2018 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda

2018 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda

Maliye Bakanı Ağbal: (3)- "Türkiye, büyüme bakımından ilk üç çeyrekte, OECD ve G20 içinde bir numaraya oturmuş durumda. İnşallah yıl sonunda da bu büyüme oranının güçlenerek devam edeceğini görüyoruz"- "Son çeyreğe ilişkin açıklanan öncü göstergelere bakı

ANKARA (AA) - Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Türkiye, büyüme bakımından ilk üç çeyrekte, OECD ve G20 içinde bir numaraya oturmuş durumda. İnşallah yıl sonunda da bu büyüme oranının güçlenerek devam edeceğini görüyoruz." dedi.

Ağbal, TBMM Genel Kurulu'nda 2018 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, ekonominin, 2011-2017 döneminde yıllık ortalama yüzde 6,4 büyüdüğünü söyledi.

Bu oranın, Çin ve Hindistan dışındaki ülkelerde elde edilen büyümenin iki katı, gelişmiş ülkelerin de üç katı olduğunu belirten Ağbal, elde edilen kesintisiz büyümenin, ülke ekonomisinin sağladığı olağanüstü performansı açık şekilde ortaya koyduğunu bildirdi.

Ağbal, "Büyümenin itici gücü, özel sektör yatırımları oldu. Özel sektör yatırımlarının milli gelir içindeki payı yüzde 20'den 29'a çıktı. Bu, Türkiye'nin orta ve uzun vadede büyüme potansiyelini yukarı çeken esas itici güç oldu." diye konuştu.

Son 10 yılda hem iş gücüne katılım oranını hem de istihdamı artırdıklarına dikkati çeken Ağbal, "İçeride ve dışarıda yapılan bütün operasyonlara rağmen, bütün kriz senaryolarına rağmen istihdamı sürekli şekilde artırdık. 2005 yılında yüzde 23,3 olan kadınların iş gücüne katılım oranı 2016 yılında yüzde 32,5'e çıkmış oldu. Bu da istihdamda izlediğimiz politikaların ne kadar isabetli olduğunu ortaya çıkardı." değerlendirmesinde bulundu.

Ağbal, kamu maliyesi alanında yapılan reformlarla bütçe açığı ve borç stokunu çok düşük seviyelere indirdiklerini vurgulayarak, "2012'den itibaren art arda bütün yıllarda genel devlet açığını neredeyse sıfıra indirecek kadar kamu maliyesinde olumlu performans sağladık. Gerek OECD, gerek G20, gerek gelişmekte olan ülkelerdeki kamu maliyesi göstergeleri, Türkiye ekonomisinin ne kadar sağlıklı olduğuna açıkça işaret ediyor. Benzer şekilde borç yükümüz de küresel ölçekte görece olarak düşük bir seviyede." ifadesini kullandı.

Borçlanmanın kalitesinin yukarı çekildiğinin altını çizen Ağbal, şöyle devam etti:

"Borçlanma içinde ne kadar kendi paranızla borçlanabiliyorsunuz, ne kadar yurt dışında dolar, euro cinsinden borçlanıyorsunuz, bu açıdan bakıldığında Türkiye'nin döviz cinsi borçlanmaları son 15 yılda oransal olarak aşağı gelirken kendi paramızla borçlanma oranları yukarılara çıktı. Eskiden Hazine 3-6 aylık borçlanmaya çıkınca insanlar, 'Teklif gelecek mi' diye endişeyle izlerdi. Faiz oranlarının yüzde 100'leri, kriz anlarında yüzde 1000'leri geçtiği dönemlerde Hazineden sorumlu müsteşarın, Hazineden sorumlu bakanın ne kadar ter döktüğünü herhalde tahmin edersiniz. Bugün artık Türkiye, gerek içeride gerek dışarıda borçlanmaya çıkarken çok uzun vadelerde borçlanabiliyor. İç piyasalarda Türk lirası cinsi borçlanırken 6 yıldan uzun borçlanmaya çok rahat çıkıyoruz. Hazine, borçlanmaya çıkarken alacağı borçtan kat be kat daha fazla talep geliyor."

- "Türkiye maraton koşusuna çıktı"

Ağbal, toplumsal refahtaki artışa da dikkati çekerek, kişi başına milli gelirin son 15 yılda 3 kat arttığını söyledi. Kişi başına milli gelirin 3 bin 500 dolardan bugün 11 bin dolara ulaştığına işaret eden Ağbal, "2023 yılında inşallah Türkiye, kişi başına milli gelir bakımından en yüksek gelirli ülkeler grubunda olacak. Kişi başı gelirde AB'nin üçte biri civarındaydık. Bugün AB ülkelerinin kişi başına gelirine göre yüzde 63'üne kadar geldik yani Türkiye bu dönemde koşmuştur, maraton koşusuna çıkmıştır ve AB ülkeleriyle arasındaki açığı kapatmıştır, kapatmaya da devam edecektir. İnşallah çok yakın zamanda, 2023'te Türkiye ekonomisinin bu gücünü bu göstergelerle görmüş olacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin gelir dağılımında olağanüstü iyileşme yaşadığını ve fakirliğin azaldığını ifade eden Ağbal, 15 Temmuz sonrası her alanda alınan hızlı ve doğru tedbirlerle ekonominin hızla toparlandığını söyledi.

Ağbal, ekonomideki toparlanmanın ay ay tüm göstergelerde yaşandığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Ekonomideki toparlanma sadece bazı sektörlerle sınırlı değil, ekonominin geneline yayıldı. 2016'nın son çeyreğinde başlayan büyümenin geçici olmadığını, bu büyümenin desteklerle beraber gelse de ekonominin temellerinin sağlam olması nedeniyle içeride yakalanan istikrar sayesinde genele yaygınlaştığını ve önümüzdeki döneme ilişkin büyüme trendleri açısından son derece güçlü bir ilk başlangıç yaptığını söylemek mümkün. 12 aylık ihracatta, 156 milyar dolar geçildi. Yıl sonunda ihracatta son yılların rekorunu kırmış olacağız. Bu da şunu gösteriyor: Ekonomimiz güçlü, her türlü şoklara dayanıklı. Ekonominin orta ve uzun vadede gücüne işaret eden, gücünü de milletten alan ekonomimiz var."

Üçüncü çeyrekte elde edilen yüzde 11,1'lik büyümeyle büyük bir rekora imza atıldığını dile getiren Ağbal, "Millet büyüyor, ekonomi büyüyor, ekonominin çarkları dönüyor, merak etmeyin. Türkiye, 2011 yılından beri en yüksek çeyreklik büyüme oranını 2017'nin 3. çeyreğinde yakalamış oldu. 3. çeyrekteki güçlü büyüme, ekonomideki canlanmanın da tüm sektörlere yayıldığını gösteriyor. Hizmetler, sanayi ve inşaat sektörlerinde büyüme çift hanelerde gerçekleşti. İmalat sanayisi, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 15,2 büyüyerek, son 6 yılın en yüksek büyümesini gerçekleştirmiş oldu. Makine teçhizat yatırımları yüzde 15,3 ile son iki yılın en yüksek büyümesini gerçekleştirdi." dedi.

Ağbal, yılın üç çeyreğindeki ortalama yüzde 7,4'lük büyümeye de işaret ederek, bu oranın, OECD ve G20 ülkeleri arasında yılın üç çeyreğinde gerçekleşen en büyük büyüme oranı olduğunu söyledi. Bakan Ağbal, şunları kaydetti:

"Türkiye, büyüme bakımından üç çeyrekte, OECD ve G20 içinde bir numaraya oturmuş durumda. İnşallah yıl sonunda da bu büyüme oranının güçlenerek devam edeceğini görüyoruz. Aslında son çeyreğe ilişkin açıklanan öncü göstergelere bakınca çeyreklik bazdaki büyüme trendinin canlanarak devam ettiği görülüyor. Biz Orta Vadeli Program'da yüzde 5,5 dedik ama 2017 sonunda büyüme oranının rahatlıkla yüzde 6'nın üzerinde olacağı görülüyor. Hayırlı uğurlu olsun. Türkiye ekonomisi büyük sınavdan başarıyla çıktı. 2018-2020 döneminde inşallah büyüme oranları daha da güçlenerek devam edecek. Herkese refah olarak yansıyacak, size de dahil. Refahı bölüştürürken de hakça bölüştürüyoruz."

(Sürecek)


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :