23. Dünya Enerji Kongresi

23. Dünya Enerji Kongresi

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)- "Türkiye'ye güvenen, bu ülkeye yatırım yapan asla pişman olmamıştır, bundan sonra da pişman olmayacaktır"- "Günümüzde küresel altyapı yatırım ihtiyacının çok büyük bir bölümünü enerji yatırımı oluşturuyor. Ancak son dönemde düş

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'ye güvenen, bu ülkeye yatırım yapan asla pişman olmamıştır, bundan sonra da pişman olmayacaktır." dedi.

Erdoğan, Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu 23. Dünya Enerji Kongresi Açılış Oturumu'ndaki konuşmasında, Türkiye'nin, yenilenebilir enerji açısından önemli ve ayrıcalıklı bir konuma sahip olduğunu söyledi.

Güneş, rüzgar ve hidrolik kaynaklarının enerji sepetindeki payının yüzde 30'a çıkarılması yönündeki çalışmaları sürdürdüklerini ifade eden Erdoğan, Türkiye'de enerjinin her alanında ciddi bir yatırım potansiyelinin mevcut olduğunu vurguladı.

Bunun için tüm enerji şirketlerini Türkiye'de yatırım yapmaya davet eden Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Türkiye'ye güvenen, bu ülkeye yatırım yapan asla pişman olmamıştır, bundan sonra da pişman olmayacaktır. Günümüzde küresel altyapı yatırım ihtiyacının çok büyük bir bölümünü enerji yatırımı oluşturuyor. Ancak son dönemde düşen petrol fiyatlarının enerji yatırımlarını olumsuz etkileme ihtimali üzerinde önemle durmamız gerektiğini düşünüyorum. Doğalgaz fiyatlarının da bu eğilimi izlemesi muhtemeldir. Bugün ertelenen yatırım kararlarının gelecekte enerji güvenliği üzerinde olumsuz etkide bulunması kaçınılmazdır. Bunu önlemek için daha yakın bir koordinasyon ve iş birliği içerisinde çalışmamız gerekiyor. Yine enerji dahil olmak üzere küresel altyapı yatırımlarının finansman ihtiyacını karşılamak için kamu ile özel sektör arasında yakın iş birliği şarttır. Özel sektörün dinamizmiyle kamunun yatırım ihtiyaçlarını verimli bir iş birliği çerçevesinde bir araya getirebileceğimizi düşünüyorum. Enerji alanında gerçekleştirilecek yatırımlarda arzu edilen rakamlara ulaşılması, küresel büyüme üzerinde de çok olumlu etki yapacaktır. Tüm bu projelerin ve yatırımların sürdürülebilir kalkınma anlayışıyla yürütülmesi gerektiğini asla unutmamalıyız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl bu bakımdan tarihi önemde gelişmelere şahitlik ettiklerini belirterek, 2015 yılının Eylül ayında New York'ta 2030 gündemini, aralık ayında ise Paris İklim Anlaşması'nı kabul ettiklerini hatırlattı.

Bu uluslararası zeminin küresel bir sınama olan iklim değişikliğiyle mücadelede yeni iş birliği imkanlarını ortaya çıkardığını ifade eden Erdoğan, zengin hidrokarbon kaynaklarına sahip olmanın, her zaman ve tek başına zenginlik, huzur ve güvenli bir geleceği beraberinde getirmeyebildiğini, Ortadoğu, Kuzey ve Batı Afrika ile Güney Amerika bölgelerinde bu gerçeğin pek çok tezahürünün görüldüğünü dile getirdi.

Enerji başta olmak üzere temel insani ihtiyaçlara erişim konusunda dahi bu bölgelerde ciddi sıkıntı yaşayan geniş toplum kesimleri olduğunu aktaran Erdoğan, "İşte bugün Venezuella Devlet Başkanı ile de bu konuları etraflıca konuştuk. Kendilerinin bugün bizlerle bir arada olması inşallah ocak veya şubatta da ben Venezuella'yı ziyaret etmek suretiyle, orada iş adamlarımızla birlikte kendileriyle geleceğe yönelik neler yapabiliriz, bunları planlayacağız." diye konuştu.

- "Huzur ve barış için el ele verelim"

Zengin hidrokarbon kaynaklarına sahip olmanın zenginlik, huzur ve güvenliği beraberinde getirmediğine ilişkin Ortadoğu'nun çok çarpıcı örneklere sahip olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Dünyanın dört bir yanından gelen siz değerli devlet başkanlarına, siz kıymetli katılımcılara sesleniyorum: Suriye'ye, Irak'a, Ortadoğu'ya huzur ve barış getirmek için gelin el ele verelim. Halep'teki küçük bir çocuk şöyle ufka baktığında içi umutla dolmalı ancak bugün Halep'te ufka bakan çocuklar, sadece helikopterlerin ve uçakların kendilerini hedef alan bombalarını görüyor. Musul'da ufka bakan bir çocuk, özgürce gelecek hayalleri kurabilmeli ancak bugün Musul'daki çocuklar ufka baktıklarında sadece DAEŞ zulmüyle, DAEŞ sonrası maruz kalma korkusu yaşadıkları mezhepçilik tehdidinin mukayesesini yapabiliyor. Bunun için biz diyoruz ki; Suriye'de çatışmaların durması ve insani yardımların hiçbir kısıtlama olmadan ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için gelin hep birlikte gayret sarf edelim. Musul'un hem DAEŞ tehdidinden hem mezhepçilik baskısından kurtarılabilmesi için gelin birlikte mücadele edelim. Kongremizin temasında ifade edildiği gibi gelin barış için elimizdeki imkanları en iyi şekilde kullanalım. Gelin, yeni ufukları hep birlikte kucaklayalım."

- "Umarım asil duruşunuz örnek olur"

Dünyaya yaptıkları adalet, barış, istikrar, güvenlik çağrılarının kesinlikle içi boş, retorik, samimiyetsiz beyanlar olmadığını vurgulayan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Tam tersine biz, savunduğumuz her değeri bedelini en ağır şekilde yaşayan, tecrübe eden bir ülkeyiz. Bu bedel, kimi zaman ekonomik krizlerde olduğu gibi maddi sınırlar içinde kalırken kimi zaman da 15 Temmuz'da yaşadığımız gibi kanla ödenebiliyor. Evet, yaklaşık 3 ay önce ordumuzun içine sızmış bulunan Fetullahçı Terör Örgütü mensubu bir grup terörist, milletimizi, demokrasimizi, bağımsızlığımızı hedef alan bir darbe girişiminde bulundu. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, polis teşkilatımızın binaları ve birçok kurumumuz bombalandı. Sivil insanlarımızın üzerine helikopterlerle, tanklarla, ağır silahlarla ateş açıldı. Milletimizin cesareti, direnişi ve kahramanlığı sayesinde bu girişimi akamete uğrattık. Bu hain saldırı sırasında 241 vatandaşımız şehit olurken, 2 bin 194 vatandaşımız da yaralandı, gazi oldu. 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında Fetullahçı Terör Örgütü ve onun Pensilvanya'da yaşayan elebaşı vardır. Sizler de bu hain terör eyleminden 3 ay sonra bu kongre vesilesiyle İstanbul'a gelerek ülkemize, milletimize, demokrasimize destek vermiş oldunuz. Şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Umarım sizlerin bu asil duruşunuz hala Türkiye'ye açıkça destek vermekten imtina eden, hala darbeci teröristleri bahane ederek bize insan hakları ve demokrasi dersi vermeye kalkan birilerine örnek olur."

- "Madem ki terör küresel bir sorundur, öyleyse destek beklemek hakkımızdır"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin terörle mücadeledeki tek sorununun bu olmadığını kaydederek, Türkiye'nin FETÖ'nün yanında PKK ve DAEŞ terör örgütlerinin de yoğun saldırısı altında olduğunu aktardı.

Türkiye'nin Suriye ve Irak'a olan ilgisinin en önemli sebeplerinden birisinin de bu ülkelerde faaliyet gösteren DAEŞ ve PKK, YPG mensubu teröristlerin Türkiye'ye yönelik saldırıları olduğunu dile getiren Erdoğan, DAEŞ'in, Ankara, İstanbul, Gaziantep ve Diyarbakır'da yüzlerce vatandaşın hayatına mal olan canlı bomba saldırıları gerçekleştirdiğini, PKK'nın da hemen her gün çeşitli illerde güvenlik güçlerine ve vatandaşlara yönelik eylemler düzenlediğini ifade etti.

Erdoğan, dün PKK'nın eyleminde şehit edilen asker ve sivillerin bugün defnedildiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Önceki gün Ankara'da bombalı araçla eylem yapmak üzere hazırlık içinde olan 2 PKK militanı güvenlik güçlerimizce yakalanmak üzereyken kendilerini havaya uçurdular ve bütün bunlarla beraber buradan bir kez daha şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum. Ülkemizin birliğini, bütünlüğünü, huzurunu hedef alan bu kalleş saldırıların başarıya ulaşma imkanı asla yoktur ve olmayacaktır. Bu saldırılar güvenlik güçlerimizin başarılı operasyonları neticesinde hareket alanları her geçen gün daralan terör örgütünün son sesini duyurma çabalarıdır. Türkiye, tüm bu terör örgütleriyle mücadele edecek imkana ve kararlılığa sahiptir ancak madem ki terör küresel bir sorundur, öyleyse ülkemizin bu mücadelesine diğer devletlerden destek beklemek de hakkımızdır. Bunun için kendi topraklarımızda nasıl yoğun ve başarılı bir mücadele yürütüyorsak ülkemize yönelik terör tehditlerinin kaynağı durumundaki Suriye ve Irak'ta da aynı hakka sahip olduğumuza inanıyorum. Türkiye'nin Suriye ve Irak'taki mücadelesi alelade bir tercih değil, hayati bir zorunluluktur. Dünyanın enerji kaynaklarının güvenliği de bu bölgelerin terör örgütlerinden ve teröristlerin faaliyetlerinden arındırılmasına bağlıdır. Dolayısıyla biz kendi milli güvenliğimizle bütün bunlarla beraber, dünyanın enerji güvenliği için de mücadele ediyoruz. Dünya Enerji Kongresi'nden sizler aracılığıyla bu doğrultuda verdiğimiz mesajların ilgili tüm muhataplara açık ve net şekilde ulaşacağına inanıyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda kongrenin başarılı geçmesini, enerji sektörü ve tüm insanlık için hayırlı neticelere vesile olmasını dilerken, kongrede emeği geçenleri kutladı.

- Notlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, salona Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile birliktegeldi.

Zirvenin açılışında 15 Temmuz şehitleri için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulurken, 15 Temmuz'u anlatan bazı fotoğrafların yer aldığı video gösterildi. Videoda, 15 Temmuz şehitlerinden Erol Olçak'ın da fotoğrafına yer verilirken, Olçak'ın zirvenin organizasyonunda emeği geçtiği anlatıldı.

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirveye katılan liderlerle aile fotoğrafı çektirdi.

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :