İSTANBUL (AA) - Asya Kısmı Müslümanları Dini İdare Başkanı Nafiullah Aşhirov, "Farklı saldırılarla Müslümanlar bir sınav içindedir. Müslüman ve diğer din mensuplarıyla olan ilişkilerimizi doğru bir şekilde ortaya koymalıyız. Hepimiz Hazreti Adem'in torunlarıyız, çocuklarıyız." dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığınca, "Avrasya'da İslam: Din İstismarına Karşı Birlik, Dayanışma ve Gelecek Perspektifi" temasıyla düzenlenen 9. Avrasya İslam Şurası'nın üçüncü gün oturumlarına Conrad Otel'de devam edildi.

Kosova İslam Birliği Başkanı Naim Ternava'nın oturum başkanlığını yaptığı "Din İstismarını Önlemenin Yolları ve Çözüm Önerileri" isimli oturumda konuşan Asya Kısmı Müslümanları Dini İdare Başkanı Nafiullah Aşhirov, Türkiye'nin küresel dünyada ön plana çıktığını söyledi.

İslam'ın temel değerlerinin istismar edildiğini aktaran Aşhirov, "Farklı saldırılarla Müslümanlar bir sınav içindedir. Müslüman ve diğer din mensuplarıyla olan ilişkilerimizi doğru bir şekilde ortaya koymalıyız. Hepimiz Hazreti Adem'in torunlarıyız, çocuklarıyız." diye konuştu.

11 Eylül'den sonra dünyanın "medeni" ve "terörist" diye ikiye bölündüğünü anlatan Aşhirov, Batı'nın "zeytin yağı" gibi üste çıkmayı çok iyi bildiğini dile getirdi.

Batı'nın İslam'ı istismar eden gruplardan faydalanarak İslamofobiyi ortaya çıkarttığını dile getiren Aşhirov, şunları aktardı:

"İslam'ın barış ve muhabbet dini olduğunu anlatmalıyız. Şiddetin, saldırının İslam'la ilgili olmadığını anlatmalıyız. Kendi gizli amaçları bakımından bazı radikal grupların Batı'nın gizli amaçlarına hizmet ettikleri görülmektedir. Bazı ülkelerin yaptıklarını mazur görmeyi bırakmalıyız, dinimizi, Batılıların sokmaya çalıştığı pisliklerden kurtarmalıyız."

- "Sürdürülebilir diyalog olmalı"

Rusya Kirov Bölgesi Müslümanları Dini İdare Başkanı Zufar Galıullın da ümmetin bazı sıkıntılar yaşadığını ve bu sıkıntılardan kurtulmak için neler yapması gerektiğini anlattı.

İslam'a karşı genel bir savaş durumunun olduğunu ifade eden Galıullın, bu savaşı açanların ise şeytanın ta kendisi olduğunu vurguladı. Sadece dini değil her alanda gerekli olan eğitime dikkat çeken Galıullın, şunları kaydetti:

"En önemli cami, üzerinde namazı kılabildiğimiz seccadedir. İman bizim kalbimizdedir. Bilime gidemezsek sürekli olarak şikayet edeceğiz. Peygamber Efendimiz asla sistem dışına çıkıp savaşmadı."

Doğu Gürcistan Müslümanları Dini İdari Başkanı Yasin Aliyev, toplantıda alınacak olan kararların ümmet için hayırlı olmasını temenni etti.

Dünyadaki cemaat yapılanmalarının dini istismarlara neden olabildiğini aktaran Aliyev, "Bunların olmaması için Müslümanların birbirlerine düşman olmaması ve tek bir noktadan idare edilmesi gerekmektedir. Tam bir kontrol altına alınmalı, şeffaf olunmalı. DEAŞ, FETÖ gibi radikal birliktelikler için ayrıntılı bilgi verilmeli." ifadelerini kullandı.

Astrahan Bölgesi Müslümanları Dini İdare Başkanı Rauf Dzhantasov, dini bilginin dönüştürülmesinde en önemli şeyin dini eğitim sistemi olduğunu anlattı.

İslami eğitimin geliştirilmesi gerekliliğine vurgu yapan Dzhantasov, "Çocuklarımızı buna göre eğitmeliyiz. Sürdürülebilir diyalog olmalı. Küresel bir dünyada yaşıyoruz ve iyi seçimler yapmak gerçekten zor." diye konuştu.

- "Sibirya tarafında şiddetli kış dolayısıyla yeterli dini eğitim veremiyoruz'

Altay Cumhuriyeti Müslümanları Dini İdare Başkanı Zhanbolat Okhtaubaev ise FETÖ'nün 1990'lı yıllarda kendi ülkelerine geldiğini cehaletten dolayı o dönem onlara inandıklarını anlattı.

Eğitim noktasındaki eksikliklerden bahseden Okhtaubaev, "İnsanlara gerekli eğitimi veremedik. Kafkaslar'da yeterli cami ve medrese var. İnşallah daha fazlasını da yaparız. Ancak Sibirya tarafında şiddetli kış dolayısıyla yeterli dini eğitim veremiyoruz." şeklinde konuştu.

Kalmukistan Cumhuriyeti Müslümanları Dini İdare Başkanı Sultan Ahmet Karalayev, şuranın İstanbul gibi sembol bir şehirde toplanmasından duyduğu memnuniyeti belirtti.

DEAŞ gibi terör örgütlerinin tarih boyunca hep benzerlerinin olduğunu hatırlatan Karalayev, "Kafirler bize bu kadar zarar verememiştir. Birlikte durmalı, bir arada olmalı ve DEAŞ'a karşı ortak bir şekilde mücadele etmeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Moğolistan Hoton Türkleri Temsilcisi Batbuyan Nyamsambuu da ülkelerinde Hotonların 17 bin gibi küçük bir nüfusa sahip olduğunu belirtti.

Hotonların ülke genelinde yayılmaları ve çok küçük bir azınlık olmalarından dolayı dini öğrenme ve yaşama konusunda ciddi sıkıntılarının olduğunu aktaran Nyamsambuu, ilk camilerinin 2006'da inşa edildiğini kaydetti.

İbadetlerini daha çok atalarından öğrendikleri şekilde yerine getirmeye çalıştıklarını anlatan Nyamsambuu, kendi öğrencilerinden seçtikleri kişilerin dini eğitim öğretimi için Türkiye'deki imam hatip okullarında eğitim alabilmeleri için yardım istedi.

AA