9. Avrasya İslam Şurası

9. Avrasya İslam Şurası

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: - "FETÖ, Türkiye için DEAŞ'tan hiçbir farkı olmayan bir örgüttür. Hatta şunu söyleyebiliriz; Türkiye'nin DEAŞ'ı, bu örgüttür bizatihi. Türkiye, DEAŞ ile mücadele ediyor ve mücadele son derece açık. Türkiye, diğer terör örgüt

İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "FETÖ, Türkiye için DEAŞ'tan hiçbir farkı olmayan bir örgüttür. Hatta şunu söyleyebiliriz; Türkiye'nin DEAŞ'ı, bu örgüttür bizatihi. Türkiye, DEAŞ ile mücadele ediyor ve mücadele son derece açık. Türkiye, diğer terör örgütleriyle de mücadele ediyor." dedi.

Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla, Diyanet İşleri Başkanlığınca Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen 9. Avrasya İslam Şurası'nda yaptığı konuşmada, toplantının İslam dünyasının ve özellikle kendi coğrafyalarının yaşadığı sorunlara çözüm olmak, bu çözümlerle ilgili dini perspektifleri ortaya koymak bakımından faydalı olmasını temenni etti.

Türkiye'nin, 15 Temmuz'da hain bir saldırıyla karşı karşıya kaldığını dile getiren Kurtulmuş, o gece Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cesareti ve kararlılığı, milletin feraseti ve dirayetiyle bu hain girişimin bertaraf edildiğini söyledi.

- "Dışarıdan gelen tehlikelere karşı yoğunlaşacağız"

Kurtulmuş, ancak bu hain saldırıyla birlikte bir kere daha İslam coğrafyası ve özellikle Avrasya halkları olarak, içlerinden gelen tehditlere karşı da uyanık olmak durumunda bulunduklarını gördüklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bugün İslam dünyası çok derin acılar yaşıyor. İşgaller altında olan ülkelerimiz var. İç çatışmaların, savaşların, vekalet savaşlarının yaşandığı ülkeler var. Ayrıca açlığın, kıtlığın, ekonomik yoklukların ve yoksullukların tüm İslam dünyasını sarmış olduğunu görüyoruz. Eğitim alanında ciddi sorunlarımız var. Tüm bunlara, özellikle dışarıdan gelen tehlikelere karşı yoğunlaşacağız ve onları nasıl bertaraf edeceğimize dair planlarımızı yapacağız. Siyaset, toplumsal, ekonomik alanlarda tüm bu çalışmaları sürdüreceğiz. Ancak bunları yaparken içimize dönüp İslam inancını yanlış şekilde kullanan, İslam'ın yanlış şekilde yer yüzünde anlatılmasından kaynaklanan ideolojilerle de boğuşuyoruz. Bunun bir tarafında terörizm var."

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, coğrafyadaki terörizmin önemli bir kısmının, İslam'ın kutsal adının yıpratılmaya çalışıldığı, eli kanlı terörist örgütler tarafından yapıldığını aktararak, şöyle devam etti:

"Bu çerçevede, bir taraftan DEAŞ gibi örgütlerin varlığı, diğer taraftan Türkiye'de yaşadığımız FETÖ gibi karanlık örgütlerin varlığı, bizim özellikle din adamlarının, İslam coğrafyası ulemasının bu konuya yoğunlaşmasını ve İslam'ın sahih inancının terörist grupların İslam'ın adını kullanamayacak şekilde halka anlatılmasını zorunlu kılıyor. Hiç abartmadan söylemek gerekirse FETÖ, Türkiye için DEAŞ'tan hiçbir farkı olmayan bir örgüttür. Hatta şunu söyleyebiliriz; Türkiye'nin DEAŞ'ı, bu örgüttür bizatihi. Türkiye, DEAŞ ile mücadele ediyor ve mücadele son derece açık. Türkiye, diğer terör örgütleriyle de mücadele ediyor. Ancak yıllardır milletin dini hassasiyetlerini kullanan bu karanlık terör örgütü, halka karşı acımasız şekilde silahları kullanacağını da ortaya koydu."

DEAŞ ile FETÖ'nün benzerliklerini katılımcılarla paylaşmak istediğini dile getiren Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Her ikisinin ortak noktası tekfirci olmasıdır. Yani kendi gruplarından olmayanları, kendilerini kabul etmeyenleri, İslam halkasının içerisinde saymamaları, onları başka şekilde dışarıda bırakarak başka bir grup olarak telakki etmeleridir. Böylece kendilerini İslam topluluğunun içerisinden, olumlu manada kullanıyorum cemaatlerin dışında, özel seçilmiş bir grup olarak tanımlamaktadırlar. Halbuki İslam geleneğinin en temel özelliklerinden birisi, Kelime-i Tevhid'i inanarak söyleyen herkesin İslam dairesinin içerisinde sayılmasıdır."

Kurtulmuş, sadece bu özellikleriyle bile hem DEAŞ hem FETÖ'nün İslam toplumu içerisinde teolojileri itibarıyla bölücü, ayrıştırıcı ve ötekileştirici örgütler olduğunu vurguladı.

Her iki örgütün de kapalı örgütler olduğunu, bunun da önemli ikinci benzerlik olarak öne çıktığını belirten Kurtulmuş, "Yani yine İslam geleneğinin, özellikle Avrasya coğrafyasında yaşayan İslam geleneğinin en temel özelliklerinden birisi, herkese açık olmasıdır. Geleneğimizin üç kurumsal yapısı camilerimiz, medreselerimiz ve dergahlarımız, her yerde mümin olan herkese, eline, diline ve beline sahip olan herkese açıktır. Gelene de kapı açıktır gidene de açıktır. Ancak FETÖ ve DEAŞ gibi örgütlerin kapıları herkese kapalı, sadece seçtikleri adamlara açıktır. Dolayısıyla bu özelliğiyle de İslami geleneğe fevkalade aykırı, tezat içerisinde olan bir inanışa sahiptirler." diye konuştu.

Kurtulmuş, her iki örgütün de bağlıları tarafından hiçbir şekilde sorgulanamadığını, bunun da üçüncü ortak nokta olarak öne çıktığını belirterek, halbuki Müslümanlık inancının temelinin, yaşanılan her şeyi sorgulamak için Allah'ın insana bahşettiği akıldan istifade etmek olduğunu kaydetti.

Hem FETÖ hem DEAŞ'ın aklı bir kenara bırakarak örgütün başındakilerin hiçbir şekilde sorgulanamadığını dile getirerek, "Hatta ve hatta örgütün başındakilerinin, 'ismet' sıfatına sahip olduklarına inanan sapkın bir anlayış içerisindedirler. Halbuki Hz. Peygamber 'Hatem-ül-enbiya' olarak gelmiş ve ondan başka hiçbir insan 'İsmet' sıfatına sahip değildir." dedi.

- "Hem FETÖ'yü hem DEAŞ'ı bertaraf edeceğiz"

Kurtulmuş, FETÖ ve DEAŞ'in dördüncü ortak noktasının, hedeflerine giden yolda her şeyin mübah olduğu bir fırka sahip olmaları olduğunu belirten Kurtulmuş, "Yalanın da mübah, ihanetin de mübah, adam öldürmenin mübah, her türlü sahtekarlığın, hilenin yapıldığı, Allah'ın açık bir şekilde haram kıldığı her şeyin rahatlıkla işlenebildiği bir fırka sahip olmalarıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Bu örgütler için aslolanın hedefe ulaşmak olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Bunların her ikisinin de ortak tarafı gerektiğinde insan kanı dökmenin, gerektiğinde Müslüman kanı dökmenin, bunların fıkıhlarına göre caiz olmasıdır. DEAŞ'in her gün Ortadoğu coğrafyasında ve dünyanın her yerinde masum insanları, ister Müslüman olsun ister gayri Müslim olsun nasıl katlettiklerini biliyor ve görüyoruz. FETÖ'nün de 15 Temmuz akşamında masum insanlarımızı katletmek için uçakları, tankları, tüfekleri, bombaları çıkararak halkımızı nasıl katlettiğini bütün dünya gördü, bütün dünyanın gözleri önünde oldu. 241 insanımız şehit oldu. Yaklaşık 2 bin 194 kardeşimiz gazi oldu. Milyonlarca insan sokaklara çıkarak 'ya gazi ya şehit olurum' diyerek bu darbeye, FETÖ'ün sapkın inançlarına karşı ayakta durdu ve milletin geleceğini korudu. Bu örgüte karşı mücadele eden, İslam'ın sahih inançlarını yaymak için İslamın sahih sesine sahip olmak için sokaklara çıkıp, şehit olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize sağlık, afiyet diliyorum. Onları asla unutmayacağız ve unutturmayacağız."

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bu sapkın adamların, DEAŞ'ından FETÖ'süne kadar İslam dünyasının her yerinde artık cirit atmalarını önlemek, onlara sahih İslam itikatını anlatmak, Zargana Vadisi'nden başlayarak yayılan İslam'ın o ikinci kutsal yürüyüşünün, o diriltici nefesini bütün insanlara yeniden öğreterek, onları bir şekilde bu sahih inançla buluşturmak zorunda olduklarını dile getirdi.

Gece gündüz uyumadan bu çabanın içerisinde olacaklarını ve her yerde hem FETÖ'yü hem DEAŞ'ı bertaraf edeceklerini ifade eden Kurtulmuş, İslam dünyasının bu hain örgütlerini yok edeceklerini kaydetti.

Kurtulmuş, "Bu vesileyle bir kez daha şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bir kere daha saygıdeğer Cumhurbaşkanımıza sizlerin ve bütün Avrasya halkının huzurunda şükranlarımızı arz ediyorum." dedi.

Kurtulmuş, Yıldırım Beyazıt'ın, Timur'un ordularına karşı mücadele ettiğinde etrafındakilerin, "Timur'un orduları çok güçlü, silahları, askerleri her türlü imkanları var. Bunlarla bir türlü uzlaşalım, bir türlü Anadolu'yu bölüşelim. Osmanlı hanedanını kötü bir şekilde yenilgiye uğratmayalım" dediğini aktardı.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Yıldırım Beyazıt'ın onlara, "Ben asla gelecek nesillerimize korkuyu miras bırakmayacağım" dediğini anımsatarak, "Sayın Cumhurbaşkanımız, aziz milletimize o akşam korkuyu miras bırakmadı. Bundan dolayı kendisine teşekkür ediyoruz. Bu anlamda Türkiye'deki bu şanlı direniş, bütün İslam milletlerine örnek oldu. Allah Cumhurbaşkanımızdan, şehitlerimizden, gazilerimizden ve milletimizden razı olsun." ifadelerini kullandı.



AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :