7. Boğaziçi Zirvesi

7. Boğaziçi Zirvesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (1)- "Yabancı ve İslam düşmanlığı dalgasının yükselmeye başladığı 2001 yılından beri sadece Almanya'da camilere ve Müslümanlara yönelik 416 saldırı gerçekleşmiştir. Bu saldırıların 46 tanesi de bu yılın ilk 9 ayında yaşandı. Almanya

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yabancı ve İslam düşmanlığı dalgasının yükselmeye başladığı 2001 yılından beri sadece Almanya'da camilere ve Müslümanlara yönelik 416 saldırı gerçekleştirildiğini belirterek, "Bu saldırıların 46 tanesi de bu yılın ilk 9 ayında yaşandı. Almanya'da yaşayan vatandaşlarımız, bu saldırılara en fazla muhatap olan ve mağduriyet yaşayan kesimi oluşturuyor. Bu nefret saldırıları giderek güçlenen politik desteğin de etkisiyle artarak sürecektir." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı himayesinde Uluslararası İş Birliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen "Küresel Gelecek: İnsan Odaklı, Akıllı Ekonomi" temalı 7. Boğaziçi Zirvesi'ndeki konuşmasına, UİP tarafından 2009'dan beri düzenli yapılan zirvenin başarılarla dolu olmasını temenni ederek başladı.

Zirve vesilesiyle Türkiye'ye ve İstanbul'a teşrif eden misafirlere "hoş geldiniz" diyen Erdoğan, İstanbul'un yeniden yapılanma sancıları yaşayan dünyanın, bu sürecin öncüsü olan coğrafyaların merkezinde yer aldığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel geleceğin ve hedeflerin tartışılacağı zirvenin hem mekanıyla hem de ruhuyla tam da olması gereken yerde toplandığını düşündüğünü aktararak, "Bölgesinin siyasi ve ekonomik diplomasisinin lokomotif ülkesi Türkiye'nin vizyonuyla uyumlu bir etkinlik olarak gördüğüm bu zirveyi, 7 yıldır düzenli şekilde toplayan UİP'ye şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Görüşleriyle, tecrübeleriyle, teklifleriyle ve tenkitleriyle zirveye katkı verecek herkese, huzurlarınızda şimdiden şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.

Dünyanın ve bölgenin her geçen gün yeni ve daha büyük sorunlarla karşılaştığı bir dönemde, bu tür görüş alışverişi ve iş birliği zeminlerinin önemli olduğuna inandığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bölge ülkeleri ve özel sektörleri arasında yakın iş birliğine vesile olacak Boğaziçi Zirvesi'nin önümüzdeki yıllarda etkinliğini artırarak devam etmesini diliyorum. Zirvenin bu yılki oturumlarında ağırlıklı olarak geleceğe ilişkin tekliflerin ve tehditlerin ele alınacağını görüyorum. Tabii gelecek deyince aklımıza ilk gelen şey, özellikle ileri teknoloji oluyor. Dünyamızın geçtiğimiz 200 yıldaki dönüşümünün temel unsurlarının başında teknolojide yaşanan gelişmeler geliyor. Geçmişi inşa eden teknolojinin geleceğimizde de etkili olması gayet normaldir. Teknolojinin dönüşüm gücü, gerçekten de hayranlık vericidir."

- Ticaret savaşları

Erdoğan, bu alanda şimdiye kadar şahit olunan değişikliklerin, çoğunlukla insanların konforunu artıran ve hayatını kolaylaştıran gelişmelerden oluştuğunu belirterek, ulaşımdan sağlığa, haberleşmeden eğitime kadar her alanda geçmiş ile mukayese edilemeyecek yeniliklerin, teknoloji ürünü araçların vasıtasıyla hayatı adeta kuşatmış durumda olduğunu vurguladı.

"Örneğin, sağlıkta gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde gerçekleştirilen erken teşhis ile sancısız ve kansız tedavilerin, hastalıklardan kaynaklanan ızdırap dolu süreçlerin sona ermesini sağladı." diyen Erdoğan, eğitimde akıllı tahtaların ve uzaktan erişimle yürütülen derslerin yeni bir dönemi başlattığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, internet vasıtasıyla dünyanın herhangi bir yerinden diğer ucuna anında kütüphaneler dolusu verinin çok kısa sürede ulaştırılabildiğine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Daha birkaç asır önce ilkel pusulalarla yolculuk yapmak zorunda olan denizcilerin yerini akıllı telefonundaki navigasyonu kullanarak istediği adrese kolayca ulaşabilen insanlar, hatta sürücüsüz çalışan otomobiller aldı. Her ne kadar herkes eşit şartlarda ulaşamıyor olsa da teknolojinin etki alanını hızla genişlettiği bir gerçektir. Bu durum insanla teknolojinin rekabetini kaçınılmaz hale getiriyor. Nitekim geçmişte bilim kurgu filmleri ve edebiyatın fantastik ögeleri olarak işittiğimiz pek çok husus giderek somut birer gerçek olarak karşımıza çıkmaya başladı. Japonya'da neredeyse tamamen robotlar tarafından işletilen çiftlikler faaliyete geçiyor. Üretim bantlarında insanlar yerine robotların çalıştığı fabrikalar giderek yaygınlaşıyor. İnsansız hava araçları, markete, restorana, mağazaya verilen siparişlerin yerlerine ulaştırılması dahil, neredeyse her alanda kullanılmaya başlandı. Alışverişler giderek artan oranlarda internet üzerinden yapılıyor."

Tüm bu gelişmelerle birlikte istihdamdan gelir dağılımına kadar birçok alanda çarpıcı etkilerin geldiğini ifade eden Erdoğan, "Küresel ticaret büyümesi tahminlerinin üzerinde değerlendirilirken, tüm bu gelişmelerle birlikte teknoloji kullanımının çok daha farklı bir zemin oluşturduğunu, yaygınlaştığını görüyoruz. Pek çok ülkedeki seçimlerde uluslararası ticareti kısıtlama vaatlerinin artması, ticaret savaşlarının yaklaştığının da bir işaretidir." dedi.

- "Batı toplumu 100 kişiyi, 200 kişiyi, 300 kişiyi kendisi için tehdit olarak görüyor"

Bilhassa gelişmiş ülkelerde zengin ve fakirler arasındaki hayat kalitesi farkının açılmasında, üretimde vasıfsız iş gücü yerine robotların kullanılmasının büyük bir etkisi olduğuna işaret eden Erdoğan, "Genel tabloya ve eğilimlere baktığımızda bu alanda artık geri dönülmez bir yola girildiğini söyleyebiliriz. Bu bakımdan geçtiğimiz yıl, daha az yoksulluk, daha fazla refah temasının işlendiği Boğaziçi Zirvesi'nin bu yıl küresel gelecek, küresel hedefler başlığıyla toplanması bana göre isabetli bir tercihtir." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, refahı artırmanın, bunu yaparken de yoksulluğu azaltmanın kendiliğinden sağlanılabilecek bir gelişme olmadığına dikkati çekerek, dünyanın, her alanda görülen adaletsizliğin yol açtığı sancılarla giderek daha fazla yüzleşmek zorunda kaldığını dile getirdi.

Bir yandan milyonlarca dolar verip turist olarak uzaya gidenlerin, onların hemen yanı başında ise işlerini robotlara ve internete kaptırmış büyük kitlelerin bulunduğu bir dünyada, sürdürülebilir bir büyümenin mümkün olmadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Teknolojinin istihdamı ve ücretleri sınırlama eğilimi önümüzdeki dönemde çok daha şiddetli şekilde hissedilecektir. Bugün gelişmiş ülkelerde yeni hayata atılan pek çok gencin anne ve babasına göre çok daha düşük ücretle çalışmak ve çok daha düşük bir refah seviyesine razı olmak zorunda kaldığı ifade ediliyor. Bu gelişmelerin demokrasiler üzerinde nasıl olumsuz sonuçlara yol açtığının örneklerini hep birlikte görüyoruz. Batı toplumlarının mevcut refah düzeylerine tehdit olarak gördükleri, burası çok çok önemli, Türkiye'de 3 milyonu aşkın mülteci var, biz bunları tehdit olarak görmüyoruz ama Batı toplumu 100 kişiyi, 200 kişiyi, 300 kişiyi kendisi için tehdit olarak görüyor, göçmenlere ve yabancılara karşı geliştirdikleri nefret politikaları, bu ülkelerin yönetimlerini de esir almaya başlamıştır. Türkiye bu olumsuzluğa en fazla ve en yaygın şekilde muhatap olan ülkedir. Örneğin, yabancı ve İslam düşmanlığı dalgasının yükselmeye başladığı 2001 yılından beri sadece Almanya'da camilere ve Müslümanlara yönelik 416 saldırı gerçekleşmiştir. Bu saldırıların 46 tanesi de bu yılın ilk 9 ayında yaşandı. Almanya'da yaşayan vatandaşlarımız bu saldırılara en fazla muhatap olan ve mağduriyet yaşayan kesimi oluşturuyor. Bu nefret saldırıları giderek güçlenen politik desteğinde etkisiyle artarak sürecektir. Diğer taraftan bugün göçmenlere karşı yürütülen kampanyaların bir süre sonra yine Batılı toplumların refahlarına tehdit olarak gördükleri robotlara karşı yapılması kimseyi şaşırtmayacaktır. Bu durum şunu gösteriyor, insanı odağa koyan teknolojilere yönelmeden, refahı artırırken yoksulluğu azaltan gelişmelerin önünü açmadan, demokrasiler ayakta kalamaz."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :