65. Hükümet Programı görüşülüyor

65. Hükümet Programı görüşülüyor

MHP Grup Başkanvekili Akçay:- "Bu hükümetin programı, Davutoğlu hükümeti programının kes, kopyala, yapıştır halidir"- MHP'li Usta: - "Programın tek misyonu, başkanlık sisteminin getirilmesi için yasal altyapının hazırlanması"

TBMM (AA) - MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "65. Hükümet programı, Davutoğlu hükümeti programının kes, kopyala, yapıştır halidir." dedi.

TBMM Genel Kurulunda 65. Hükümet Programı'nın görüşmeleri yapılıyor.

MHP Grubu adına söz alan Akçay, hükümet programının bir taraftan imaj cilalamaya çalışırken, diğer yandan çelişkilerle, birbirini tekzip eden ifadelerle dolu olduğunu öne sürdü.

Akçay, "65. Hükümet Programı, Davutoğlu hükümeti programının kes, kopyala, yapıştır halidir. Her iki programdaki ifadelerin yüzde 90'ı kelimesi kelimesine aynıdır." diye konuştu.

Hükümetin, şeffaflığı programdan çıkarmasının, şeffaf olmadıkları ve olmayacaklarını gösterdiğini savunan Akçay, şunları kaydetti:

"Meseleniz üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. 'Başkanlık' adı altında sunduğunuz hayali önerilerde esas amacınız şahsi ve keyfi bir yönetime anayasal bir kılıf bulmaktır. Türkiye, kurum ve kurallarıyla yönetilmiyor. Türkiye, şahsi ve keyfi bir yönetim altındadır. Ülkemiz bir devlet ve yönetim krizi içindedir. AKP iktidarının hükümet etme ve devlet yönetme bilinci yoktur, anayasa, kanun, hukuk hiç sayılmaktadır. İktidar sahipleri merdiven altı siyaset yapmaktadır. Yönetemeyenler kabahati kendinde arayacaklarına suçu sisteme ve anayasaya yükleyerek sorumluluktan kaçmaya çalışıyorlar. Anayasayı veya sistemi günah keçisi ilan etmek, kanun ve kuralları yok saymak gayrimeşruluğun önünü açmaktır."

"AKP hükümetleri 14 yıl boyunca hiçbir zaman tek başına bir iktidar olamadı. Bugüne kadar cemaatler, tarikatlar, çıkar grupları, paralel yapılar koalisyonu ve ittifakı olarak iktidarını kullandı." iddiasında bulunan Akçay, "Milletin verdiği yetki kötüye kullanıldı, milli iradeye ihanet edildi. Yasama bizden, yargı bizden, yürütme bizden, oğlan bizim, kız bizim ama hala 'uyum, uyum, uyum' deyip duruyorsunuz. Siz, şimdi de 'Uyum için başkanlık isteriz, olmazsa bari partili cumhurbaşkanlığı olsun' diyorsunuz. Sizde bir uyum sorunu var arkadaşlar, sorun sizde, mizacınız uyumsuz. Millet ne yapsın, biz ne yapalım? Siz aranızda kişisel uyum aramayı bırakın da en iyisi anayasaya, hukuka, kurallara uyun. Bakın, o zaman aranızda uyum da olur, istikrar da olur." ifadelerini kullandı.

AK Parti'nin isteğinin toplumsal uzlaşıyla yeni bir anayasa değil "şahsi ve keyfi yönetimi tesis edecek iki maddelik bir metin" olduğunu öne süren Akçay, "Bunlar madde 1, Erdoğan her zaman haklıdır. Madde 2, Erdoğan'ın haksız olduğu durumlarda 1. madde geçerlidir." dedi.

Akçay, hükümet programına ret oyu vereceklerini söyledi.

-"Hedefi, iddiası, özgünlü yok"

MHP Samsun Milletvekili Erhan Usta, programın hedefinin, iddiasının, özgünlüğünün olmadığını, dolayısıyla heyecen yaratmasının mümkün görünmediğini savundu.

Salonda AK Parti milletvekillerinin bulunmadığını belirten Usta, "Bu heyecansızlık doğru değil. Böyle bir hükümet programı görüşmesini ilk kez yaşıyoruz. Bu Türkiye'nin demokrasisi ve kaderi açısından son derece talihsiz bir durum." diye konuştu.

Programda tek bir rakamsal hedef olmadığını dile getiren Usta, "Programın tek misyonu, başkanlık sisteminin getirilmesi için yasal altyapının hazırlanması." görüşünü bildirdi. Usta, şunları kaydetti:

"Türkiye'de başkanlık sistemi geldiği zaman toplumun bütün meseleleri çözülecekmiş gibi bir şey takdim ediliyor. Bakalım, başkanlık sistemi olan ve parlamenter sistemi olan ekonomilerde nasıl bir durum var gelişmişlik açısından. Kişi başı gelir 25 bin doların üzerinde olan 26 ülke var. Bu 26 ülkeden 21'i bizdeki gibi parlamenter sistemle yönetiliyor, 2'si krallıkla yönetiliyor, 1'i yarı başkanlıkla, sadece 2'si başkanlıkla yönetiliyor. Yani dünyanın en gelişmiş 26 ekonomisinden sadece 2'sinde başkanlık var. Başkanlık sistemi hani zengin ekonomilerde vardı? Eğer bir ilişki arıyorsanız, sistemle zenginlik arasında olsa olsa ters bir ilişki var. Yani başkanlık sistemi olan ekonomiler de gelişmiş ekonomiler değil, bunlar parlamenter sistemle yönetilen ekonomilerdir. Toplumdan bu gerçek gizleniyor. Mesele sistem meselesi değil, mesele uygulama meselesidir. En iyi sistemi kötü uyguladığınız zaman kötü sonuç alırsınız, en kötü sistemi iyi uyguladığınız zaman iyi sonuçlar alırsınız. Dünya bunun örnekleriyle doludur."


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :