TBMM (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Değiştire değiştire bu darbe ruhunu anayasadan çıkaramazsınız. Bu ruhu tamamen yok etmek lazım. Çare yeni anayasa yapmaktır. Yeni anayasa yapmadan yeni Türkiye olmaz." dedi.

Bozdağ, TBMM Genel Kurulunda, bakanlığı ve bağlı kurumların bütçeleri üzerinde Hükümet adına yaptığı konuşmada, Türkiye'nin demokratik bir hukuk devleti olduğunu ve Osmanlı dönemi de dahil 5 anayasa ile yönetildiğini belirtti.

Anayasaların tamamının olağanüstü şartlarda hazırlanıp yürürlüğe girdiğine, bugüne kadar olağan şartlarda, herkesin kendini hür hissettiği bir ortamda yeni bir anayasa yapılmadığına dikkati çeken Bozdağ, 1982 Anayasası'nın da darbe anayasası olduğunu kaydetti.

Mevcut anayasanın 34 yılda 17 defa 112 değişikliğe uğradığını anlatan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'yi, mevcut anayasasını değiştire değiştire demokratik bir hukuk devletine dönüştürmeyi başaramazsınız. Türkiye'yi, anayasasını değiştire değiştire insan haklarına dayanan bir ülke haline getiremezsiniz, yasama, yürütme, yargıya dayalı, milletine güvenen bir anayasa haline getirmeyi başaramazsınız. Değiştire değiştire, bu darbe ruhunu anayasadan çıkaramazsınız. Bu ruhu tamamen yok etmek lazım. Çare nedir? Çare yeni anayasa yapmaktır. Yeni anayasa yapmadan yeni Türkiye olmaz. Yeni anayasa yeni Türkiye'nin kapısıdır. Yeni Türkiye'yi ancak yeni anayasa ile inşa edebiliriz."

- "Her şey hazır, hazır olmayan milletin temsilcileri"

Herkesin yeni anayasa yapılması noktasında hemfikir olduğunu, ancak buna rağmen yeni anayasa yapılamadığını ifade eden Bozdağ, şu değerlendirmede bulundu:

"Yeni anayasa yapmak için her şey hazır, millet hazır, üniversiteler hazır, sivil toplum kuruluşları, her kesim hazır. Hazır olmayan sadece milletin yetkilendirdiği, görevlendirdiği temsilciler. Yeni anayasa yapmayı başarabiliriz, bizim tecrübemiz buna müsaittir. 'Yeni anayasayı ancak darbeciler başarabilir' efsanesini yıkmak hepimizin elindedir. İstersek bunu yıkar, milletimizin iradesine uygun yepyeni bir anayasayı ülkemize, milletimize kazandırabiliriz. Gelin bu imzayı birlikte atalım. Türkiye'yi darbe anayasasıyla yaşama ve yönetilme ayıbına daha fazla katlanmaya mecbur etmeyelim."

Yeni anayasa yapılamazsa bile acil değişiklik yapılması gereken hususların değiştirilmesi gerektiğine işaret eden Bozdağ, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu (HSYK) örnek gösterdi. HSYK'nın mevcut seçim usulü ile üçüncü bir seçime gitmesinin Türkiye için büyük bir felaket olacağına vurgulayan Bozdağ, "Türkiye üçüncü kez seçim yaşarsa hem hukuk devleti hem yargı hem yargı görevi yapanlar büyük zarar görecektir." diye konuştu.

- Başkanlık sistemi

Adalet Bakanı Bozdağ, Türkiye'de sistem tartışmalarının bugüne kadar hiç eksik olmadığını, Turgut Özal döneminden bu yana bu sistemin Türkiye'ye dar geldiğinin, başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ile Türkiye'de yepyeni bir dönem başladığını belirten Bozdağ, bir yandan seçilmiş cumhurbaşkanı, diğer taraftan seçilmiş bir hükümet uygulamasının yetkiler açısından sürdürülebilir olmadığını anlattı.

Tüm siyasi partilere yeni anayasaya destek verme çağrısında bulunan Bozdağ, başkanlık sistemi hakkında bilgi verdi.

Bakan Bozdağ, "Yasamanın, yürütmenin tam bağımsız olmasının, gerçek anlamda kuvvetler ayrılığının olduğu sistemin adı başkanlık sistemidir. Güçlü bir yasama var, etkin bir yasama denetimi var, güçlü milletvekilleri var, güçlü yürütme var, siyasi istikrar var. Başkanlık sistemi siyasetimize büyük bir dinamizm getirecektir." diye konuştu.

Başkanlık sistemine göre başarısız olanların 5 yıl sonra siyaset sahnesinin dışına çıkacağını, başarılı olanların da azami 10 yıl sonra siyaset sahnesi dışında kalacağını vurgulayan Bozdağ, bu sistemin Türkiye'nin güçlenmesini, hızlı ve etkin karar almasını, yükselişini sürdürmesini sağlayacağını bildirdi.

Rejim değişikliği iddiaları hakkında ise Bozdağ, "Hükümet sistemi değişikliği, rejim değişikliği kesinlikle değildir. Yönetim şeklinin cumhuriyet olduğu 29 Ekim 1923'te kabul edilerek, tartışmalara son nokta konulmuştur. Türkiye'nin yönetim şeklinin değiştirilmesi noktasında bir gündemi olmamıştır, olacağını da düşünmüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının hukuk devletinin olmazsa olmaz şartlarından biri olduğunu vurgulayan Bozdağ, hakim ve savcıların her türlü korku, endişe, baskıdan uzak bir şekilde çalışmalarını yapabilmelerinin anayasa ile sağlandığını, ancak vatandaşların da yargının bağımsızlığına, tarafsızlığına inanması gerektiğini ifade etti.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türkiye'nin tüm kurumlarına zarar verdiğini, ancak en büyük tahribatın yargıda yaşandığını anlatan Bozdağ, 15 Temmuz'dan sonra tarafsızlığını yitiren, terör örgütüne bağlı hareket eden hakim ve savcıların meslekten uzaklaştırıldığını hatırlattı.

Meslekten uzaklaştırma kararlarının 18 üye tarafından oy birliği ile alındığını kaydeden Bozdağ, bir üyenin itiraz ettiği hakim ve savcının meslekten uzaklaştırılmadığını aktardı.

- Cezaevlerinde işkence iddiası

Adalet Bakanı Bozdağ, Türkiye'ye karşı yargısız infaz yapıldığını, Türkiye'ye karşı aslı olmayan, herhangi bir belgeye dayanmayan, FETÖ gözüyle, kulağıyla, diliyle ithamlarda bulunulduğuna işaret ederek, bu iddialara itibar etmediklerini vurguladı.

Darbe teşebbüsü sırasında hukuk devletine, Türk yargısına, demokrasiye sahip çıkan cumhuriyet başsavcılarına, başsavcıvekillerine, hakimlere teşekkür eden Bozdağ, "Türk yargısı hukukuna böyle sahip çıktığı sürece hiçbir olumsuzluk Türkiye'de güç bulamayacaktır." dedi.

15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından cezaevlerinde kötü muamele, işkence yapıldığına dair iddiaların ortaya atıldığını anımsatan Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:

"Amerika'da, Avrupa'da uluslararası yayınlarda 14 Temmuz'da olmayan iddialar, 15 Temmuz'da birden bire büyüdü, tüm cezaevlerini töhmet altında bırakır hale geldi. Türkiye'deki cezaevleri işkence, kötü muamele adresi olarak gösterildi. Cezaevleri büyük bir denetim altındadır, her türlü denetime açıktır. Bizim bu konuda bir sıkıntımız yok. Türkiye'yi suçluyorlar. İddialarla ilgili bize yer verin, adres verin, isim verin, zaman verin biz gereğini yapmaz, yaptırmazsak o zaman bunları söyleyin. Türkiye'nin neresinde bir şey varsa onun üzerine gidiyoruz, gerekeni yapıyoruz. Şu anda soruşturma aşamasında 231 dosya var. Hiçbir kötü muamele iddiasının üzerini örtmeyiz, örttürmeyiz. Üzerine gideriz, hakkettiği ceza neyse tereddütsüz veririz. Bizim bu konuda hiçbir sıkıntımız yok. Türkiye'nin de aslı astarı olmayan iddialarla suçlanmasına rıza göstermeyiz."

İşkence suçları, kötü muamele suçları ile ilgili zaman aşımının AK Parti iktidarında kaldırıldığını anımsatan Bozdağ, "Bu noktada bizim alnımız ak. Yanlış yapanların üzerine gitmek de bizim vazifemiz. Yüzlerini yıkamayız ama iftiralara da pabuç bırakmayız." diye konuştu.

Yargı alanında Türkiye'de önemli reformlar yapıldığını belirten Bozdağ, yargılamanın kısa sürede sonuçlanması, vatandaşların davalarını, şikayet dosyalarını takip edebilmeleri, adli veri bankası kurulması, yargıya güvenin yeniden inşa edilmesi konularında çalışmala içinde bulunduklarını, bunların 1 Ocak'tan itibaren yürürlüğe gireceğini aktardı.

Bozdağ, soru üzerine 3 bin 820 hakim ve savcı hakkında adli işlem yapıldığını açıkladı.

- Bakanlıkların 2017 bütçeleri kabul edildi

Görüşmelerin ardından Dışişleri Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Adalet Bakanlığı, Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, Türkiye Adalet Akademisi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 2017 yılı bütçeleri oylanarak kabul edildi.

TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, birleşimi yarın saat 11.00'de toplanmak üzere kapattı.

AA