NATO toplantılarında Amerika veya başka ülkeler herhangi bir sorunu gündeme getirmeye çalıştığında hemen Ukrayna araya sokuluyor” diyen Çağaptay, Obama’nın 'müttefiklik içindeki siyasette başka meselelere de bakılmalı' söylemiyle güneyde yaşanan gelişmeleri işaret ettiğini dile getirdi. 

Çağaptay, “Aslında Obama şunu demek istiyor. Eğer dar çerçeveden bakarsanız yani sadece Ukrayna’ya bakarsanız dünyanın başka bölgelerinden gelecek tehlikeleri ve sorunları tespit edemezsiniz. Obama’nın ekstra vurgusu yeni gibi görünmekle birlikte NATO’nun iç siyaseti ile ilgili bir vurgu değil” değerlendirmesinde bulundu.

Libya’daki karmaşıklığın ABD için daha fazla önem arz ettiğine vurgu yapan Çağaptay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Obama ‘sadece Ukrayna’ya yüklenmemeliyiz’ diyor. Libya giderek işlemeyen devlet olma yolunda ilerliyor ve bu Amerika’yı ciddi anlamda endişelendiriyor. Bu ülke NATO’nun güney kanadında yer alan bir ülke olduğu için Avrupalıların da ortak paylaştığı bir korku.”

- Öncü Güç

2011'de Libya'ya müdahalesinin ardından güneyindeki krizler ve tehditlerle ilgili daha pasif bir tutum benimseyen NATO ise önceliğini üyelerinin güvenliğini sağlamaya verdi.

NATO'nun 4-5 Eylül 2014 tarihinde Galler'de yapılan en son zirvesinde "Rusya'nın meydan okumalarına ve Ortadoğu ve Kuzey Afrika kaynaklı risk ve tehditlere" hazırlık için onaylanan NATO Hazırlık Eylem Planı kapsamında 5 bin kişilik "Öncü Güç" oluşturulması kararlaştırılmıştı.

NATO savunma bakanlarının 5 Şubat'taki toplantılarında nihai onay verdiği Öncü Güç, 2016 başında aktif hale gelecek. İttifak'ın "doğu ve güney sınırlarındaki meydan okumalara hızla cevap verecek şekilde" tasarlanan Öncü Güç kapsamında 5 kara taburu oluşturulacak. Hava ve deniz unsurlarıyla ve özel kuvvetlerle desteklenecek Öncü Güç'ün yaklaşık 5 bin askerden oluşması planlanıyor. Öncü Güç'ün acil müdahale unsurları 48 saat, kalan unsurları 1 hafta içinde kriz bölgelerine nakledilebilecek. 

NATO'nun sayısı 13 binden 30 bine yükseltilen Mukavemet Gücü'nün belkemiğini oluşturacak Öncü Güç için Fransa, Almanya, İtalya, Polonya, İspanya, İngiltere ve Türkiye, birer yıllığına rotasyonlu olarak çerçeve ülke rolünü üstlenecekler. Bu şekilde Türkiye, 2021 yılında Öncü Güç'ün merkez ülkesi olacak. 

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İttifak'ın temel görevinin üyelerini korumak olduğunu vurgulayarak, Mukavemet Gücü ve Öncü Güç'ün doğu ve güneyden gelebilecek tehditlere karşı müttefikleri savunma amaçlı olduğunu belirtiyor. Stoltenberg, İttifak'ın savunma kapasitesi inşasında Libya'ya eğitim ve danışmanlık vermeye hazır olduğunu fakat bunun için şartların uygun olması gerektiğini vurguluyor. Jens Stoltenberg, son haftalardaki açıklamalarında Libya'daki mevcut güvenlik durumunun İttifak'ın böyle bir çabaya girişmesi için uygun olmadığını ifade ediyor.

Avrupa Birliği dışişleri bakanları, 18 Mayıs'ta Akdeniz'de insan kaçakçılarına yönelik askeri misyon başlatılmasına onay verirken NATO Genel Sekreteri Stoltenberg kararı memnuniyetle karşıladıklarını ve talep gelmesi halinde yardıma hazır olduklarını açıklamıştı.

Öte yandan NATO, Libya'nın komşularıyla işbirliğini artırmayı da hedefliyor. Tunus Başbakanı Habib es-Sayd, dün NATO'yu ziyaret ederek Genel Sekreter Yardımcısı Alexander Versbow'la görüştü. NATO'dan yapılan açıklamada, terörle mücadelede işbirliği ve Tunus ordusunun eğitiminin tartışıldığı bildirildi.

NATO, güneyindeki ülkelerle ikili anlaşmalara ilaveten Akdeniz Diyaloğu (Cezayir, Mısır, Fas, Tunus, Moritanya Ürdün ve İsrail) ve İstanbul İşbirliği İnisiyatifi (Bahreyn, Katar, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri) ile angajmana giriyor.

Suriye krizi kapsamındaki rolünü Türkiye'nin güvenliğinin sağlanmasıyla sınırlı tutan NATO, Irak hükümetinden savunma kapasitesi inşasında rol oynaması için gelen başvuruyu değerlendiriyor. DAEŞ'le mücadeleyi sürdüren Bağdat yönetimi, NATO'dan Irak ordusunun eğitimine yönelik yeni bir misyon başlatmasını talep ediyor.  NATO 2004-2011 yılları arasında 100 civarında askeri uzman bulundurduğu Irak'ta binlerce ordu mensubunu eğitmişti.

Kaynak:Haber Kaynağı