62. Hükümet Programı TBMM'de

62. Hükümet Programı TBMM'de

Hükümet programından:

ANKARA (AA) - 62. Hükümet Programında, "2023 yo­lunda, geleneğimizden güç alarak yeni bir uygarlığın inşasına başlayacağız. Toplumda var olan bütün kültürel dinamiklere eşit bir yaklaşım benimseyeceğiz. Devlet, bütün kültürel kimliklere demokratik bir perspektifle yaklaşacaktır" denildi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından Meclis'e sunulan hükümet programının "İnsani Kalkınma" başlıklı üçüncü bölümünde "Medeniyet ve Kültür" konusu da yer aldı. 

Kültürün, toplumsal kimliğin en önemli unsuru olarak, sade­ce insan hayatına etki eden değil, insanı inşa eden bir alan olduğu belirtilen programda, kültürün insanları olduğu kadar geçmişi bugüne, bugüne de geleceğe bağladığı vurgulandı. 

"Güçlü toplum"un, "güçlü düşünceler, işler, ürünler ve değerler" anlamına geldiği ifade edilen programda, "Değerleri olmayan, geleneği bulunmayan, geleneğini gününe taşıyıp yeniden üretemeyen bir toplum dünyaya söz söyleyemez, geleceğe anlam katamaz. Tarihi ve kültürel mirasımızı korumak, bizi biz yapan, bizi başka­larından ayıran, bize has özelliklerimizi ve güzelliklerimizi bizden sonraki nesillere aktarmak için çok önem verdiğimiz bir meseledir" ifadesine yer verildi. 

Bu anlayış ve hedef kapsamında, AK Parti iktidarı döneminde tarihi ve kültürel eserlere sahip çıkıldığı kaydedilen programda, medeniyetin temel kaynağı olan yazma ve basma eserlerin dijitalleştirilme işlemi yoğunlaştırılarak, kataloglama çalışmalarına hız kazandırıldığı belirtildi.

Yurt dışına kaçırılan 4 bin 157 eserin Türkiye'ye getirildiği bildirilen programda, kültürel varlıkların korunması için önemli destekler sağlandığına, kültür varlıklarının restorasyon çalışmalarına ayrılan ödeneklerin artırıldığına işaret edildi.

-"Vakıf mirasını korumalı, yeniden üretmeliyiz"

Türkiye'de müzeciliğin geliştirildiğine dikkat çekilen programda, ziyaretçilerin gezi kalitesinin yükseltilmesi, eser teşhir ve tanziminde teknolojinin kullanılması çalışmalarının devam ettirildiği kaydedildi. Müze ziyaretçi sayısının 4 katına çıktığı vurgulanan programda, 30 ülkede, Türkiye'nin kültürünü tanıtan 38 Yunus Emre Türk Kültür Merkezi açıldığı bildirildi. 

Vakıf eserlerine yurt içinde ve dışında sahip çıkıldığına işaret edilen programda, 2003-2013 yılları arasında yaklaşık 4 bin vakıf eserinin restorasyon veya onarımının yapıldığı aktarıldı. 

Başlatılan çalışmaların kararlılıkla uygulanacağına vurgu yapılan programda, şu ifadeler kullanıldı:

"Kültür alanında yaptıklarımızın üstüne yenilerini ekleyecek, başlattığımız çalışmaları kararlılıkla uygulayacağız. 2023 yo­lunda, geleneğimizden güç alarak yeni bir uygarlığın  inşasına başlayacağız. Toplumda var olan bütün kültürel dinamiklere eşit bir yaklaşım benimseyeceğiz. Devlet, bütün kültürel kimliklere demokratik bir perspektifle yaklaşacaktır.

2023 hedefimiz, devletin, sivil toplumun kültürel çalışma ve gelişimine destek sağlaması, aynı zamanda kültürel faaliyetlerin toplumsal birliği güçlendirmek ve yeni bir uygarlık sentezi oluşturmak yönünde rol oynamasına öncelik vermektir.

Bu bağlamda, önemli sosyal gayelere hizmet eden vakıfları sa­dece çok önemli bir kültür mirası olarak değil, aynı zamanda sivil toplumun kendini örgütlediği çoğulcu, demokratik bir yapı olarak telakki ediyoruz. Bu anlayış ile vakıf mirasımızı ko­rumalı, yaşatmalı ve yeniden  üretmeliyiz."

-"Okuma zevki ve kültürünün yaygınlaştırılması için tedbirler sürecek"

Programda, temel hedef, "kültürel çeşitlilik ve zenginliğin korunup geliştirilerek ge­lecek nesillere aktarılması, kültür ve sanat faaliyetlerinin yay­gınlaştırılarak toplumun tüm kesimlerinin bu faaliyetlere katılımı, kültürel ve sanatsal değerleri muhafaza edip yeniden üretmek suretiyle evrensel kültüre katkıda bulunmak ve milli kültür ve ortak değerler etrafında toplumsal bütünlüğün ve da­yanışmanın güçlendirilmesi" olarak belirtildi. 

Yurt içi ve yurt dışındaki kültür mirasının, toplumun kültür, tarih ve estetik bilincini geliştirecek, kültür  turizmine katkı sağlayacak ve afet riskini dikkate alacak şekilde korumaya devam edileceğine vurgu yapılan programda, şu değerlendirmeler yapıldı:

"İktidarımız süresince kültürü, devletin yanı sıra bütün mille­timizin bir ortak faaliyet alanı olarak gördük ve özel kültürel oluşum ve faaliyetlere büyük destekler verdik. Bundan sonra da bu alandaki destekler artarak devam edecek, destek meka­nizmaları geliştirilecek, görsel, işitsel ve sahne sanatları başta olmak üzere tüm kültür sanat  faaliyetlerinin gelişiminde ve sunumunda mahalli idarelerin, özel ve sivil girişimlerin rolü artırılacaktır.

Çocuklarımızın ve gençlerimizin temel sanatsal becerileri haiz olmalarının ve okuma faaliyetinin bir kültür olarak yaygınlaşmasının toplumun kültürel gelişimi açısından önemi inkar edilemez. Bunun farkında olarak hükümetimiz okuma zevki ve kültürünün yaygınlaştırılması, çocukların erken yaşlarda kültür ve sanat eğitimi almalarını sağlayacak tedbirleri almaya devam edecektir.

Tarihimizin önemli şahsiyetleri, olayları, masal kahramanları ve kültürel zenginlik unsurlarımızı belgesel, dizi ve çizgi filmlere dönüştürülecek, Türk sinemasının dünyada tanınan bir marka haline gelmesini sağlayacak yapımları yaygınlaştıracağız."

Kaynak:Haber Kaynağı