"3. Dünya Savaşı çoktan başladı diyebiliriz"

"3. Dünya Savaşı çoktan başladı diyebiliriz"

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş:- "Bir tarafta Çin, diğer tarafta ABD'nin olduğu, ekonomik ve siyasi çatışmaların başlayacağı, siyasi olarak çatışmaların ciddi bir şekilde gündeme geleceği, yeni bir ekonomik savaş dönemine giriyoruz, girdik bi

ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Bir tarafta Çin, diğer tarafta ABD'nin olduğu, ekonomik ve siyasi çatışmaların başlayacağı, siyasi olarak çatışmaların ciddi bir şekilde gündeme geleceği, yeni bir ekonomik savaş dönemine giriyoruz, girdik bile. Böyle ümit etmem ama 3.Dünya Savaşı çoktan başladı diyebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.

Rekabet Kurumunda düzenlenen "Büyüsü Bozulan Dünyada Yeni Düzen Arayışı" konulu sempozyumda konuşan Kurtulmuş, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra dünyanın yeni bir düzen arayışının içerisine girdiğini ve iki kutuplu dünya düzeninin oluştuğunu belirtti.

Kurtulmuş, Soğuk Savaş döneminde Türkiye'nin sağ-sol kavgasıyla satranç tahtası olarak kullanıldığı ülkelerden biri olduğunu ve çok ağır bedeller ödediğini anlattı.

1990-2018 yılları arasında, yeni dünya düzeni olarak vaat edilen her ne varsa her şeyin tam tersi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, barış yerine savaşın hakim olduğu, gerilimlerin artığı bir döneme girildiğini vurguladı.

"İnsanlık soğuk savaş döneminde çok daha ağır bir bedel ödedi. Hala büyük bölgesel savaşlara, büyük işgallerle, iç çatışmalarla karşı karşıyayız." diyen Kurtulmuş, yeni dünya düzeninde siyaset ve ekonominin altüst olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, günümüzde dünyanın yeni savaş türleriyle tanıştığını, bunlardan bir tanesinin vekalet savaşları olduğunu, bunun da Irak ve Suriye'de fiili olarak uygulandığını vurgulayarak, "Kendi ellerini ateşe sokmadan, maşalarıyla bir şekilde savaşa yönlendirdikleri, bölgesel sınırların değişimini sağlamaya çalıştıkları, savaşlar üzerinden yeni güçler elde etme hazırlıkları içerisinde oldukları bir savaş türü vekalet savaşları. Bu birçok yeni terör yapılanmasını ortaya çıkardı. Bunlardan birisi DEAŞ'tı. DEAŞ'ın nasıl oldu da 90 bin militana kadar ulaşan büyük bir silahlı güç haline getirildiğini hiç kimse konuşmuyor." ifadelerini kullandı.

Terör örgütlerinin sıradan bir şekilde oluşmadığına, arkasında birtakım devletlerin bulunduğunun açık bir şekilde belli olduğuna işaret eden Kurtulmuş, "Suriye'de pasaportu dahi olmayan bir Kürt halkının bulunduğu bölgelerde bakıyorsunuz, PYD, YPG diye bir yapılanma ortaya çıkıyor. Nasıl bu insanlar bir araya geldi, ortaya çıktı? Nasıl oldu da binlerce tır, binlerce uçak, kargoyla bunlara dünyanın en ağır silahları teslim edildi." diye sordu.

- "3.Dünya Savaşı çoktan başladı diyebiliriz"

Kurtulmuş, vekalet savaşları ile ticaret ve ekonomi savaşlarının da yeni dünya düzeninde son yıllarda ortaya çıktığını ve neo liberal tezlerin çöktüğünü dile getirerek, şunları söyledi:

"Dünyanın tam manasıyla yeni bir korumacılık dönemine girdiği bir dönemin tam başındayız. 5 sene sonra bambaşka bir tablo ortaya çıkacak. Bir tarafta Çin, diğer tarafta ABD'nin olduğu, ekonomik ve siyasi çatışmaların başlayacağı, siyasi olarak çatışmaların ciddi bir şekilde gündeme geleceği, yeni bir ekonomik savaş dönemine giriyoruz, girdik bile. Böyle ümit etmem ama 3.Dünya Savaşı çoktan başladı diyebiliriz. Bu bize karamsar tablo çizsin diye söylemiyorum. Türkiye gibi imkan ve fırsat sahibi ülkelerin bu yapılanmayı çok iyi bilmesi gerekiyor."

