23. Dünya Enerji Kongresi

23. Dünya Enerji Kongresi

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (1)- "Önem verdiğimiz bir diğer alan da nükleer enerjidir. Şimdi de üçüncü nükleer santral projesini hayata geçirmenin arayışı içerisindeyiz. Zira ileri teknoloji noktasında, bizim ciddi noktada bir enerji potansiyeline ihtiyacımız

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin önem verdiği bir diğer alanın da nükleer enerji olduğunu belirterek, "Şimdi de üçüncü nükleer santral projesini hayata geçirmenin arayışı içerisindeyiz. Zira ileri teknoloji noktasında, bizim ciddi noktada bir enerji potansiyeline ihtiyacımız var. Hedefimiz, önümüzdeki yıllarda elektrik üretimimizin yaklaşık yüzde 10'unun nükleer enerjiden karşılanmasıdır." dedi.

Erdoğan, Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu 23. Dünya Enerji Kongresi Açılış Oturumu'ndaki konuşmasına, "Ülkemize ve İstanbul'a, kıtaları ve medeniyetleri birleştiren bu güzel şehre hoş geldiniz" diyerek başladı.

Kongrenin başarılı geçmesini temenni eden Erdoğan, "Dünyanın enerji olimpiyatları" olarak nitelenen kongrenin Türkiye'deki toplantısında, "Barış için paylaşalım" mesajını, tüm insanlığa ulaştırmayı hedeflediklerini vurgulayarak, "Amacımız, bu kongrenin hem enerji konusunda geleceğe yönelik vizyon ve senaryolar hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu bir zemin haline dönüşmesini hem de enerjinin barışın ve adaletin aracı haline getirilmesini sağlamaktır." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin söz sahibi olduğu tüm uluslararası platformlarda her fırsatta işaret ettiği Afrika'da enerjiye erişim konusunun da kongrenin önemli gündem maddelerinden biri olacağına değinerek, mayısta İstanbul'da gerçekleştirilen Dünya İnsani Zirvesi'nde ayrıntılı şekilde ele alındığını hatırlattı.

Türkiye'nin Afrika'da yaşanan sorunlara bakışının, kıtayla ilgilenen diğer ülkelerin çoğundan farklı olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Her şeyden önce ülkemizin ve milletimizin tarihinde sömürgecilik utancının olmadığını bir kez de burada sizlerin huzurunda altını çizerek ifade etmek istiyorum. Bugün de ülkemizin Afrika'ya yaklaşımı, ne doğal kaynak ne beşeri kaynak ne de başka herhangi bir çıkar kaygısı esasına dayanıyor. Biz öncelikle Orta ve Kuzey Afrika'yla tarihten gelen güçlü ve tamamen insani değerler üzerine kurulu bağlarımızı yeniden canlandırmanın peşindeyiz. Bunun yanında Afrika'nın tamamını 'dünyada el uzatılmadık mağdur ve mazlum bırakmama' anlayışımızın bir tezahürü olarak kucaklamanın çabası içindeyiz. Bu coğrafyadaki çalışmalarımızı, Afrika'nın imkanlarını Afrikalılarla değerlendirme ilkesiyle yürütüyoruz. Kıtadaki insanların bizden beklentileri, farklı niyetlerle ortaya konulan dayatmalar değil, Afrika sorunlarına Afrika çözümleri üretilmesidir. İşte bu anlayışla 2015 yılındaki dönem başkanlığımız sırasında sağlam, sürdürülebilir ve dengeli büyümenin yanı sıra kapsayıcı büyümeyi de G20'nin temel hedeflerinden biri haline getirdik. Bu çerçevede en kritik sıkıntılardan birinin de kıtada enerjiye erişimde yaşanan mahrumiyetler olduğunu düşünüyoruz. Enerji sorunu çözülmeden, kalkınmadan, yatırımdan, büyümeden, sağlıktan, beslenmeden ve ısınmadan bahsedebilmemiz mümkün değil."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya genelinde elektrikten mahrum olan 1,1 milyar insanın 650 milyonunun Sahra Altı Afrika'da yaşadığını kaydederek, "Dünyanın kuzeyi zenginlik ve refah içinde yaşarken, güneyi en temel ihtiyaçlarını karşılamakta sıkıntı çekiyor. Bölgedeki durumun aciliyeti nedeniyle çalışmalarımızı burası üzerinde yoğunlaştırdık." dedi.

Türkiye'nin dönem başkanlığı sırasında liderler seviyesinde onaylanan bir çalışmanın da "G20 Enerjiye Erişim Eylem Planı" olduğunu belirten Erdoğan, planın enerjiye erişim alanında var olan çalışmaların daha iyi koordine edilmesine yardımcı olacağına inandığını ifade etti.

- "En karlı ve ekonomik güzargah Türkiye"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin enerjide büyük ölçüde dışa bağımlı bir ülke olduğunu dile getirerek, şunları anlattı:

"Bunun yanında Türkiye özellikle son 14 yıldır dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme performansına sahiptir. Bu durum enerji talebimizin yılda yüzde 6-8 arasında artış göstermesine yol açmıştır. Biz bu talebi karşılamanın yanında enerji arz güvenliğimizi sağlamak ve enerji sepetimizi çeşitlendirmek için de çalışıyoruz. Türkiye, Ortadoğu ve Hazar Havzası başta olmak üzere dünyanın ispatlanmış doğalgaz rezervlerinin yaklaşık 3'te 2'sinin bulunduğu bir bölgede yer alıyor. Bu bölgelerdeki enerji kaynaklarının dünya pazarlarına ulaştırılması noktasında çok önemli projelere öncülük ettik. Mavi Akım, İran ve Bakü-Tiflis- Erzurum doğalgaz boru hatları ile Türkiye-Yunanistan Doğalgaz Enterkonnektörü projeleri, Türkiye'nin bu alandaki konumunu küresel ölçekte tescillemiştir. Azeri petrolü başta olmak üzere Hazar petrolünün Ceyhan'a akışını sağlayan Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı'nı hayata geçirdik. Yine Azerbaycan'la birlikte geliştirdiğimiz Güney gaz koridorunun belkemiğini teşkil eden Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi'ni (TANAP) inşa ediyoruz. TANAP ve hattın devamını oluşturacak Trans Adriyatik Boru Hattı'yla Azeri gazı Türkiye ile birlikte Avrupa piyasalarına ulaşmış olacaktır. Türkmen gazının da bu projenin bir parçası olması için yoğun çaba harcıyoruz. Rusya'nın halihazırda Balkanlar üzerinden aldığımız gazı, doğrudan Karadeniz üzerinden ülkemize sevk etmeyi öngören Türk Akımı Projesi'ne de şu anda çalışmalarımız devam ediyor. Buna olumlu bakıyoruz. Bu projenin ikinci aşaması, Avrupa doğalgaz piyasalarındaki gelişmelere bağlı olarak geliştirilecektir."

- "Kritik adımlar atacak, büyük yatırımlar gerçekleştireceğiz"

Doğu Akdeniz gazının da kaynak çeşitlendirme çalışmalarında yeni bir alternatif durumuna geldiğine işaret eden Erdoğan, yapılan araştırmaların bu gaz için "en karlı ve ekonomik" güzargahın Türkiye olduğunu gösterdiğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin doğalgaz ve enerji ticaret merkezi haline gelebilmesi adına yeni ve önemli yatırımların arifesinde olduğunu bildirerek, "Bu senenin sonunda ve 2017 yılında çok kritik adımlar atacak, bu alanda büyük yatırımlar gerçekleştireceğiz. Böylece doğalgaz ticaretinde bölgemizdeki tüm ülkeler için güvenilir bir ortak haline gelme hedefimize, bir adım daha yaklaşacağız." ifadelerini kullandı.

Enerjinin ve özellikle doğalgazın "tedarik", "taşıma" ve "tüketim" boyutları olduğuna değinen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz tabii tedarikçi bir ülke değiliz. Biz, tüketici ve transit, taşıyıcı bir ülke konumundayız. İki tane özelliğimiz var. Bu özelliğimizi teknolojiyle bütünleştirmek suretiyle o tedarikle bunu bir araya getiriyoruz. İşte Avrupa'nın doğalgaz arz güvenliğine de biz bununla ayrıca katkı sağlıyoruz. Bu çerçevede Rusya Federasyonu, Cezayir ve Norveç'ten sonra Avrupa'ya dördüncü doğalgaz koridorunu birlikte oluşturmak amacındayız. TANAP'ın hayata geçmesiyle Avrupa'nın doğalgaz tedariğinde yeni bir alternatif ortaya çıkmış olacaktır. Türkiye-Yunanistan Doğalgaz Enterkonnektörü ile ilk somut adımı atılan bu projenin Avrupa için de önemli olduğuna inanıyoruz."

- Nükleer enerji

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin önem verdiği bir diğer alanın da nükleer enerji olduğuna işaret ederek, şunları aktardı:

"2010 yılında Rusya Federasyonu ile Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi'nin gerçekleştirilmesine yönelik bir hükümetlerarası anlaşmayı imzaladık. Japonya'yla da Karadeniz kıyısında tesisine karar verilen Sinop Nükleer Güç Santrali Projesi için bir anlaşma yaptık. Şimdi de üçüncü nükleer santral projesini hayata geçirmenin arayışı içerisindeyiz. Zira ileri teknoloji noktasında, bizim ciddi noktada bir enerji potansiyeline ihtiyacımız var. Hedefimiz, önümüzdeki yıllarda elektrik üretimimizin yaklaşık yüzde 10'unun nükleer enerjiden karşılanmasıdır."

(Sürecek)


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :