“Kadına şiddet” olaylarının önlenmesi amaçlanan ancak Türk aile yapısına dikkat edilmeden hazırlanan 6284 Sayılı Kanun, aile dramlarının kaynağı haline geldi.  Osmaniye geçtiğimiz Evden uzaklaştırma cezası alan bir kişinin cezasının bittiği gün eve gelerek eşi ve bir çocuğunu tüfekle öldürmesi,2 çocuğunu da yaralaması “yuva yıkan kanun” olarak nitelendirilen 6284 sayılı kanunu bir kez daha tartışmaya açtı.

‘KANUN TESKİN ETMİYOR, AYIRIYOR’

Kadının şikayeti sonrası darp olsun ya da olmasın erkeğin 1 aydan 6 aya kadar evden uzaklaştırılması öngören kanunla en ufak şikayetle ilgili olarak dahi delil ve belge aranmaksızın erkek aleyhinde kararlar verildiğine dikkat çeken uzmanlar, Avrupa’da bu sürenin en fazla 1 hafta dolayında olduğunu vurgulayarak amacın tartışmış olan eşleri ayırmak değil teskin etme olduğuna dikkat çekiyor. Uzmanlar 6284 sayılı kanunla erkeğin hem çevresi hem de çocukları nezdinde aşağılandığına vurgu yapıyor.

YUVALARI YIKIYOR 

Evli kadınlara kocalarına karşı 20 Mart 2012 yılında Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6284 No’lu Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin  Önlenmesine Dair Kanun’una toplumun her kesiminden tepkiler büyüyerek devam ediyor

Türkiye’de kadına karşı şiddetin önüne geçilmesi için birçok önlemler ve projeler geliştirilirken, Batı ülkelerinin dayandırdığı ‘İstanbul Sözleşmesi’ kapsamında ‘6284 No’lu kanun çıkartıldı. Kanunun çıkış amacında ilk olarak kadına yönelik şiddet ve çinayetlerin önüne geçilmesi düşünülse de, kanun yürürlüğe çıktıktan bu güne kadar amacı dışına çıktı. Birçok erkek evde karısını ve çocuklarına şiddet uygulamadığı halde en küçük bir sorunda şikayet edilince kanun kapsamında evinden uzaklaştırma cezasına çarptırıldı. Diğer taraftan, eşini öldüren erkeklerin önüne geçilmesi  için de düşünülen kanunda, tüm erkekleri kapsadığı için ev içindeki en ufak tartışma veya olumsuz durumda kadının şikayeti sonucunda erkek suçlu sayılarak evden ayırılmak zorunda kalıyor.

EVDEN UZAKLAŞTIRILAN ERKEK YIPRANIYOR

6284 No’lu kanun kapsamında evde en küçük bir sorun olduğunda kadının şikayet etmesiyle erkeğe hiçbir söz hakkı verilmeden ilk olarak evden uzaklaştırılıyor. Daha sonra gelinen süreçte kadın eğer kocasıyla barışırsa eve alınıyor. Kadın kocasıyla barışmadı ve daha da evden uzaklaştırma istiyorsa bu talep hemen yerine getiriliyor. Erkeği neredeyse hiçe sayan kanunda, aile yıkımları ve boşanmalar daha hızlı meydana geliyor. Evinden ayrılan erkek daha sonra öfkeli olarak şiddete daha meyilli oluyor. En küçük sorunla evinden uzaklaştırılan erkek; iş ve sosyal hayatında birden düşüş yaşıyor ve yaşam kalitesi bir anda çökmeye uğruyor. 6284 No’lu kanun ile ilgili yapılan araştırmalarda, kanun uygulanan erkeklerde adete psikolojik yıkım süreci başlıyor.

BAĞIRMASI YETERLİ

Kanun kapsamında ilk olarak kadına yönelik şiddetin önlenmesi öngörülüyor. Kanunun amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenliyor. Fakat erkek evde eşine veya çocuklarına en ufak şekilde bağırdığında, kadının bir telefonla ihbarı, erkeği evden uzaklaştırıyor.

KANUNUN ÇIKIŞ YERİ AVRUPA

"Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi", 121. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantısında, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 13 ülke tarafından imzalandı. 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açılan Sözleşme, 1 Ağustos 2014'te yürürlüğe girdi.

İstanbul Sözleşmesi kadınlara yönelik her türlü şiddetin önlenmesi, kadınların her türlü şiddetten korunması, kadınlara yönelik şiddetin faillerin kovuşturulması, yargılanması ve cezalandırılması için titizlikle hazırlanmış bir metin. Sözleşme metni bu konularda getirdiği yüksek ve detaylı standartları içeren hükümlerin yanı sıra bir de Sözleşmenin gereklerinin yerine getirilip getirilmediğini denetlemek için oluşturulacak ve kadına yönelik şiddet alanında uzman üyelerden oluşan GREVIO (Kadınlara Karşı Şiddet ve Ev İçi Şiddete Karşı Uzman Eylem Grubu) adlı organın kuruluşunu, görevlerini ve işleyişini düzenleyen hükümler içeriyor.

MEMLEKET GÜNDEME GETİRMİŞTİ

Memleket Gazetesi Haber Müdürü M. Ali Elmacı, Her Yerde Adalet Platformu Başkanı Avukat Özkan Öztürk ile 6284 Nolu kanunu detaylıca ele almıştı. Haberin devamında Aile içi şiddetin artmasına neden olan kanunun acilen düzenlenmesi gerektiğini belirten Her Yerde Adalet Platformu Başkanı Avukat Özkan Öztürk, Bu kanunun önemli özelliği sadece kadının beyanı ile erkeğin cezalandırılmasıdır. Kadını şiddetten koruyalım denilerek erkeklere şiddet uygulanıyor diye konuştu.

AİLEYE KARŞI STRATEJİK BİR SALDIRI VAR

2011 yılında İstanbul'da imzalan anlaşmadan sonra ‘Kadına Şiddet' haberleri giderek arttı. Aile içi şiddet ve kadın cinayetlerinin artışının en büyük sebebi ise 2012 yılında çıkarılan ve bu anlaşmaya dayandırılan 6284 numaralı kanun olarak gösteriliyor. Bu kanun ile ailenin korunması hedeflense de değerlerimizden uzak bu kanun, ailenin dağılmasına sebep oluyor. Aile içi şiddetinde o tarihten itibaren arttığını belirten Her Yerde Adalet Platformu Başkanı Avukat Özkan Öztürk, “Bu kanunun en önemli özelliği sadece kadının beyanı ile erkeğin cezalandırılmasıdır. Kadını şiddetten koruyalım diyerek erkeklere şiddet uygulanıyor. Aile mevhumuna yönelik stratejik bir saldırı ile karşı karşıyayız. 6284 sayılı kanun da bu saldırının bir parçası haline gelmiş.” dedi.

BU YASA ŞİDDETİ TETİKLİYOR

2012 yılında aileyi korumak adına çıkarılan bir yasa aile kavramının içini boşaltmış ve yapıya resmen dinamit koymuştur diyen Özkan Öztürk, "Türklerin elinden Kur'an-ı Kerim'i alamaz ve aile yapısını bozamazsak Türkler bizim için tehdit olmaya devam edeceklerdir" diyenleri unutmadık. Şu anda ekonomik bir saldırı olduğu kadar aile mevhumuna yönelik stratejik bir saldırı ile de karşı karşıyayız. 6284 sayılı kanun da bu saldırının bir parçası haine gelmiş. 6284 sayılı yasa kadına şiddeti engelleyen bir yasa değil tam aksine şiddeti artıran bir yasa haline gelmiştir. Zira bu yasa çıktıktan sonra kadın cinayetlerinde belirgin bir artış olmuştur. Biz Her Yerde Adalet Platformu olarak bu konuda ciddi çalışmalar yapıyoruz. İnşallah bu ilgili bakanlıklara bir rapor hazırlıyoruz ve yetkililere bu raporları sunacağız. Siyasi partilerin liderleri ile de görüşeceğiz" diye konuştu.

YANLIŞTA ISRAR ETMENİN KİMSEYE YARARI YOK

Nafakayı düzenleyen TMK 174-175 çok ağır. 400 maddenin yer aldığı 100 Günlük Eylem Planı icraat programında bunun da yer almasının sevindirici olduğunu söyleyerek Başkan Erdoğan'a teşekkür eden Özkan Öztürk, "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 14. maddesi ayrımcılığın yasak olduğunu belirtir. 2002 yılında yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu'na baktığımız zaman ise kadınlara karşı pozitif bir ayrımcılık olduğunu görüyoruz. Bu yasa tamamen iyi niyetlerle çıksa da aile kurumuna dinamit koyduğunu hatırlatmalıyım. Yanlışta ısrar etmenin kimseye yararı yoktur. Aile yapımızı bozan bu tür yasaları bir kenara bırakıp kendi genetik yapımıza, sosyal dokumuza uygun yasalar hazırlayıp kendimize dönebilmeliyiz" ifadesini kullandı.

ZENGİN KOCA AVINA ÇIKMIŞ KADINLAR VAR

Artık erkekleri para kaynağı olarak gören kadınlar var ve bu konu sektör haline gelmiş diyen Özkan Öztürk, "Bunu bilen art niyetli kadınlar boşandıktan sonra yeniden evlenecekse bile evlenmiyor. Nafakayı alabilmek için de ikinci bir evlilikte resmi nikâh bile yapmadan hayatını devam ettiren kadınlar var. Daha ötesini söyleyeyim; zengin koca avına çıkmış kadınlar var. Bir ay iki ay evli kaldıktan sonra uyduruk bir sebeple boşanıp nafaka almaya devam ederek hayatını devam ettiriyorlar" şeklinde konuştu.

Öte yandan, 400 maddenin yer aldığı 100 Günlük Eylem Planı icraat programında, Adalet Bakanlığı kapsamında hayata geçirilecek projeler arasında süresiz nafaka ve çocuk haczine de yer verildi. Nafaka ödeme sisteminin adil bir hale getirileceğini duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan, icra müdürlükleri vasıtasıyla gerçekleştirilen “çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki” tesisinin icra sistemi dışına çıkarılarak ücretsiz bir şekilde gerçekleştirileceğini duyurdu.

ULUSAL MEDYADA KANUNA TEPKİLER BÜYÜYOR

6284  nolu kanuna sadece mağdurlar değil medyadan da büyük tepkiler geliyor. Kanun kapsamında mağdur olan erkekler kanunun yıkıcı etkisini gazeteler aracılığıyla yetkililere duyurmak istiyor. ‘Aile yıkan Kanun’ olarak da bilinen 6284 nolu kanun için ulusal bir gazeteye konuşan yetkililer acilen yeni düzenleme getirilmesini talep ediyor.

KÖŞE YAZARLARININ GÜNDEMİNE OTURDU

6284 nolu kanun için vatandaşlar mağduriyetlerini sadece gazeteler aracılığıyla yaymaya çalışsa da buna köşe yazarları da destek veriyor. Geçtiğimiz günlerde bir internet haber sitesinde Sema Maraşlı isimli yazar kanunu yerden yere vurdu. Maraşlı, kanun kapsamında erkeğin köpekten bile değersiz olduğunu kanun kapsamında aile düzeninin bozulduğunu iddia etti.  Bunun yanında geçtiğimiz günlerde Osmaniye’de bir baba evden uzaklaştırma cezası bittikten sonra evde dehşet saçtı.