Dünyada "savaş yanlıları" ile "barış yanlıları" arasında bir mücadele olduğunu belirten Kurtulmuş, Türkiye'nin rotasının, barış ve düzen yanlıları ile iş birliği yapmaktan geçtiğini bildirdi.

Kurtulmuş, küresel sorunların arkasında "gelir dağılımı adaletsizliği", "demokrasinin yerleşmemesi" ve "işgaller, dış müdahaleler" diye bilinen üç temel etkenin olduğunu ve dünyanın bu sorunları bir an önce çözmesi gerektiğini kaydetti.

Suriye'de, Yemen'de, Afganistan'da gerçekten iyi bir demokrasi ve yönetim olması durumunda iç savaşların yaşanmayacağını vurgulayan Kurtulmuş, "Bölgemizdeki hiçbir ülkede, hiçbir şekilde vekalet savaşlarını yöneten güçler, artık bu savaşı sürdüremezler. Artık hiçbir ülkenin Suriye'yi tek başına çözebilmesi mümkün değildir." dedi.

- "Türkiye'nin teknoloji tarihi, aynı zamanda ihanet tarihidir"

Kurtulmuş, Türkiye'nin dünya ekonomik sistemin yeniden yapılandırılmasına ilişkin fikirleri yüksek perdeden dünya kamuoyu ile paylaşmasının ve dolara bağımlığının ortadan kaldırılması, milli para birimleri ile ticaret yapılmasının önemli olduğuna değindi.

Altına dayalı para sisteminin kurulması gerektiğine de işaret eden Kurtulmuş, bunun Türkiye'nin gücünü artıracak bir alan olacağını söyledi.

Türkiye'nin 4.Sanayi Devrimi ile yükselişe geçeceğini belirten Kurtulmuş, "Türkiye'nin teknoloji tarihi, aynı zamanda ihanet tarihidir. Nuri Demirağ, 1940'ların sonunda yerli uçağı yapmıştı ama maalesef Türkiye'nin karanlık odakları Nuri Demirağ'ın o uçakları yapıp ihraç etmesine müsaade etmedi." dedi.

İstanbul'da yapılan TEKNOFEST'in teknoloji adına kıymetli bir etkinlik olduğuna işaret eden Kurtulmuş, "TEKNOFEST'in akşamından itibaren acaba 'Türkiye'de teknolojiyi nasıl yaptırmayız' diye birçok uluslararası düşünce kuruluşunun yeni çalışmaları başlattığından emin olun. Teknolojimizi ilerletmek için araştırma merkezlerimiz, teknoparklarımız, üniversitelerimiz işbirliği içinde olmalı." değerlendirmesinde bulundu.

- "BM'nin hiçbir sorunu çözme kabiliyeti yoktur"

Dünya siyasetinde politik yapılanmanın mimarisinin yeniden gerçekleştirilmesinin önemine de dikkati çeken Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu seneki Birleşmiş Milletler Genel Kurulundaki konuşmasının dünya kamuoyuna karşı bir manifesto niteliğinde olduğunu belirtti.

"BM'nin hiçbir sorunu çözme imkan ve kabiliyeti yoktur." diyen Kurtulmuş, BM'nin Suriye, Filistin ve dünyanın birçok yerinde meydana gelen krizleri çözme yeteneğinin olmadığını söyledi.

Kurtulmuş, "Karar alamayan, ayrıcalıklı ülkelerin istekleri doğrultusunda dünyayı yönlendiren bir Birleşmiş Milletler, dünya barışını temin eden bir kuruluş olamaz. BM, bırakın barışı temin etmeyi, savaşları engelleyen bir kurum olma özelliğini de kaybetmiştir. Güvenlik, kalkınma ve sosyal eşitlik kavramları üzerinden yeniden şekillenmesi şarttır." ifadelerini kullandı

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :