8 Mart Dünya Kadınlar Günü

8 Mart Dünya Kadınlar Günü

Birleşmiş Milletler:

ANKARA (AA) - BM'nin Türkiye'deki Mukim Koordinatörü Kamal Malhotra ve UN Women Türkiye Temsilcisi ve Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Ingibjorg Gisladottir, ortak açıklamalarında, "Türkiye’deki kadın hareketi toplumsal cinsiyet eşitliği hedeflerine ulaşılması için yaptığı başarılı savunuculuk çalışmaları dolayısıyla özel bir takdiri hak ediyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik girişimlerden sonuç alınabilmesi için kadın hareketi ve devlet kuruluşlarının yakın çalışmasının elzem olduğu görülüyor" ifadesini kullandı.

Mahortra ve Gisladottir, 8 Mart Dünya kadınlar günü nedeniyle yaptıkları ortak açıklamada, 8 Mart'ın toplumsal cinsiyet eşitliği, adalet ve barış için dünyanın dört bir tarafında her gün mücadele veren kadınların dayanışmayı amaçladıkları bir gün olduğunu hatırlattı.

Bu yıl 8 Mart'ın Dördüncü Dünya Kadın Konferansı ve kadın haklarının güçlendirilmesi konusundaki en kapsamlı doküman olarak değerlendirilen tarihi Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nun 20. yıl dönümüne denk geldiği ifade edilen açıklamada, aradan geçen 20 yıla rağmen Pekin'de 1995'te verilen taahhütlerin hala geçerliliğini koruduğu ancak sadece bir kısmının hayata geçirilebildiği vurgulandı.

 Açıklamada, geçen 20 yılda hem küresel ölçekte hem de Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik önemli ilerlemeler görülmesine rağmen daha kat edilmesi gereken uzun bir yol bulunduğu kaydedilerek, kadın ve erkek arasındaki eşitsizliklerin dünyanın dört bir yanında en kötü şekliyle yüzünü göstermeye devam ettiği bildirildi.

Günümüzde küresel topluluğun 2015 sonrası kalkınma gündemini ve gelecek için yeni "sürdürülebilir kalkınma hedeflerini" şekillendirdiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Dünya Kadınlar Günü'nün Pekin Deklarasyonu'nun 20. yıldönümüne rast gelmesi kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği konularında acilen harekete geçilmesi görüşünün hız kazanacağına dair umudu artırıyor. Süregelen eşitsizlikler ve ayrımcılık ortadan kaldırılmadıkça güvenlik ve insani gelişmenin uzak bir hayal olarak kalacağını kabul eden ülke sayısının artıyor olması memnuniyet verici bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor. İnsan hakları, barış ve güvenliğin yanı sıra sürdürülebilir kalkınmanın da temelini kadınların ve kız çocuklarının insan haklarının hayata geçirilmesi teşkil ediyor. 

Türkiye’deki kadın hareketi de toplumsal cinsiyet eşitliği hedeflerine ulaşılması için yaptığı başarılı savunuculuk çalışmaları dolayısıyla özel bir takdiri hak ediyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik girişimlerden sonuç alınabilmesi için kadın hareketi ve devlet kuruluşlarının yakın çalışmasının elzem olduğu görülüyor. BM olarak biz de hükümeti ve sivil toplumu, Türkiye tarafından toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik olarak verilen taahhütlerin gerçekleştirilmesi ve en kısa sürede, 2030 yılı geçmeden, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin geriye kalan parçalarının da ortadan kaldırılması amacıyla güç birliği yapmaya çağırıyoruz."

BM olarak biz bu sürece katkıda bulunmaya hazır olduklarını açıklayan BM Mukim Koordinatörü Kamal Malhotra ve UN Women Türkiye Temsilcisi ve Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Ingibjorg Gisladottir, "Toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kadınların konumlarının güçlendirilmesini ulusal gündemin merkezine yerleştiren atak ve geniş kapsamlı kararları alma zamanı. Birlikte 2030 yılını kadını, erkeği ve kız ve erkek çocuğuyla Türk halkı için bir başarı hikayesine dönüştürebiliriz" ifadesine yer verdi.

Kaynak:Haber Kaynağı